yine bir rivayettir.söylenene göre hastalığı nedeniye çok acı çekiyormuş, bagırtıları öyle can sıkıcıymış ki(allah kimsenin başına vermesin) ediciymiş ki sesler insanları rahatsız etmesin diye bir takım önlemler alınmış.biz diyenlerin yalancısıyız.
atatürk' ün çok ayıp ettiği gerçeğidir. ulan sırf size yaranmak için ölen bir adam tebessümler içinde mi ölmek zorunda. canı çıkıyor adamın, tabi bağıracak.
istanbul / dolmabahçe sarayında en yetkili kişilerden birisi arkadaşımın babası. Bir gün hep beraber otururken bu meseleyi sordum ve anlattı :
"atatürk ölmeye yakın çok acılar çekiyormuş. Hatta öyle acılar çekiyordu ki bazen sancıları nedeniyle bağırdığı zaman sarayı boşaltıp acı feryatlarını kimsenin duymamasını sağlıyorlarmış. 10 kasım sabahı yine böyle bir günmüş. Bu feryatlar daha öncesine benzemiyor ve çok daha uzun süreli ve şiddetli feryatlarmış. Atatürkü hemen bir tekneye bindirip denizin açıklarına götürmüşler ve burada bağıra bağıra, can çekişe çekişe ölmesini beklemişler çünkü başka çaresi yokmuş. yani atatürk feryat figan ederek ölmüş."
arkadaşımın babası tam olarak olayı böyle anlatmıştır. kendisinin yetkisine bakılırsa olayı sağlam kaynaklardan bildiği göze çarpmaktadır.
edit : ne eksiliyosunuz lan? sanki ben öldürdüm adamı. gidin rakıyı eksileyin.
nasıl bir kuyruk acınız varsa artık birinin ölürken çektiği acıdan zevk alabilir kapasitedesiniz. onuruyla yaşayıp onuruyla ölmüş bir adamın binde biri etmeyen insancıklar, siroz ağrılı bir hastalıktır. hastalanan atatürk'te olsa mahalle bakkalı bile olsa aynı ağrı çekilir. aa bak allah atatürk'e ceza verdi diye coşmayın. hayallerde yaşamasın artık bazı i... neyse işte.
kımseye zevk vermeyen son derece ıbretlık uzucu durumdur.allah taksıratını affetsın.asıl mesele bunun turk mılletınden neden saklandıgıdır.öyle ya bu kadar normal bır durumken neden?
atatürk zehirlenerek öldürüldü. ilk hastalığı siroz değil sıtmaydı. kinin maddesiyle mason doktoru tarafından zehirlenince siroza yakalandığında acı çekmesi çok doğaldır.
şakirt zümresinin imalarından da anlaşılacağı üzere "atatürk büyük günahlar * işlediği için acılar içinde ölmüştür." onlara göre "gerçek müslümanlar asla acı çekerek ölmezler."
bu durumda şehit hz. hüseyin'in, hz osman'ın, büyük padişah yavuz sultan selim ve genç osman'ın ve de balkanlar'da ve diğer coğrafyalarda katledilen onbinlerce balkan türkü'nün çektiklerine ne denmelidir yorumu sizlere bırakıyoruz sayın saygıdeğer sözlük ahalisi...
bu sözü sinsice bir aptala yatma numarasıyla söyleyebilen zihniyet, maden ocağında ölen işçilere için de, "güzel öldüler" deme densizliğinde bulunan zihniyettir. atatürk acı çekerek ölmüştür, ancak, bu acı, hastalıktan değil, gönülden hissettiği, ülkesini muasır medeniyetler seviyesine çıkaramadan ve yobazlığı yok edemeden ölmenin verdiği acıdır.
atatür'ün ruhunun şu an çektiği acıdan daha az olduğunu tahmin ettiğim gerçek. şu an kemikleri sızlıyordur sanırım yapılanlardan söylenenlerden özür dileriz atam muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcutken biz kan nakli yaptırdık sanırım.
''acı çekerek öldüğü gerçeği'' ne amk? eğer acı çekerek öldüyse zaten bu bir gerçektir. doğrusu şöyledir; ''atatürkün acı çekerek ölmesi'' hangi ölüm tatlıdır ki?