özgürlük dansı, herkesin anlayabileceği bir şey değildir tabi ki. daha çok ağlak birinin bir yerini yalamaya meraklı olanların yasaklama eğilimlerinden biridir.
bundan böyle statlarda değil her fırsatta sokaklarda dansedilecektir.
--spoiler--
19 mayısı okullarda, 23 nisanı evde kutlayalım.. Stadyumlarda akp kandil kutlaması, çakma doğum haftası, bedir savaşı falan kutlar artık.. Sıkıyorsa kış ayına denk gelen dini bayramlarıda kaldırsana..
--spoiler--
yanlış anlaşılmış söylemdir.atatürk samsun' a seyahat amaçlı çıkmamıştır. bu bi semboldür; kurtuluşun sembolüdür. bu durumu böyle basite indirgeyip yapılan kutlamalara dans demek 'ben türk'üm' diyen insana yakışmaz!*
sahte atatürkçüler'in güya atamızı anıyoruz safsatası. bir öğrenciyi dersinden alıkoymak, yürüyüş için askeri eğitim vermek, yapamayana bağırıp çağırmak, yapmak istemeyeni yobaz olarak suçlamak. bunların atatürk'ü anmakla alakası nedir akıllı biri çıksın anlatsın bana. tamam kutlama yapılsın, zira türkiye tarihinde'ki dönüm noktası olmuş tarihlerden biridir bu gün. ama niye öğrenciler? bunu gönüllü ve daha profesyonel yapabilecek bir çok insan bulunabilir. bizde öğrenci olduk, öğrenciler için 19 mayısın ne ifade ettiğini biliyoruz. gösteriye katılan için - ulan bitse de kurtulsak, katılmayanlar için - wohoo yarın tatil. şimdi ofiste de tartışıyoruz bu konuyu. karşımda 4 tane sözüm ona en büyük atatürkçüler'den sosyal demokratvari insan var. ama hatırlattım onlara geçen gün siz değilmiydiniz 19 mayıs ne güne rastgeliyor, çalışıyormuyuz-çalışmıyormuyuz (çift yövmiye alabilmek için) diye araştıran. hiç birinizde demedinizki pazara rastgelse de kutlamalara gidebilsek diye.
19 mayıs la ilgili bir başka içimi burkan detay daha var. lise son sınıftaydım, bir almanca öğretmeni vardı, kafayı laiklik ve dinle bozmuş. ben katılmayacağımı söyleyince beni bir sürü arkadaşımın önünde rezil etti. neymiş efendim benim gibi atatürk düşmanı, cumhuriyet düşmanı insanlar geleceğimizin en büyük düşmanıymış. bre yarra* bilmiyorsun ki mevzuyu. o törende giyilecek kıyafetin parası öğrencilerden toplanıyordu, artı okuldan arta kalan durumlarda aileme yardım etmek zorundaydım. babam parayı vermiyordu, veremiyordu.
sonuç olarak diyorum ki; ha atatürk'ü anmakla dans etmeyi bir tutanla, dini bayramı sadece tatil olarak gören bir mümin in farkı yok. hepsini kutlayalım ama hakkını vererek, gereğini yaparak.
bu durum sığ beyinlilerin anlamayacağı bir şeydir malesef. onlar atatürk'ün samsun'a sadece gezmeye gittiğini sanıyorlar herhalde ya da öyle olmadığını bilip gerek atatürk gerek ise belli başlı gerçekleri hala kabullenmemek için çırpınıyorlar. artık ne desek , ne yapsak boş...
gerçekten böyle mi düşünüyor bazıları anlamıyorum, yani atatürk samsun a gitti diye dans ettiğini mi zannediyorlar... pes vallahi pes...
hiç mi 19 mayıs larda günün anlam ve önemini içeren konuşma dinlememiş bunlar. o sırada burnunu karıştırıyorlardı heralde.
dizlerinin üzerine çömelip, abuk sabuk birinden medet ummaktan daha mantıklıdır.
insan düğünde bayramda dans eder. tabi hizaya sokulup yat deyince yatıp, kalk deyince kalkanlar, aklını kullanmaktan acizler, allah inancını kula göre düzenleyenler bunu pek idrak edemezler. şaşırmamak lazım. dalga geçilmesi, acınılması gereken kişiler yerine göre davranmayı öğrenememekte direnenlerin kendisidir. bunu benimsemeyebilirsin. ama eleştirinin bile bir kalitesi, bir tutarlılığı olmalı.
atatürkçülere göre anlamlıdır. ancak biz müslümanlar olarak diyoruz ki, siz atatürkçüler olarak istediğiniz kadar dans edin, resmi törenler yapın, yılbaşlarında eğlenin, ancak bize bunları dayatmaya çalışmayın. bizim orucumuza, namazımıza, ibadetlerimize müdahale etmeyin. yok kamu alanıymış, üniversiteymiş; buralara şu müslümanlar giremezmiş felan filan. bunları geçin artık. kurban bayramlarında televizyona çıkardığınız hayvan severleri, kemalizmin müslümanları katlettiği zaman da çıkarın. islam'a saldırmayı bırakın. zira kıyamet yakındır. zaman islam'ın zamanıdır. müslümanlar bütün beşeri ideolojileri karşısına alıp islam'ı hakim kılmak için kıyamdadır. bu bir bitmek tükenmek bilmeyecek, kıyamete kadar sürecek akıntıdır, seldir. bu sele kapılan kurtuluşa erer, yoksa helak olur.
"allahın yardımı ve fetih (mekke fethi) geldiğinde ve insanların bölük bölük allahın dinine girdiğini gördüğünde, rabbine hamd ederek tespihte bulun ve ondan bağışlama dile. çünkü o, tövbeleri çok kabul edendir." (nasr 1,2,3)
en azından öğrencilik yıllarına ait kayda değer bir faaliyetti. öğrenci kolektif şuurun ne olduğunu görüp, arkadaşlarıyla beraber kısa süreli de olsa o heyecanlı anları yaşardı. artık o da olmayacak.
--spoiler--
Türk genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır.; demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp, suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, Polis henüz devrim ve cumhuriyetin polisi değildir.; diye düşünecek, ama hiç bir zaman yalvarmayacaktır. Mahkeme onu yargılayacaktır. Yine düşünecek, ;Demek adliyeyi ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.; diyecek.
Onu hapse atacaklar. Yasal yollarla karşı çıkışlarda bulunmakla birlikte bana, başbakana ve meclise telgraflar yağdırıp, haklı ve suçsuz olduğu için salıverilmesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, Ben inanç ve kanaatimin gereğini yaptım. Araya girişimde ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı ortaya koyan neden ve etkenleri düzeltmek de benim görevimdir.
işte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği
--spoiler--
19 mayıs 1919 da ne olduğunu bilmeyen kişinin, o gün için zannettiği olaydır.
hayır anlayamıyorum. hiç mi okula gitmedin? okulunda hiç mi tarih dersi görmedin? 19 mayıs da ne olduğunu bilmiyorsun bundan utanman gereken yerde "dans ediyorlar" gibi saçma sapan bir tespitte bulunuyorsun.
bilmemek değil öğrenmemek ayıptır.
önce araştır, öğren sonra eleştir. bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma.
not: başlığı açan ve bu başlığı destekleyen kişilerin okur olmadıkları çok açık. okumasını bilmeyen yazar da olamaz ancak kişisel yorumlarda bulunur. lütfen sözlüğe sıçmayalım herkes kendi bulunduğu yerdeki tuvaleti kullansın. kimse kimsenin dışkısını görmek zorunda değil yani. *
Olayı sadece görünen olarak ele alırsanız söyleyeceğiniz söz budur.
"Atatürk Samsun'a gitti diye..."
Atatürk Samsun'a gidince ne oldu? işte bunu anlamak mesele.
Milli Mücadelenin resmi başlama tarihi olarak bilinir. Kongreler, ciddi kararlar herşeyin başlangıcı, Samsun'a gidiştir.
Çook derine inerdim ama, bu kadar basit bir kısmını dahi anlamayıp "gitti" diye basit bir yüklemle nitelendirenlerin anlamayacağı ortada.
şimdi başlığın dans kısmını bilemeyeceğim de, atatürk samsun'a tatile gitmiş bir hava oluşmuş başlıkta. samsun'a muhabbete gitmedi, anadolu sathına yayılan mücadeleye liderlik etmeye gitti. bunu hatırdan çıkarmayalım.
işi gücü olmayan yiyip içip gezmek ve her saat başı atatürk demek dışında bir icraatı olmayan kemalistlerin hobisiydi, ellerinden alındığı için ağlıyorlar durduramıyoruz.
hiçbir zaman yapılmamış eylemdir. çünkü biz atatürk samsuna gitti diye değil, kurtuluş savaşımızın başlangıcı olarak 19 mayısı kabul ettiğimiz için statlarda kutlamalar yapıyoruz. böyle bir olayı "adam samsuna gitmiş neyi kutluyoruz" şeklinde düşünmek abesle iştigaldir, kınanması gerekir.
