"bütün ümidim gençliktedir" diyerek ölümünden onlarca yıl sonra internet başında zerre tarih bilgisine sahip olmadan kendisinde mantık hatası arayan insanlara güvenmiş olmasıdır.
köylü de şapka takabilmektedir ve şapka, en çok da köylüyle özdeşleşmiş bir aksesuardır. hatayı idrak içinde aramak lazım.belki bir nebze komik olan festir, takmak ya da takmamak değildir yoksa mesele. şapka fantazisi de değildir yoksa aslolan.
foter de taksınlar, melon da taksınlar, yakışan neyse giyinip bezensinler.
köylü milletin efendisidir demekle şapkanın uzak yakın ilgisi yoktur.
hatayı, açık arayan ve haddi, amacı aşan uzlaşmasız beyinlerimizde aramalıyız.
köylü köyünde bizim karnımızı doyurduğu sürece devam eder gibi görünen durumdur. köylü, yığındır, eşelenip şekle sokulup tava getirilecektir, bu nedenle tavlamak için sen bizim efendimizsin gibi şekerlikler yapılmıştır.
devr-i cumhuriyeti köylüsü mültezim ve jandarma dayağından gözünü açamamış ise de toruunları bugün dünyanın dört bir yanında at koşturmakta, göğsümüzü kabartmaktalar.
hiç bir toplum, hiç bir köylü zorla çağdaşlaştırılmaz, çağdaşlık da zorla gelen bir şey değildir. sistemin görevi çağdaşlaştırmak değildir. devletin görevi sadece vatandaşın ülke içinde iç ve dış güvenliğini sağlamak, toplumda meydana gelen adaletsizliklere yargı mekanizması ile müdahalelerde bulunmaktır.
mustafa kemal bu konuda şapkaları zorla giydirmiştir insanların, köylülerin başına.
uygulamada kanlar dökülmüştür.
ne için?
basit boktan bir şapkanın kafalara çivi ile çakılması için mi?
yuh!..
başıma şapka takmadığım için neden hayatıma kast ediliyor benim??? sorarlar adama..
peşin eksileneceğini bildiğimden, eksileyecek olan adam acaba şapka takıyor mu merak ettim...
basit bir köylü bile milletin seçtiği efendisidir, olabilir, olmalıdır şeklinde araları doldurduğumuzda cumhuriyet fikrine giden yolda hatasız bir mantıktır.