Ayar üstüne ayar yeyince ana bacı küfretme acizliğine geçen zavallıları da barındıran millet. Sen Atatürk'ü zorla sevsen ne olur sevmesen ne olur kendine hayrın yok dingil.
Edit: Buradaki Dingil, Atatürk düşmanı olan dingildir.
Şimdide Kemalettin Kamu adlı şairin istiklâl Marşı yarışmasına katıldığı şiire bakalım;
Bir ebedi güneşle
Burada doğdu gazi
Yaprak yığını gibi
Burada yandı mazi
Burada erdi musa,
Buradan uçtu isa.
Bülbül burada varsa
Hürriyet için öter.
Ne örümcek, ne yosun
Ne mucize, ne füsun
Ka'be arabın olsun
Çankaya bize yeter!
Kemalettin Kamu - istiklal Marşı Yarışması.
Ey dertli saray! Kâbe mi oldun bize artık?
Cennetse bu yurt, sen onu buldundu harâbe,
Bir gün olacaktır anıtın Türklüğe Kâbe.
Zindan kesilen ruhlara bir nur gibi doldun,
Türk ırkının, en son, ulu peygamberi oldun.
Tutsak seni lâyık, yüce Tanrı'yla müsâvi,
Toprak olamaz kalp doğabilmişse semâvî¦
Ölmez bize cennetlerin ufkundan inen ses,
insanlar ölür, Türklüğe Allah olan ölmez !
Edip Ayel
Peygamber, tanrısına duymadı bu hasreti
Vermedi bu kudreti tanrı, peygamberine
Vasfi Mahir Kocatürk
Kaç yıldır Türkçeydi Tanrı'nın dili
insana ne ilâh, ne de sevgili,
Ne de ana-baba aratıyordu
Her an yaratıyor, yaratıyordu.
Behçet Kemal
Tanrı gibi görünüyor her yerde
Topraklarda, denizlerde, göklerde;
Gönül tapar, kendisinden geçer de
Hangi yana göz bakarsa: Atatürk.
Halil Bedii Yönetken
Yürüyor, kalbimizin durduğu bir yolda değil,
Kanlı bir gözyaşı nehrinde muazzam tabutun
Ey ilâhın yüce davetlisi, göklerden eğil
Göreceksin duruyor kalbimizin üstünde putun!
Faruz Nafiz Çamlıbel
Dağların ardında sönüşü gibi,
Millete can veren, vatan yaratan;
Tanrının göklere dönüşü gibi
Her zaman ırkıma büyük Baş Atam,
Tanrılaş gönlümde, tanrılaş Atam!
Yusuf Ziya Ortaç
Bir güneş gibi yalnız
Sensin ülkü tanrımız.
Ömer Bedrettin Uşaklı
Topladı avucunda yıldırımı, şimşeği
Yoktan var ediyordu tanrı gibi her şeyi
Yusuf Ziya Ortaç
On milyon bel, iki kat olmuşken eğilmeden
O’nda on beş milyonun boyu birden uzaldı.
Tanrı, peygamber diye nedir, kimdir bilmeden
Taptığımız ne varsa, hepsi ondan şekil aldı.
Faruk Nafiz Çamlıbel
NÖBETÇi MiLLET
Yaradan hey Yaradan !
Dört yıl değil bin yıl geçse aradan
Sensin ateş diye kanımızdaki
Sesin ışık diye önümüzdeki !
Ey yanımızdaki
Beş on mermere, bir avuç toprağa sığan
Sınırsız mavi umman hey !
irkilmez Ata çocuğu irkilmez:
Zaptedilmez, Atam, zaptedilmez
Biz varken senin hisarının burçları:
Bakışlarımız kılıç uçları
Bekliyoruz devrimini biz.
Çökmeyeceğiz diz
isterse hayat zehrolsun
isterse refah kahrolsun
isterse kurşun düşsün yanımıza belimize
isterse geçinmek için bir dilim
Kuru ekmek geçmesin elimize.
Halel gelmez bizim ateşimize;
Dünya düşse peşimize
Yer sarsılsa yerinden
Ne senden geçeriz, ne senin eserinden *
Sadece Şiir Mi ? Değil, ne kadar seviyesizleştiklerine bakalım, M.Kemal'e yazılan Amentü !
Buda Türk'ün Yeni Amentüsü ;
TÜRK'ÜN YENi AMENTÜSÜ (!)
“Kahramanlık örneği olan ve vatanın istikbâlini yoktan var eden Mustafa Kemâl’e, onun cengâver ordusuna, yüce kanunlarına, mücahid analarına ve Türkiye için ahiret günü olmadığına îmân ederim. iyilikle fenalığın insanlardan geldiğine, büyük milletimin medeni cihanda en büyük mevkii kazanacağına, hamaset destanlarıyla tarihi dolduran kudretli Türk ordusunun birliğine ve Gazi’nin Allah’ın sevgili kulu olduğuna kalbimin bütün hulûsuyla şahadet ederim.” (!!!)
M.Kemal için Yazılan Ezan ;
Atatürk ekber!
Atatürk ekber!
Ancak O var Atatürk!
Evliya odur,
peygamber odur,
sanatkâr Atatürk.
Talihe hâkim,
zekâya önder,
doğma serdar Atatürk.
Bunları geçti insan büyüğü:
Kendi kadar Atatürk!
Atatürk ekber!
Atatürk ekber.
Bizde O var. Atatürk!
Ne evliya, ne de peygamber..
Halkına yar Atatürk!
Behçet Kemal.
Yine O Beyinsizden, Süleyman Çelebi'nin Mevlid'ini M.Kemal'e Uyarlamıştır ;
Behçet Kemal; Süleyman Çelebinin Mevlid'ini, M.Kemal'e Uyarlamıştır;
Ezan okunuyor diye allahı sevmek mecburimidir? Allahın Kitabını okumadıktan sonra, ne olduğunu kim olduğunu anlamadıktan sonra, camilerin, kabelerin, kitapların anlamı varmıdır? Nasıl yoksa, "ders kitaplarında Atatürk var" diye empoze edildiğini düşünmekte anlamsızdır. Zira atatürkü sevme düşüncesi, kimya kitabındaki fotoğrafa dayanıyorsa, sevmeyin zaten.
"atatürk'ü değil de ebeni mi sevmek zorunda bırakılalım ?" demek istediğim düşünce.
hatta düşünce bile değil. sözlükte yazabilmemiz bile onun sayesindeyken hemde.
(bkz: yol al)
(bkz: düz git)
vatan müdaafası vermiş, canı pahasına da olsa bir halkı sömürülmekten kurtarmış bir adamı sevmeyi 'zorla' yaptıran devlettir bu milletin başındaki. öyle vefalıyız ki, böyle birisini bile ancak 'zorla' sevdiriyoruz insana. bu ülkede öyle insanlar var ki, böylesine vefa duymamız gereken bir şahsiyeti zorla seviyoruz, bazılarımız nefret bile ediyorlar.
şahsım adına konuşuyorum, babamdan fazla seviyorum.
sevmek zorunluluğu mu kim nereden bilecek kimi sevip sevmediğinizi. hayatınız boyunca mecbur olduğunuz seviyor gibi yapmak zorunda olduğunuz onlarca insan çıkar karşınıza. yeri gelir hiçbirisine gık diyemezsiniz.
işin özü şudur ki kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. fakat dünyanın takdir ettiği yegane değerimiz olan bu adama ve onu sevenlere herkes saygı göstermek zorundadır. tıpkı bizim sevmeyenlere saygı göstermek zorunda olduğumuz gibi. saygı derken elpençe olmaktan bahsetmiyorum. eleştirirken bu adam bunu bunu yapmış nasıl sevebilirim ki dersiniz yada bunu yapmış nasıl sevmem dersiniz.olur biter.önce eleştirmeyi öğrenmek gerekir. karşı tarafın değerlerine hakaret etmeden.
Böyle bir başlık açılabildiğine göre olmayan bir zorunluluktur.
Sevmek ya da sevmemek senin seçimin. ister seversin ister sevmezsin. Ama iş saygı kısmına gelince: Üstünde yaşadığın toprakların ve bu cumhuriyetin kurucusu olan Atatürk ve O'nun silah arkadaşlarına bu saygıyı duymak zorundasın. O'na elbette ki hakaret edemezsin. Ama sevmiceksen de sevmezsin arkadaş bu kadar basit.
Geçenlerde biri çıkıp Atatürk'ü sevmiyorum humeyni'yi seviyorum demişti. Hem de en çok izlenen tv programlarından birinde. Kıza bir şey oldu mu ? Hayır. Demek ki sevip sevmemekte özgürsün.
Not: Kızın bu laflarını da hiç tasvip etmedim ya orası ayrı.
sadece atatürk'ü sevmeye değil doğal sonucu olarak aşırı milliyetçi,( dünyanın en milliyetçi eğitimi bizde)islamofobik ve pozitivist olmaya da mahkum olan millettir. bu başlıkta yazan meb imzalı robotlar asla ön yargılarını kıramazlar, başka bir boyuttan bakamazlar.
Hiçbir şey yapmak veya sevmek zorunda değildir insan fakat kitaplarda yer bulmasının gerekçesi tarihtir tarih yazan bir insanın kitaplarda yer bulmaması imkansız mıdır ? Sayalım ki kitaplarda anlatılmadı ve öğretilmedi insan neden anlatılmıyor demez mi .. bunu da bilmeyeceksin de neyi bileceksin eyyy insanoğlu seni kurtaran ve belki ağır olucak ama ananı fransız bir emperyalist itinin tecavüze uğratmadığına şükretmelisin ..
telkinlere maruz kalmasına rağmen zorunluluk içinde olmayan milletir. öyle olsa ben de sevmek zorunda kalırdım. ben sevmiyorum demek ki bir zorlama yok. atatürk'ü sevme kanunu çıkana kadar rahatım.
komik bir ifadedir.
ayrıca atatürk'ü sevmek için bir zorlama ihtiyacı hissedilmesi bile bana çok komik geliyor. benim aklım mantığım aksini almıyor zaten.
saygı duymak zorunda bırakılmıştır. saygısızlığın tck da yeri var.
sevmek zorunda bırakanlar ise sözlükteki 3-5 tane kraldan çok kralcıdır..
edit : yalansa söyleyin. siz değil misiniz atatürk ü sevmeyen vatan hainidir diyen? atamızın böyle bir isteği olmuş mu? bu kraldan çok kralcılık değil mi?
edit2 : atamı çok seviyorum ve çok büyük saygım var.
ismet inönü ve gibilerini elestiriyormus. vay vay vay. sen iki savas yürütmüs seni kurtarmis bir insana o klavyenden atip dur, kimsede sesini cikarmasin öylemi?