böyle bir zorunluluğa ihtiyaç duymadan zaten ata'sını sevmek zorunda olan toplumdur. biraz şerefi ve haysiyeti olan her türk evladının (burda türk derken ırktan söz etmiyorum, milletten söz ediyorum) atatürk'ü zaten sevmesi gerekir. atatürk üzerinden yapılan şerefsizlik ve haysiyetsizliklere ise karşı durulmalıdır, bunun da atatürk'ü sevmekle vb şeylerle alakası yoktur.
herkesin başta kim varsa sevmek zorunda hissettiği , padişahım çok yaşa dediği toplumdur . salt atatürke indirgenmemelidir . sorun kemalizm sorunu , değil toplumsal bir sorundur.
şöyle ki atatürk'ü seviyorum demek ateistlik ile bir tutulur iken atatürk'ü sevmediğini söylemek ve bunun ile ilgili bir kaç entellektüel veyahut dini referans göstermek popüler konuşma tarzıdır.
"ben atatürk'ü sevmiyorum yeaa" diyen çok adam gördüm. hepside gayette bu ülke de sen ben gibi yetişmiş adamlardı. öyle bağnaz dinci felan da değillerdi.
yani kimse kimseyi sevmek zorunda bırakılmıyor. ben daha atatürk'ü seveceksin bu ilkelerini inkılaplarınıda ezberleyeceksin diye kafasına cetvek vurulani ve ya alnının ortasına tesbih çakılan çocuk görmedim.
atatürk'ü sevmek zorunda bırakılan toplum olsa bile toplumu kurtarmak zorunda olan bir Atatürk'ten söz etmek mümkün değildir. Atatürk, bize olan inancı ve sevgisiyle azmetti ve bizleri kurtardı ve kimseyede
siz beni sevin, benim için ağıtlar yakın, bana tapın gibi düşüncelerle hareket etmeden karşılıksız bir şekilde bildiğimiz 'mucizelerini' gerçekleştirdi.
Vicdan, bir insanda bulunması gereken en önemli denge unsurudur.
Bir insanın vicdanı yoksa o insanın, manevi hiçbir algı veya değerlerinden söz etmek mümkün olmaz.
O halde, bizler için ölümle bile (bkz: hatay sorunu) mücadele etmiş, bütün azmini ve hayatını Türk Toplumu için ortaya koymuş büyük Atatürk'ü sevmek bu kadar zor mu geliyor bazılarımıza?
'Olabilecek en hafif tabiriyle' bu kaypaklık değil de nedir?
tanım: Türk toplumunun azınlık diyebileceğimiz bir kesiminin düşünebileceği , Atatürk karşı olan yanlış bir bakış açısının ürünü, yüzeysel düşünce.
atatürk olmasaydı şuan burada olabilir/yaşayabilir miydin diye sormak gerekir atatürk'ü sevmeyenlere.
çok sevmese bile saygı duyulası bir insandır fakat zorla güzellik olmaz herkesin tercihleri ve sevgisi kendisinedir.
atatürk sevgisinde de mahalle ve okul baskısı mevcuttur.
atatürk'ü korumak gibi bir yasa çıkarmak zorunda hisseden bir sistemin kimi sevip kimi sevmiyeceğimize karar vermiş olmasının sonucudur. sadece kimi seveceğimiz konusunda değil. mesela dinimiz islamdır. ırkımız türktür. kimseye de sen kimsin ? nesin ? kimi seviyorsun ? diye sorulmamıştır.
yaşadığımız türkiye hala atanın enkazı altındadır. atatürkün politikaları sayesinde günümüzde kürt sorunu vardır. onun politikaları sayesinde katı bir laiklik anlayışımız vardır.
resmi ideolojiyi savunmak kolaydır. kalıp da düşünmek olaydır.
Atatürk sevgisi kalpten , ruhtan gelen birşeydir. Kimse zorla sevdiremez. Lakin saygı eğer T.C kimliğini taşıyorsan mecbur olduğun bir davranıştır. Kimse Atatürk'e laf söyleyemez kimsenin haddine değildir. Onun sevgisi ne ilah gibi tapılan feyto sevgisi , ne rte sevgisi , ne sulo efendi sevgisi hiçbiri gibi değildir. Onu sevmek O'nu anlamaktır. Gösterdiği açık aydınlık yolda başı dik alnı açık yürümektir. Şimdi karanlık yollarda örümcek misali saklanarak yürümeye çalışan insanlara Atatürk sevgisini anlatsan ne olur silah zoruyla seviyorum dedirtsen ne olur. Kalpten gelir o sevgi.
"iki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... ikinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur."
paragrafını okumamış ya da okumuşsa da algılama ve yorumlama yeteneğinin kıtlığından dolayı üstünde durmamış kişilerin toplum hakkındaki genellemesidir.
sevmek zorunda olunan birinci mustafa kemal değil ikinci mustafa kemaldir. "biz" ile kastedilen toplumun içinde yer almayıp dışardan ahkam kesiliyorsa eger o daha kötü; "sana ne" diye cevaplanabilir o zaman bu tümce.
sistemin çok şeyi sevmek zorunda bırakdığı topluma çokda koymayacak bir mesele.
Öncelikle Atatürk, bayrak, millet, vatan, din, cami, tanrı vesaire onlarca sıralaya bileceğim sizler için artık sevmesi veya tapılması tabu olmuş kavramaları hep sevmek zorunda bırakıldınız.
Yalnız kafanız şunu alması gerekiyor.
Bu gibi şeyleri sevmek zorunda bırakılmanız ve bunu sizlere açıklanması bu kavramalara düşmanlığın neticesi değildir.
Veya bu kavramlara düşmanlığın neticesi olarak böyle şeyler söyleniyorsa.
Oda ayrı bir aptallıktır.
Zira yukarda sıraladığım onlarca kavramlarla birlikte Atatürk ayrıca konuşulması gereken bir fenomendir.
Fakat aynı zamanda onu sevmek zorunda bırakılmanızda başka bir gerçektir.
akla karayı ayırınız.
Tabu peşinden salya sümük koşmaya gerek yok.
Her aklın yolunu göstermeyi ayar zanetmeyiniz.
bilmeyenler açsın, "toplum" nedir, toplum nasıl olunur, okusunlar.
gelin şuna biz, "atatürk'ü sevmek zorunda bırakılan toplar" diyelim
ve tanıma geçelim...
atatürk'ü sevmek zorunda bırakılan toplar, allem kullem ile bir şekilde devlet içine sızmış;
hatta öyle sadece vay efendim -sadece örnektir- orman bakanlığının hademeliğinden, üsküdar belediye başkanlığından filan da değil böyle daha yüksek seviyelerde bir şekilde makam edinmiş kişilerdir.
bu topların geçmişine baktığınızda efendim, bambaşka yerlerden, cemiyetlerden geldiklerini göreceksiniz.
ama işte -düşmez kalkmaz bir allah- bu toplar yuvarlana yuvarlana bugünlere geldiler.
daha düne kadar fethullah gülen ağlağının dizinin dibinde zikir çeken bu toplar şimdilerde türk tarihinin anlatıldığı konferanslarda uyuyakalıyorlar efendim.
atatürk'ü değil ağızlarına almak, fısıldanmasından bile çekiniyorlar.
ancak yüce atamız öyle sağlam temellere oturmuş ki bu devleti;
aptallaştırılan, cahilleştirilen ve zavallılaştırılan bu toplum kimi ağzı kokarları getirmiş olsa da başa,
onlar atatürk'ün posterinin önünde eşşek gibi mecburlar sözde de olsa onun ilkelerini savunmaya!
çünkü diğer türlü yemez..
başlarına bir şey gelir, travmaya filan uğrarlar mazallah.
ne de olsa bu ülkede biz ve bizim gibi yüreği gerçekten vatan sevgisi ile çarpan gerçek atatürk gençliği var!
tekrar hatırlatalım, "toplum" değil, "toplar" efendim.
ulan hala ne kadar mal var su toplumda diye dusunduren basliktir. zira ataturk ile rte karsilastirandan tutdaha neler neler. lan adam burda bisey ortaya atmis sen gidip rte diyorsun. bu senin ne kadar anlama kapasiten oldugunu gosteriyor zaten. burda asil anlatilmak istenen ataturku sevip sevmemek degil aslinda. Baslik su sekilde olsa daha dogru olurdu: (bkz: ataturk e tapmak zorunda birakilan toplum) bu milleti o durumdan kurtarmis bir lider olarak sevmeliyiz O'nu evet ama tapmak nedir lan? Heyt konusma lan O yanlis yapmaz. Hsst aloo o ne yaptiysa dogrudur. bu mudur amina koyim. bu kafayla nereye kadar? Sen de tapmadigin bisey abartildiginda sen de karsi cikarsin arkadasim. Nasil ki ben simdi burda fatih sultan mehmeti unutmak zorunda birakilan toplum diye baslik acsam acaip tepki gorurum ayni sey iste. Ataturk bizi ingilizlerden kurtardi da o Adam bizi Bizansa mi teslim etti. Derdin ne daha *
* burada bahsedilen 'bana atatürk'ü sevdiremezsiniz' değildir. tabulaştırılan bir sevgidir. seven sever, sevmeyen de severmiş gibi yapar hal böyle olunca.
ha bu halde sorun da yoktur ortada, öyle mi?
senin tabulaştırdığın bir olgunun arkasına sığınıp da 'ben terör örgütü sempatizanıyım' diyen bir şerefsiz,işlerini meşrulaştırabiliyor benim üniversitemde! çünkü hat safhadaki saygı ve hürmetle karşılanır bu insan. 'atatürk' kelimesi 'açıl susam açıl' dır hedeflediği hazineye ulaşabilmek adına. herkes saf değil, herkes 'aaa atatürk'e dil uzattı lan!' diye erkeklik yapmıyor,saman altından sular yürüyor ülkemde. sen uyu!
anlatılmak isteneni bile anlayamayıp, b.ktan ve iki ucu açık örneklerle pekiştirmeye çalıştığınız meseleyi bir daha gözden geçirin derdim ama yine anlamazsınız, neyse boşverin.