laik çağdaş atatürk türkiyesinin en az yarısının oruç denen ilkel arap ibadetinde bulunması laik ve çağdaş türkiye adına akıl almaz bir olaydır, türk halkı laikliği ve kemalizmi anlayamamış maalesef, eğer anlamış olsalardı bu ülkenin yarısından fazlası oruç tutmazdı.
çağdaş laiklik orucu kim tutar kim tutmaz aldırmaz, ilk zamanlarda fransız devrimindeki terör laikliği hariç. günümüzde sadece kinci dinci ve kindar dindar bakar.
laiklik: devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir. Hukuki tanımlara göreyse en yaygın tanım, devlet ile din işlerinin ayrılmasıdır.' Devlet, bir dine inanıp inanmama meselesini özel bir problem sayar, fertlerinin sadece maddi yönüyle ilgilenir, kendisi devlet olarak hiçbir dini taşımaz, hiçbir dini ayine iştirak etmez, fakat fertlerin her türlü dini serbestliklerini kabul eder. Devlet, dini esaslara dayanan kanunlar yapamayacağı gibi, bütün dinlere eşit mesafede durur ve hiçbir şekilde dinlerin ibadet hüküm ve kurallarına müdahale edemez. Bununla birlikte din adına devlet düzenini bozacak davranışları önlemekle yükümlüdür.
Atatürk'e göre lâiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürluğü de demektir. bazı cahillerin bunu bilmemesi normaldir.
Evet o zamanlar türkiyede oruç tutmaya kimse hiç bir şekilde karşımazdı nedeni ise kimin islamı yaşadığını öğrenip onu istiklal mahkemelerine çıkarmak için bundan daha iyi bir kanıt olmazdı.
