Efenim tayyibi peygamberleştirecek kadar cahil değildirler.
Atatürk'e karşı aşırı saygı ve sevgi vardır bu ülkede, tapınma değil, aşırılık...
Onun en büyük sebebi de yok olan bir ülkeden, yepyeni bir cumhuriyet kurmasıdır.
Cahillik değil, minnettarlıktır.
laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır. yani devletin faaliyetlerinde halifelik diye bir kavramın kullanılarak padişahların halktan daha üstün olabileceği ayrıcalığı kaldırılmıştır. amaç budur.
bunun baş örtüsüyle alakası olmadığı gibi, insanların modernleşme adına giydiği eşyalara da bakılmamıştır.
bu yeniliğin yapılış amacı, kurtuluş savaşı yıllarında isyancıların halka zorla eski rejimi kabullendirmek adına çarşaf giyerek kadın kılığına bürünüp sokaklarda kışkırtıcı faaliyetlerde bulunmasını önlemektir.
ayrıca,
atatürk, putlaştırılabilecek nitelikte bir varlık değildir, olmamıştır, olmayacaktır.
ispatı,
atatürk'ün din konusundaki samimiyetini tüm milletine kanıtlamak amacıyla bir yurt gezisine çıktığı sırada balıkesir'de vermiş olduğu hutbedir.
kızıl kürtlerin nefretini kustuğu başlıklardan biri. biz bir atatürk çıkaramadık o zaman karalamaya çalışalım felsefesi ile yaklaşıyorlar duruma. sanki atatürk sadece türk ırkı için savaştı. ama bunu gözü kara kızıl kürt anlamaz. zekası yetmez...
ilahlaştırmak yerine sevmek ifadesi kullanıldığı takdirde eli öpülesi kişilerdir. ayrıca kara cahillikle uzaktan yakından alakası olmayan insanlardır. atatürk ün sevilmesi neden bazı kesimlere bu kadar batıyor orası da işin ayrı bir boyutu. zira asıl kara cahiller diye tabir ettiğimiz bu türler zaman zaman atatürk ün türk olmadığını bile iddia edebiliyor.
(bkz: atatürk ün türk olmadığı iddiası)
(bkz: atatürk ün türk olmayıp milliyetçiliği öğütlemesi)
kemalistlerin dine saygısının olmadığı varsayımı islamcı bir konsepte sahip kişi ve kurumların da atatürk e saygısının olmadığı varsayımı kadar yalandır/gerçektir. ikisi de özde birbirlerinden hiç hoşlanmazlar ama iş politika yapmaya gelince herkes bi maske geçiriverir suratına. işin özünde ne Atatürk ün dini yıpratmaya yönelik yaptırımları olmuştur ne de dinin atatürk'e yaşadığı dönemde soğuk baktığı görülmüştür. O günlerde dini kendisine kalkan seçen suç örgütlerinin engellenemez vaziyette halkı aldatmasına mani olmak için birtakım kararlar aldığını düşünüyorum. Öyle ki 2010 türkiyesinde cinci hocalara kanıp tecavüze uğrayan zavallılar halen mevcut. Bir gecede bütün bir ülkeyi okuma-yazma bilmeyen bir millete sahip etme cesaretini nasıl göstermiştir bilmiyoruz ama o dönemde mevcut okunan yazılanın da devam eden yıllar içerisinde kimseye birşey katmadığını görüyoruz. Arapça biliyor diye kimse dindar olmuyor çünkü. Herşeyi yaratan bir allah olduğuna inanan, dine yeteri kadar saygı duyan ve bu ülkede işçinin çok, liderin az olduğu bilerek atatürk e hak ettiği kıymeti veren bir insan olarak ne kendi içimde bir sıkıntı hissediyorum ne de çevremde biriyle sorun yaşıyorum.