mustafa kemal' alenen hakaret etmektir. lan atamızın ibnelerin arasında işi ne? askere gitmezler, çalışmazlar bir boka yaramazlar. atam böyle boş insanları astırırdı. açık ve net.
Vay arkadaş ne alıp veremediğiniz var Ata'mla. Aga ben onu bunu bilmem de bir Atatürkçü olarak şunu belirteyim
"Ne çok çekti şu millet Atatürk'ü, dini, bayrağı fütursuzca savunandan da karşı olandan da"
osmanli escinsellige cezayi ataturk dogmadan once kaldirmisti, butun avrupadan once, genel olarak da oyle asiri tepkiler yoktu asirlar boyunca. avrupada bunlar akil hastasi diye timarhane kapatilip yakilirken burada rahat bicimde yasarlardi. batinin tepkisi yuzundan nefret gormeye basladilar.
Atatürk yaşasaydı, lgbt yürüyüşüne katılmazdı ama "bir gün benim sözüm sözlerim bilime ters düşerse, bilimi seçin" bakış açısını (bu sözü tam anlamıyla teyit olamamakla birlikte Atatürk'ün bilime olan tutukusu açık olduğundan çok da bu atıf yadırganmamaktadır) bu konuda ele alırsak, bu durumun genetik olanlarını ayrı değerlendirir ama sadece psikolojik süreçlerini yaşayanları da ayrı değerlendirip, bilim camiasıyla el ele vererek bir çözüm hazırlardı. bunun yanı sıra bazı kirli elbiseleri de ortaya çıkarmaktan geri durmazdı. ne gibi mesela ? bir dönem yeşilçam'a oyuncu seçmelerinde kadınlara çıplak poz teşkilatını bitireceği gibi günümüzde de bunun eşcinsel teşkilatını bitirirdi. çünkü eşcinsel kitle tepki görmeksizin en rahat hareket edebilecekleri alanlara sızıp da burada örgütlenmişlerdir.ki bunun başında da sanat camiası geliyor. örgütlenme, -örgüt kuramı- her meslek dalını içeren bir kuram ama örgüt denince sadece terör örgütleri anlamında algılandığı için bazı şeyler görülmüyor. bu sebeple onlarda belli baskılar yaşamaları,düzen içinde hayatlarını ulu orta yaşayamamanın verdiği düşünceyle, yeşilçam vari bir yer edinmişler ve kendi eşcinsel kimliklerine yakın olan ve ünlü camiasına adım atmak isteyenlere "şöyle şöyle yaparsan bütün maddi destek vs sunulacak ve ünlü olacaksın ama eş cinsellik haklarını da savunacaksın.bundan taviz verdiğin anda bitiririz" diyerek tıpkı yeşilçam'da ki gibi bir psikoloji yaratarak,fikriyat bakımından zayıf ama ünlü olma rehaveti taşıyanları ikna etme çabası gütmektedirler. bunu kurgusal olarak yazmadım. sanat camiasında doğrudan faaliyet gösteren bir müzisyen olmasam da, bu camiada iş yapan arkadaşlarımın gözlemleri ve de bizim müzisyen çevrelerinden bir arkadaşın bir yarışmada boy gösterip yarışma macerası bittikten sonra birileri ona email yoluyla, konuşma tarzı ve tipine gönderme yaparak psikolojik algı oluşturmaya çalışmış. ve yukarda dediğim gibi tekliflerde bulunmuşlar ona. o da reddetmiş. yani cem yılmaz'ın anlattığı "fetiş restoranı" var ya, işte o kurgusal bir komedi olduğu kadar gerçek de bir unsur. o yüzden siz o" fetiş restoranı" skecini, "fetiş orkestrası" ya da "fetiş prodüktörleri" olarak da bir düşünün. buradan tüm lgbt'liler böyle demiyorum. ama Atatürk yaşasaydı bunların tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasını "hem fiilen hemde benzetme olarak ikisi birden" sağlardı.
Atatürk ile ilgili o kadar konuşulacak varken konuyu bu noktalara çekmek seviyeyi gösteriyor. Daha derin analizler yapma imkanı olmadığından en sığ muhabbetler seviyeyi gösteriyor. Tarzı başka muhabbetlere girmenede engel.
atatürk artık yaşamadığı ve ne yapıp ne yapmayacağı belli olmadığı için atatürkçü maskesi ile fırsatçılık yapıp her türlü ibneliği, terörist seviciliği, din düşmanlığını yapıyorsunuz ya çok ayıp ediyorsunuz sayın operasyon çocukları.