milli mücadele dönemleriydi. bir kişi çıkmış, işleri yoluna koymak için herkesi ve her şeyi en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyor. beşer şaşar, hataları olmuştur. insanlar da karşı çıkmak yerine destek olmaları gerektiğini biliyorlar. dinimiz islam karşıtı her türlü müdahale o dönemleri lozan'ı imzalayabilmemiz için verilen tavizler kapsamındadır. lozan imzalandıktan sonra meclis açılışında bu tavizlerden vazgeçilmiştir.
sonrasında camilerin kapatılıp yerine farklı mekanların yapılması zamanları falan ismet inönü gibilerin halt yemesi. atatürk sonrası yaşanmış hadiseler yani.
Zaten Atatürk zamanındaki müfredatta yuhlaya yokmuş, sonradan girmiş o okullara, hatta modern matematikle beraber. ilk ankara bahçelideki deneme lisesinde 3 sene denenmiş. işte ondan sonra halkım yuhlaya bilmişler.
konuştuğu dilden haberi yok, birkaç kelimeyi bir araya getirip doğru düzgün bir soru cümlesi kuramamış ama;
fikri varmış, değerlendirmesi varmış, bilgisi varmış da siyaset yapacak, politika yapacak, vatan millet mevzusu konuşacak. bu nasıl bir cesaret, nasıl bir özgüven, nasıl bir cehalet, bu ne lan bu?! nesin oğlum sen?! aklım dimağım almıyor lan!
Kimse tarafından kandırılmamıştır. Zira Gerçek Bir devlet adamı olduğundan mütevellit, kandırılma gibi bir durumu olmadığının gayet farkındaydı kemal paşa.
Kandırılabileceği bir çok durum içerisinde olmasına rağmen, asla böyle bir ahmaklığa düşmedi !
Herşeyiyle tükenmiş bir ulustan, ortaya koskoca devlet çıkartmış bir insan neden yuhalansın ki ?