Mısır da oranın yerlisi olduğunu iddia eden çok değişik fiziksel özelliklere sahip insanlar var.
Bu batık kıtadan kurtulanların kurduğu koloniler tüm dunyaya yayılmış olabilirler.
Kıta’nın batışını anlatan bölümde Halkın “ Ya mu bizi kurtar “ diye bağırdığına dikkat çekerek MU nun aynı zamanda bir ilah adı olduğu sonucuna vardı. Mu dili kökenli özel isim ve sıfatları Öz Türkçe ile karşılaştırarak notlar alıyordu. Mu sembollerini Latin harfleriyle karşılaştırıyordu.
Salih Bozok’un konu ile alakalı aktardıkları bu kadarla kalsada Kısa bir süre sonra Atatürk Tahsin Beyi Meksika’ya elçi olarak atamış ayrıca Tbmm bütçe kayıtlarından da anlaşıldığı üzere kendisine yüklü bir araştırma bütçesi tahsis etmiştir.Tahsin Beyin esas görevi Maya dilinin Türkçe ile olan benzerliğini ve Maya tabletlerini araştırmaktı.
Tahsin Beyin Meksika’ya varışından bir süre sonra Etnoğrafya müzesinden bazı uzmanları yanına görevli olarak gönderildiler. Ekip çalışmalarına başladı.Araştırmaların sonucunu Tahsin Bey 3 ciltlik bir kitap haline getirerek belge ve fotoğraflarla Atatürk’e sundu. Kitaplarda Maya Aztek ve inka uygarlıklarının kullandıkları eşyaların Türklerin kullandıkları eşyalara ne kadar çok benzediği hatta davulların da ve kalkanlarında kullandıkları ay ve yıldızın Türk bayrağındaki ay ve yıldızdan hiçbir farkı olmadığı açıkça kanıtlanıyordu.
Ayrıca yüksek meblağlar karşılığında William Nouvo’nun elinde bulunan tabletlerden bir tanesi satın alınarak Atatürk’e gönderildi.Tablet şu anda halen Atatürk’ün saklı mektupları ilebirlikte muhafaza edilmektedir.Atatürk’e Kitaplar haline getirilip sunulan araştırma sonucu ise 70’lere kadar Türk dil kurumunda bulunuyordu şu anda Anıtkabir kütüphanesinde iki cilt olarak 1301 ve 1302 numarası ile halen ziyarete açıktır üçüncü cilt ise kaybolmuştur.Ayrıca Churchward kitaplarından yapılan çevirilerde 4 cilt olarak aynı yerde saklanmaktadır.
ata2
Yine Tahsin Beyin Meksika da çekip Atatürk’e yollattığı 700 ü aşkın fotoğrafta Anıtkabir fotoğraf arşivinde yer almaktadır.Fotoğraflarda tapınakların sunakların antik Türk kültüründekilere ne kadar benzediği açıkça görülmektedir.Ayrıca Atatürk’ün özellikle ilgilendiği bazı fotoğraflarda tapınaklar da ayinleri yöneten kişilerin kürsülerin de istisnasız şekilde Türklerin ilk sembolü ve dünyada sadece Türk mitolojisinde görülen bozkurt figürünün birebir aynısının kullanılması olmuştur. Sonuç olarak Atatürk akademik ve bilimsel delillerle desteklenen bir Türk tarih tezi sunmuş ancak bunu kitaplaştırmaya ömrü vefa etmemiştir
son zamanlarda okuduğum en güzel kitap, meğer biz türkler muhteşem insanlarmışız, neden bu bilgiler ilk-orta-lise deki tarih derlerinde anlatılmaz, evet 1948 yılında ABD ile imzalanmış bir eğitim anlaşması var ama(onu da sinan meydan açıkladı), o anlaşma ayet midir yani allah'ın emri midir? değildir, yırt gitsin anlaşmayı, tarih derslerinde bu kitaplar okutulamaz mı?
sinan meydan'ın derlediği eser. atatürk'ün soyumuzun orta asyadan önce nerelere dayandığını araştırmak istemesi ile türk tarih tezini ortaya atmasını konu alır. gerçekten mu uygarlığı ve türklerle ilgili şaşırtıcı benzerlikler ve kanıtlara ulaşılır, tavsiye edilesi kitaptır.
--spoiler--
tahsin mayatek'in meksika'dan atatürk'e ve türk dil kurumu'na gönderdiği raporlardan elimizde olanların içeriği şöyledir:
işte o raporlar.
1) 7.rapor:
meksiko, Çapul-tepek. 29 şubat 1936
"türk dil kurumu riyaseti aliyesine
uygur, akad, sümer türklerinin pasifik denizi'nde ilk insanların zuhur ettiği (mu) kıtasından 70.000 sene evvel çıkıp mu'daki büyük medeniyet, dil ve dinleri cihana yaydıklarına dair yepyeni ve muhim malumatı ihtiva eden rapor:"
"musa, mu'nun din ve uluhiyet hakkındaki telakkilerini sina dağı'ndaki osiris mabedi'nde tahsip edip beni israil'e telkin etmiştir."
"isa da kurduğu dinin esaslarını mu'dan almıştır."
--spoiler--
--spoiler--
Mustafa kemal'in türklük bilincini güçlendiren sadece namık kemal, ziya gökalp gibi aydınların türkçü söylemleri ve batılı tarihçilerin asılsız iddialarına duyduğu tepki değildi; onun türklük bilincinin güçlenmesinde, yaşadığı bazı olaylarında etkisi vardı: örneğin, 1906 yılında şam'da kurmay yüzbaşıyken bir gün garnizonda kavga eden biri türk diğeri arap kökenli iki eri karşısına alan nöbetçi subayın, kimin haksız olduğunu araştırıp sormadan; "sen kim oluyorsun dakavm-i necip'ten birine hakaret ediyorsun?" diye türk erini suçlayıp aşağılaması, mustafa kemal'de imparatorluk içindeki üstün kavim anlayışına karşı büyük bir tepki doğurmuş, türklük duygularını kamçılamıştır. ayrıca yıllar sonra gerçekleştireceği dinde türkçeleştirme hareketinin psikolojik alt yapısını da oluşturacaktı.
--spoiler--
Türkler bir anda hiç bir önceki iz olmadan kendilerini orta asyada buluyor.
Bir kıtanın kaybolduğu biliniyor.
Ve bir kıta sular altında kalıyor.
aynı zamanlarda Nuh diye bir adam gemi yapmak zorunda kalacak kadar yağmur yağdığı olaylar silsilesinde kendisini o gemide kaptan buluyor.
ve amerikalı bir tarihçi, meksikada yıllardır yaptığı araştırmalarda elde ettiği bilgileri, gelip tüm dünyaya açıklıyor.
insanlık türklerden türedi.
hiç mantıksız değil bence. tink egeyn.
editto: ulan millet yok megalo ideadır, yok almanlıktır, yok siyonizmdir, yok kadirizmdir tutturuyor bir hedefi bir felsefeyi, biz ise kendimizle ilgili -ki ulu önderden- gelen tek mantıklı geçmiş açıklamamızı es geçiyoruz. kızmaktayım he.
okuyan araştıran inceleyen kişilerin kütüphanelerinde mutlaka bulundurması gereken kitap. ezberbozmak deyimini bugünlerde kullanan çok ama bu kitap tüm dünya tarihini ezberini bozuyor.
kitapta anlatılanların çoğunun bir yapbozun parçası gibi dünya coğrafyası ve antik tarih bilimine cuk oturması da cabası.
ayrıca kayıp kıta efsanesinin tüm dünya üzerinde bir efsane olması, o kıtada yaşayan 4 topluluktan bugüne kaldığı düşünülen kızılderili, türk kültürlerinin benzerliği de cabası.
Truva yayınlarından çıkan Sinan meydan'ın inceleme-araştırma tarzındaki 252 sayfalık kitabı...*
---spoiler---
Her şey 1930'lu yıllarda Atatürk'ün ileri sürdüğü "Türk Tarih Tezi"yle başladı. Atatürk, 1932 yılından sonra Türk Tarih Tezi'nin "kayıp parçası"nın peşine düştü. "Türklerin Orta Asya'dan önceki ilk yurtları"nı arıyordu. Bu amaçla 1932 yılında Tahsin Bey'i Meksika Büyükelçiliği'ne atadı. Tahsin Bey'in "gizli görev"i Türklerle, Eski Amerika halkları arasındaki ilişkiyi araştırmaktı.
Tahsin Bey Meksika'da yaptığı araştırmalar sonunda şaşırtıcı bir gerçekle karşılaştı. Buna göre, Türkler, M.Ö 12.000'lerde bir doğal felaket sonunda Pasifik Okyanusu'na gömülen Kayıp Kıta Mu'dan Orta Asya'ya göç etmişlerdi.
- Atatürk Kayıp Kıta Mu'da Ne Aradı?
- Tahsin Bey'in Meksika'dan Atatürk'e gönderdiği raporlarda hangi bilgiler vardı?
- Atatürk J. Churchward'ın Kayıp Kıta Mu konulu dört kitabını neden Türkçe'ye tercüme ettirdi? Atatürk Tahsin Bey'in bazı raporlarını neden eleştirdi?
- Kayıp Kıta Mu nasıl bir yerdi?
- Türkçe'yle eski Amerikan halklarının dilleri arasındaki şaşırtıcı benzerlikler nelerdi?...
---spoiler---
Truva yayınları tarafından çıkartılmış olan kitap.1930'lu yıllarda kendini tarihe ve dile veren atatürk'ün türklerin orta asya'ya gelmeden önceki yurtları hakkında araştırmalarını içeren ilk sayfalarda avrupa tarih tezinde türkler için yazan 2.sınıf sarı ve barbar ırk lafına karşı antitez olarak türk tarih tezi anlatılmaktadır.Bu tezde hz.muhammed'in türk olma ihtimali,troyalıların türk olma ihtilami ayrıca hititler,sümerler gibi devletlerin türk olduğu gibi şeyler yazmaktadır...