Bu sorunsalı ali koç tarzı yorumlayarak çözebiliriz. Atatürk'ün sağcı ya da solcu olması önemli değil, önemli olan hangimiz onun yolundan gidiyor, onu anlayabiliyoruz.
çok büyük bir sorunsal değildir, az biraz tarih araştırması ile rahatlıkla anlaşılır.
Öncellikle 1910 yıllarından sonra yazdıklarına bakılırsa alttan alta Cumhuriyet taraftarı olduğu görülecektir. Keza özellikle ittihat ve terakki ile arasının açılmasıda bu fikirlerinden kaynaklanır.
Cumhuriyet kurulmadan önce bir ara kendisine özellikle sovvyet ağırlıklı gurup kominist bir yapı önermişlerdir. Bunu kabul etmemiştir çünkü ülkede bir işçi sınıfı bulunmadığını belirtmiştir.
Cumhuriyetin ilanından sonraki çizgisi ulusalcı bir yapıdadır. Yani ulusalcı bir milliyetçiliğe dayanır. Bu yüzden Turancı bir milliyetçilik değil, Anadoluluculuk denen bir milliyetçilik çizgisindedir. Anadoluculuk daha çok kültürel bir milliyetçilik şeklidir.
Evet bu noktada Atatürk'ün sağa yakın bir çizgide olduğunu söyleyebiliriz. Ancak o yıllarda CHP tek parti olduğu için ve ülke içindeki tüm guruplar bu yapı içinde oldukları için hatlar kesin çizgiyle ayrılmamıştı. Buna benzer bir şeyi yıllar sonra Özal 4 eğilimle tekrar denemek istedi ama çoğulcu bir yapıda hem gereksiz hem de anlamsızdı.
Tarihsel olarak CHP'nin sol tarafa geçişi, Demokrat Partinin karşısında bir konum almaya başladığı dönem olan 1950 sonrasıdır. O zamanki lideri olan inönü'nün deyimiyle "Onlar ortanın sağındaysa, bizde ortanın solundayız."
