iddia değildir gerçektir. Vahdettin cidden atatürk'ü samsun'a gitmesi için görevlendirmiştir. Tartışılması gereken konu ne amaçla gönderdiğidir.
Kimileri aslında vaho'nun atatürk'e "git ülkeyi kurtar benim elim kolum bağlı yapabileceğim tek şey onların lehine hareket etmek." Dediğini anlatır.
Kimisi de vaho'nun atatürk'e "git şu silahları topla bizimkiler zorluk çıkarmasınlar." dediğini anlatır.
Okullarda bize ikinci olanı anlatılır ancak halen daha çoğu tarihçi bu konuyu tam anlamıyla bir sonuca kavuşturamamıştır.
Ancak bu onun korkak, hain biri olduğu gerçeğini değiştirmez bana göre. Adam olan alırdı eline silahı vurabildiği kadarını vurur ölürse de ölürdü tıpkı izmir'deki hasan tahsin gibi.
E olum hani Atatürk ingiliz ajanıydı? osmanlıcılar şimdi noldu da Atatürk ü Vahdettin görevlendirdi diyorlar?
2. Bir husus da Atatürk ün savaşlardaki rolünün çok basit olduğu iddiası. Hep böyle derler
Ama Vahdettin'in Atatürk ü Samsun'a gönderme sebebine gelince "Atatürk o zaman en yetenekli subaydı ve Vahdettin'e gönderilen listede isyanı bastırabilecek asker olarak en başta onun adı vardı." Derler.
işlerine gelmeyince Atatürk ün rolünü küçümserler ama.
Olum bir hilâfet kalktı diye mi bu kadar kininiz la?
Doğru bir iddiadır ama ne için gönderdi orası işin can alıcı noktası.
Atatürk, kendisine verilen görevin dışına çıkmış hatta tersine çevirerek milli mücadele kıvılcımının ilk fitilini ateşlemiştir.
Az önce nutukta rastladığım bölüm 1. Ağızdan şöyle yazmış ulu Önder;
" bu geniş yetkinin, beni istanbul dan sürmek ve uzaklaştırmak amacıyla anadolu ya gönderenler tarafından, bana nasıl verilmiş olduğu garibinize gidebilir. Hemen ifade etmeliyim ki, onlar bu yetkiyi bana bilerek ve anlayarak vermediler. Ne pahasına olursa olsun, benim istanbuldan uzaklaşmamı isteyenlerin buldukları gerekçe Samsun ve dolayındaki güvensizlik olaylarını yerinde görüp önlem almak üzere Samsun a kadar gitmekti. Ben, bu görevin yerine getirilmesini bir makam ve yetkiye sahip olmaya bağlı bulunduğunu ileri sürdüm. Bunda hicbir sakınca görmediler. O tarihte Genelkurmay'da bulunan ve benim amacımı bir dereceye kadar sezmiş olan kimseler ile görüştüm.
**Müfettişlik görevini buldular; yetki konusu ile ilgili Emiri de ben kendim yazdırdım. Hatta milli Savunma Bakanı olan Şakir paşa, bu emri okuduktan sonra, imzalamaya çekinmiş; anlaşılır anlaşılmaz biçimde mührünü basmıştır."
işte zeka işte basiret işte büyük insan mustafa kemal atatürk.
ve elbet bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz. inşallah kendisinin hain bilinmesi pahasına git milleti örgütle ateşi yak demiştir. benim elim kolum bağli bir yandan ittihat terakki bir yandan ingilizler devleti âli bitti git yık yeniden inşa et varsın biz hain olalım bu millet kurtulsun demiştir. inşallah sırf kurtuluşa inandiği için sevri imzalamamiştir. bildiğim tek birşey var o soydan herşey çikar, ayyaş çikar, deli çikar birtek hain çikmaz..
sen git kendini riske at ben sarayımda keyif çatayım sen olduda başardın meyvesini ben yiyeyim başaramadın seni tanımayayım tamam mı kerizim diye içinden konuşarak göndermiş demek.
sen git kendini riske at ben sarayımda keyif çatayım sen olduda başardın meyvesini ben yiyeyim başaramadın seni tanımayayım tamam mı kerizim diye içinden konuşarak göndermiş demek.
iddaa değil gerçektir. Padişahın imzasının sol üst tarafta bulunduğu belgede “Mülga (ilga edilmiş) Yıldırım Grubu Kumandanı Mustafa Kemal Paşa, Dokuzuncu Ordu Kıtaâtı (kıt’aları) Müfettişliği’ne tâyin edilmiştir. işbu iâde-i seniyyenin (padişah emrinin) icrasına Harbiye Nâzırı (Savaş Bakanı) memurdur” deniyor."
"Hicrî 22 Recep 1337 ve Rumî 30 Nisan 1335 yani 1919 tarihli padişah emrinde Sadrazam Damad Ferid ile Harbiye Nâzırı Şakir Paşa’nın da imzaları bulunuyor.
Hiçbir padişah vatan haini değildir. bunu öncelikle aklına herkes kazısın tartışmaya açık değildir.
korkak diye adlandıranlar ilk önce "muhteşem kaynakları"ndan dışarıya bir kafasını uzatsın. gidip başkalarının sana ezberlettiklerini burda sıkmasın.
gelelim atatürkün samsuna gönderilmesi hadisesi.
+işgal altındasın
+silah cephane kaynaklarını birinci elden kimseye tahsis edemiyorsun
+yukarıdaki bahsi geçen durumlardan ötürü alel ade isyan , ayaklanma(!) veya mücadele başlatamazsın
bu unsurlar varken kurtlarla dans etmek icab ediyor ki vahdettin bir danışıklı dövüş(!) içersindelerdi bir yere kadar. Ayaklanma, kongre, ulaşım ve en can alıcısı kayıp olan devlet cephanesindeki binlerce silah vahdettin tarafından bu milletin yokolup gitmemesi için tahsis edilmiştir.
Bununla beraber kazım karabekir orgeneral ( doğu kolordu komutanı ) emrinde olduğunu atatürke vahdettinin emriyle ibraz eder. Az kafasını çalıştıran biri anlar,orgeneral olmayan mustafa kemal atatürke orgeneneral kazım karabekir neden "emrinizdeyim paşam" der.
şahbaba'yı okursanız doğruluğunu anlarsınız.
kendi ayrılamadığı için anadoludan kurtuluş hareketi başlatsın diye müfettiş süsü vererek mustafa kemal'in samsun'a gitmesine destek olmuştur.
ingilizler de vahdettin bize yamuk yapmaz diyip onaylamıştır ama üst düzey bütün subaylar vapurda olduğu için işkillenmişlerdir de aynı zamanda ki daha samsun'a çıkar çıkmaz geri çağırılır.
itiraz edenlerin sorunu sapla samanı ayıramamak. mevcut hükümet osmanlıcılık yaptığı için osmanlıya dair herşeyi kötüleme, lanetleme çabası var. gerçekleri istediğiniz kadar kabul etmeyin siz.
Neden idam edilmez biliyor musun? Çünkü söz konusu kişi Çanakkale cephesi'nde olanca yeteneğini kanıtlamış ve işgalden savaşlardan kurtulamayan halka umut olan kişidir. Bir kere idam etmeye kalkışsalar halkın tepkisiyle karşılaşacaklardı. Ki sevr'i imzalayan bir kabine, buna izin veren bir padişah var. Azıcık bir toprakla yetinen yani. Peki, bir halk böyle korkakça hareket edenlerin arkasından mı yoksa bağımsızlık sözü veren birinin mi arkasından gider sizin mantığınıza kalmış.
ingiliz gemisi ile kaçacak kadar hain birisini hala aklama peşinde birileri. la bi siktirin gidin.!!
şerefli ve vatansever olduğu için mi mandacılığı kabul ettiği ingilizlerin gemisi ile bi böcek gibi kaçtı.
ama bu hain sürülerinin buna bile cevabı var. kalsa imiş rörörör olurmuş. he canım, he bebeğim.
hatta çanakkale savaşında atatürk pek fazla rol almadı. zira vahdettini aklamaya çalışanlar bunu da der.
hatta atatürk, ingilizler ile anlaştı bile demişlerdi bu soysuz hainler.
bu konudaki gerçek yazılanlardan farklı ise, bu gerçeği öğrenemeyeceğimiz bellidir. kendinizi yormanızın gereği bulunmamaktadır.
tarih belgelerinde yazılanlara göre vahdettin atatürk'ü samsun'a ayaklanmaları bastırmak için göndermiştir.
atatürk ülkeyi örgütlemeye başlamıştır.
vahdettin atatürk'ün idam emrini vermiştir.
mantık çerçevesinde bakacak olduğumuzda, vahdettin'den destek almış olma ihtimali az da olsa bulunmaktadır. fakat bu, destek aldığı anlamına gelmemektedir.
bu vahdettin'in korkak bir vatan haini olduğu gerçeğini değiştirir mi?
zaten mantık olarak bir memurun izin almadan veya görevlendirilmeden atlayıp vapura bin kilometre ötede bir yere kafasına göre gidemeyeceği aşikar. ama hangi görev?
Vahdettin Atatürk'ü itilaf'a karşı halkın silahlanmasını engellemek için 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirmiştir. Atatürk bu görevi halkı örgütlemek, direnişe yönlendirme amaçlı kullanmıştır.
Kaynak: nutuk.
