amerikayı yeni keşfetmiş olan ergenlerin tartışma konusu.
amınakoim 8. sınıf tarih kitabı okuyup atatürk bir gece gizlice bandırma vapuru ile samsun'a gitti cümlesini mi fark ettiniz ? o sikimsonik eğitim sisteminin sorunu. buna takıldıysan almanlar yenildi diye biz de yenil sayıldık kafasından çıkma uzun sürmüştür senin. yazık lan kimin çocuğuysan.
onu geçtim de ciddi ciddi bide olabilir, hmm mantıklı, tarih bze yanls anlatlms yha .s.s kafasında adamlar var.
saçmalama yeaa kafasında adamlar da var lan
atatürk 9. ordu müfettişi olarak samsun'a atandı mı arkadaş ? atandı.
bunun kararını kim verir ? ingiltere ister, kararı osmanlı hükümeti ve padişahı verir.
öyle ya osmanlı paşasını osmanlı toprağında göreve gönderme kararını izzet altınmeşe mi verecekti?
tek detay osmanlı hükümeti ve padişahı bu kararı sadece kendi kararı ile alamazdı.
karadeniz'deki isyanları bastırmak tamamen ingiltere'nin isteğidir zaten amınakoyim bu kadar mı malsın.
bu sebeple osmanlı hükümetini dolaylı olarak yöneten ingilizlerin de buna onay vermesi sana am mı lan o ?? tepkisi mi verdiriyor.
atatürk 9. ordu müfettişliği kadrosunu açıldığını duyunca hükümet yetkilileri ve padişahla bizzat görüşmüştür.
atatürk'ün samsun'a isyanları bastırmak üzere gönderilme kararının altında;
dönemin; savaş bakanının, başbakanıın, padişahın ve ingiliz yekilisinin imzası vardır.
atatürk'ün istanbulda kalmak için gösterdiği çabaları, bu çabalar sonuç vermeyince anadolu'ya geçme kararına başka bi yazıda detaylıca değincem.
o değil de nolur biz bunları geyiğine yazdık diyin lan.
o tarihte istanbul ingiliz işgali altında olduğundan, bürokratik bir işlem olması açısından doğru olabilecek bir iddia. öte yandan, öyle ise bile bunun nesi bu kadar gariptir, o da ayrı merak konusu. asıl garip bulunması gereken memleketin başkenti işgal altına girecek kadar vahim bir hale düşmüş olmasıdır.
Ulusalcıların(ya da başka güruhlar bilmiyorum) en başından beri abartması olan öyküleri duyan Atatürk düşmanlarını coşturan mesele. Evet ingilizlerin haberi vardır mustafa kemalin samsun'a gideceğinden. O öykülerde anlatılan "Geminin kaptanı ingiliz gemilerine rastlamamak için hep kıyıdan gitmiş!" gibi anlatılan hikayeler safsatadır. Atatürk oraya "9. Ordu müfetttişi" olarak resmi bir görevle gitmiştir. Oraya ingiliz vizesi ile gitmişse bile bu onun değil Osmanlı hükumeti'nin ayıbıdır.
ben orospuçocuğuyum demenin başka bir yöntemidir. evet bu kadar ağır bir cümledir.
Erzurum ve sivas kongresindeki "manda ve himaye asla kabul edilemez" maddelerine bir baksınlar.
ingiliz vizesiyel gidip fransız boku yemediğine göre. ninenelerinizin dedenlerinizin zikilecek götlerini kurtarmaya gittiğini de düşünürsek. bayram değil seyran değil şimdi bu gündem saptıran soruyla amerika'dan burs alıp fransız mandasında ki ülkeden çıkarılan elmas'ı %0 vergiyle satan bir nevi fransız dışkısı yemiş olan zihniyetin halkı galeyana getirir gibi nuri alço tipi eniştevari öpmesi nedir amk. bsg. ingiliz vizesi ile gitmişmiş. bugün ingiliz vizesi verip bu ülkeden git ingiltere için çalış desen ülkenin en az yarısı tabanları kıçına değe değe gider. özetle iştigal yarak var gürkan yer misin? deseler yeriz diyecek bir biat anlayışı oluşturdular ya şaşkınlıklar içersin de değilim. çünkü seviyoz toplumcak. emel müftü oğlu'nun da dediği gibi kucaktan kucağa. arada bir beyfendi çıkıp sizi bu hayattan kurtarayım deyip geldiğinde sizden hiç bir talebi de bulunmamasına rağmen bunu yaptığında şaşırıyor aşık oluyoruz. sonra alışmamış götte don durur mu illa istiyoruz işte. domalan belediyesi bunun en minimal örneği. ben emine beder benim yorumlarım yarakla kürekle kepçeyle. önümüze ki hafta atatürk'ün aslında vahdettinlr kanka olduklarını sonra o'nun vahdettini sattığı yemeğini yapacağız. sağlıckla kalınız efenim.
hükümetin talebi ve genel kurmay başkanının izniyle gitmiştir. başlangıçta sadece askeri müfettişlik düşünülüyorken; mustafa kemal 'in ısrarı ve genel kurmay başkanın da aklına yatmasıyla hükümete yetkilerin genişletilmesi talebinde bulunulmuş. hükümet de mustafa kemal' e müki amirlerin ve kurumların da denetlenmesini sağlayacak çok geniş yetkiler vermiştir. ingiliz vizesi falan nereden çıkmıştır. o sırada ingiltere' nin ordu denetimini kimin yapacağı umurunda falan değildir.
geminin gitmesinin ıngiliz vizesiyle olması atatürkun anadolu halklarını isyanda birleştirdigi gerçeğini değiştirmez .
eleştirilecek cok şeyi yanında karizmatik özellikleri de çoktur.
gitmişse gitmiştir, gitmemişse gitmemiştir. kitaplar ingiliz vizesiyle gitmediğini yazar zaten kitaplar vizeden bahsetmez.
peki bir soru; eğer mustafa kemal ingiliz vizesiyle gitmişse değişecek olan nedir?
"Bir yalan, hangi amaç için söylenmiş olursa olsun, her zaman, en kötü gerçekten daha kötüdür. (bkz: Che Guevara)