atatürk'e düşman olmalarının yedikleri dayakla alakası yoktur. dayak yeme ile düşman olunsaydı ülkenin yarısından fazlası ateist olurdu. şimdi zaman değişti de biz hem okulda dayak yedik hem kuran kursunda dayak yedik, sonra akşam babamıza söyledik bir de babamızdan dayak yedik.
ne öğretmenin attığı dayaktan dolayı öğretmenlere ya da atatürk'e, ne imamın attığı dayaktan dolayı camiye ya da islama, ne de babanın attığı dayaktan dolayı anneye babaya nefret beslemiyoruz.
bir öğretmen in atatürk rozeti takmıyor diye öğrencileri fena şekilde dövmesi ve sınıfta bırakmasıdır. gebze de oturduğumuz zamanlardı. depremden önce ilkokul yıllarımda bir tarih öğretmenimiz vardı ismini vermek istemiyorum. atatürk manyağı biriydi, hakkında çeşitli söylentiler vardı, yaşlı annesine bakmıyor, karı kız, pavyonlarda görülüyor diye neyse, bu tarih öğretmeni çok sert ve fena şekilde deyakcıydı. dersinde çıt çıkmazdı, sınavlarında kıpırdanmazdı.bu manyak bir gün kafasına nerden estiyse, atatürk rozeti zorunluluğu getirdi. herkes rozet aldı tabi mecburen. aradan haftalar geçti, kimi rozetini düşürmüş, kimi takmayı unutmuştu. sınıfta birde ilkem diye bir çocuk vardı, atatürk hastası bir yakasında atatürk rozeti diğer yakasında cumhuriyetin 75. yıl rozeti. bu manyak hoca rozeti olmayanları tahtaya kaldırdı, bir o vuruyor bir tahta, anlıyacağınız güzel bir dayak attı. ve hayatını boyunca hep bu şekilde davrandı, şimdi onun yetiştirdiği bütün öğrenciler atatürk düşmanı. neden acaba.
not : 75. yıl rozeti, cumhuriyetin 75. yılına özel çıkartılan üzerinde 75.yıl ve k. atatürk imzası olan rozettir. bazı ergenler bilmeyebilir.
ikinci not : kaynak vermedim çünkü kendi başımdan geçmiş hadisedir.
