atatürk'ü kullanarak prim elde etmeye çalışanların yaptığı baskıdır. vardır ya da yoktur, bunu anlatmıyorum ben. atatürk'ü kullanmaktan vazgeçin diyorum.
Vatandaşlardan herhangi birinin atatürk'ü sevmemesinin, onun yaptıkları ve geriye bıraktıklarına zarar vermeyeceğini kavrayamayan köktenci-kemalist güruhun kendi sosyal ve politik egolarını tatmin etme amacıyla oluşturdukları mahalle baskısıdır bu.
Tek tip insan yaratma arzusunun, farklı düşüncelere tahammülsüzlüğün dışa vurumudur. Dünyada ve dolayısıyla belli ölçüde Türkiye'deki otuzlar faşizminin gençlik üzerinde yarattığı lideri ve devleti idolleştirme temayülünün bir devamıdır.
kimsenin kimseyi sevmesi beklenmemektedir. düşünce özgürlüğü kapsamında bir söylemdir. ancaaaak düşünce özgürlüğü; "haksız yere", "şerefsizce", "adice" hakaret etme özgürlüğünü vermez insana !!. oturduğu yerden sövmek iyi hoş, lafları salladığın lider, halkını taşladığın vatan; elbet bir gün cevabını verecektir.. o zaman elini vicdanına koyup belki düşünürsün beyninin ederi varsa şayet...
sözlüklerin iyice bokunun çıktığını belli eden bir başka düşüncedir. o kadar kendini kaybetmiş durumda ki sözlükler, artık ata'ya bile laf ediliyor. bravo lan!
sapkın fikirdir. zira atatürk sevilmiyorsa, toplu linçle ya sevilmeyen dışlanmaktadır; yada fikirlerini değiştirmesi beklenmektedir. en nihayetinde dayatmalarla karşı karşıya gelir. oysa yine atatürk'ün kurduğu meclis de kabul ettiği üzere avrupa insan hakları beyannamesinde fikir ve ifade özgürlüğünden bahsedilmektedir. ha işine gelince çok süper demokrat olan şahsiyetlerin pek güzel ikili oynadıkları görülür bu noktada.
1. Herkes engel olmaksızın fikirlere sahip olmalıdır.
2. Herkesin ifade özgürlüğü hakkı olmalıdır; bu hak, her türlü bilgi ve fikirleri sınır olmaksızın, sözlü, yazılı, basılmış, sanat veyahutta herhangi dilediği bir medya ortamıyla öğrenme, alma ve verme hakkıdır.
3. 2'inci bölümdeki haklar özel haklar ve sorumluluklar getirir. Bu doğrultuda bazı limitler kanunlar tarafıyla uygulanabilir:
a) Başkalarının haklarına ve şöhretine saygı;
b) Ulusal güvenlik, halk düzeni, veyahutta halk sağlığı ve huzuru.
bilindiği üzere, bir insanı sevmemek ile saygısızlık yapılmamaktadır.
mustafa kemal atatürk'ü sevmek zorunda olma durumudur.
nedense birçok bünye kendini sevmek zorunda gibi hissediyor bunun sıkıntısını saniyede 10 başlıkla belli ediyor.
yok böyle bir zorunluluk. boş kafalı değilsen, bu günlere nasıl geldiğini biliyorsan menfaatin kuyruk acın yoksa zaten seversin.
diğerleri için;
yahu sevmeyin. yalvarırım sevmeyin. çok rica ediyorum. sevmeyeceğinize söz verin sabah akşam artılarım.
papağan gibi tekrarlanan başlıklarda sürekli bir sevmektir gidiyor.
sevmeyin.
siz sevmeyin.
aslında bu ülkede kızmaktan çok üzerine basa basa tartışılması gereken belkide en vahim konudur...
zekası,kültürü,ilkeleri,yaptıkları, ve en önemlisi insanlığı tüm dünyada kabul ve takdir gören bir liderin bu dünya düzeninin tekerine çomak sokan bir ur gibi görülmesi ve haliyle yıpratılması gereken bir anı olması gayet anlaşılır.
ve onun sevgisinin zorla aklımıza yerleştirildiği fikri de haysiyetsiz mücadelelerinin en büyük kozudur.
ve bizim en büyük ayıbımızda bu kozu onlara vermektir.
arkadaşlar!!!
kaçımız bir ağaç keşilmesin diye koca köşkü kaydırdığını ilköğrenim ve üniversite döneminde öğrendik ve onun her sabah ve akşam bir ağaca selamsız geçmediğini?
kaçımız öğrendik o ağaç kesildiğinde ağladığını?
kaçımız can dostlarıyla içerken,hayatını anlatmak isteyen gazetecinin paşadan müsade istedikten sonra paşanın ''peki bu alkol sofralarıda olacak mı?'' sualine ''olur mu paşam,nasıl anlatırım?'' demesi üzerine'o zaman hiç yazma' diyecek kadar samimi olduğunu o yıllarda öğrendik.
bahsi geçtiysede ezberdi, not içindi unuttuk gitti!.
bence biz onların istediği gibi değil de olması gerektiği gibi onu anlamak için yeni bir sayfa açıp oraya ne öğrendiysek yazalım!!.dedirten ironik sözlük başlığıdır.
resmi ideolojinin genç dimağlara enjekte ettiği yararlı vitaminlerden biri. vücudumuz gribe karşı dayanıklı ise sebebi zamanında aldığımız bu aşılardır. kıymetini bilin ahali.
tınlanmayan zorunluluktur. istediğin yöntemi uygula. bildiğin yöntemi uygula. as, kes, söv, fişle... kuran'a "gökten indiği sanılan kitap" diyen liderin kalbimde yeri yoktur.
evet, var öyle bir zorunluluk. seveceksin kardeşim. seveceksin! vatan haini misin sen? bu toprakları sana vereni sevmemekte ne demek? seveceksinde, sayacaksında! sevmeyen siktirsin gitsin ülkeden. sevmeyenin ta amınakoyim.
böyle bir zorunluluğun olmayışıyla beraber olsaydı daha iyi olurdu dedirtendir. sevilmelidir atatürk. sonuçta onu sevmediğini söylemeni bile ona borçlusun. biraz okumak öğrenmek tavsiyedir.