Sadece akp’ ye oy verenler değil oy vermeyenler de inandığı için kimsenin karışamayacağı gerçeğinden hareketle gereksiz bir istek cümlesi. Kimse de karışamaz.
provokasyon kokusu almıyorum ama buram buram cehalet kokuyor. ben o rozetteki şahsı allah'a ortak koşmadıktan sonra değil atatürk, papa rozetiyle bile kılarım namazımı. bu iş şekle şemale değil, içindeki niyete bakar, niyetinle anlamını bulur.
ulan herkes üzerinde rozet, resim şu bu varken namaz kılınmaz diyor. şehit cenazesine ya da herhangi devlet büyüğünün cenazesine hiç mi katılmandınız. saygıdan ve vefadan dolayı insanlar vefat eden kişinin resmini sol göğüslerinin hizasına takarlar. imam bile takar. cenaze namazını bu şekilde kıldırır. yazık günah insanı dinden soğutuyorsunuz. hz. muhammed döneminde putluk varmış. şu anda var mı?
kuran'da yazmayan bir şeyi kesin gibi kabul edip halka açık bir yerde, vatandaşın kişisel hak ve özgürlüklerini gasp etmeye çalışan imamın sözüdür.
aynı camiye dilerseniz tayyip veya fetoş rozeti ile girin. imam sizi de uyarırsa en azından yanlış da olsa bildiğini uyguluyormuş derim imam. yok sesini çıkarmazsa da zaten .rrağa kadar yolu vardır.
sadece atatürk rozeti değil, ebenin rozetini taksan o da günahtır. çünkü üzerinde insan ve hayvan suretiyle namaz kılmak caiz değildir. bunu bilmeyen bazı angutların çemkirmesine neden olan açıklama.
camiler de atatürk resmi, milli marş ve gençliğe hitabede yok hürriyet, gir içeri bak. bence hemen bir haber yapın diyanet işleri başkanı görevden alınsın.
olayı abartıp sakal kılına tapan da cahil, sevdiğinin hatırasına hürmeti tapınma zanneden daha da cahil. hürmetle, tapmayı dışardan bakarak ölçecek bir aletimiz olmadığı için insanın ne yaptığını biz ölçemeyiz. ama din dışı olduğunu bilerek resimli nesnelerle camiye gelmek gözle görülür.
üzerinde resim olan bir nesne ile camide ibadet yapılmaz. atatürk'le ilgili değil herhangi bir resim ile de girilmez. küçükken üzerinde çocuk figürleri olan bir tişört ile gittiğim zaman büyüklerim resimli eşyaların allah tarafından hoş karşılanmayacağı konusunda uyarmıştı. ama camiye yolu düşmeyenler tabi bu konuyu bilemeyebilir.
işin ilginç yanı isteyen de atatürk rozeti ile girip ibadet edebilir. ibadetinin kabul olup olmayacağına insanlar değil, allah karar verir. bir müslüman olarak başka bir müslümanı uyarmak görevimiz ama kimseyi de "sen atatürk rozeti takıyorsun gelme" diye camiden dışarı atanı görmedik.
camiye atatürk rozeti ile geleceksen gel. keşke gel de rozet falan sonra ki işler. ister müslüman, ister alevi, ister mecusi, ister hristiyan ne olursan ol yine gel.
din konusunda farklı düşünceler vardır. bir görüş; avama herşeyin söylenmeyeceğini, sağlanan kolaylıklarla dine yakın tutulmasını önerirken, bir kısım da keskin bir dille avama da doğrunun anlatılmasını önerir.
adam zaten içki içiyor, ateizme yakın duruyor, yılda bir zoraki allah'ı hatırlayıp namaz kılıyor, günah işlemekten çekinmiyor. bu adama resimli elbiseyle, eşyalarla ibadet yapılmaz demek yerine, seslenmemek, uyarmamak gerekir diyenler var. aynen sigara içmenin günah olduğu halde mekruh demek gibi.
peygamber efendimiz de bir süre benzer şekilde davranmış. önceleri yasak olmayan içki, yıllar sonra yasak hale gelmiş. toplumda yeterince islamiyeti yaşayan bir çevre yoksa o çevrede islami yaşamı kolaylaştırmak gerekir diyenler de haklı. ancak müslümanlığı benimsemiş, uygulamaya çalışan bir toplumda doğrusu anlatılır.
yani şöyle; günlük ibadetlerini aksatmadan yapan, inancı tam birine atatürk rozeti takmanın yasak olduğunu anlatırsın, ramazanda teravihten teravihe namaz kılan, zayıf inançlı, inançtan zaten kopma noktasında olan birine de birşey olmaz , namazını kıl dersin. ibadetinin büyük ihtimalle kabul olmayacağını söylemezsin. aslında bunları anlatmak yanlış mı diye hep düşünürüm. sonuçta ben söylemiş oluyorum. ama ben keskin dille anlatılmasından yanayımdır.
öncelikle başlıktaki provokasyonu görmek gerekir. ya ben çok önyargılıyım ya da bu başlık olayın aslından çok çok daha başka şeyler çağrıştırıyor.
daha küçükken, çoğu çocuk gibi yazın kur'an'a giderdik. camiye. mahalleden tüm arkadaşlar oradaydık. birgün ders bitti. öğlen namazını kılalım dedik*. arkadaşın the lion king tişörtü vardı. bariz bir arslan silüeti. imam, yani bize ders veren hoca, gidip tişörtünü değiştirmesini söylemişti.
yeni bir olay değil yani arkadaş. "namaz kılanın önünden geçilmez" gibi bir kaide bu da. yalnızca allah'a ibadet etmek temalı kurallar. ki hz. muhammed'in resmi de bu sebepten yoktur. putlaştırıp tapınmamak için.
gel gör ki adamın açtığı başlık, iç savaşı fitilleyen kıvılcım gibi birşey.
dini kendi emellerine alet etmeye çalışan insanın söylemidir. bir dinin en çok sayılan insanlarından birisin, hemde hiçbir şey bilmiyorsun. yazık.
(bkz: eksi oy alacağını bile bile entry girmek)
dogru soyleyen ve dokuz koyden kovulacak olan hocadır.ataturk rozetı dahıl resım ya da heykel vari bir şeyle camiye girilmez.hocanın kastı ataturk e dir diye basit bir yorumlamada bulunmak sadece hasta kemalistlere özgü olsa gerek.
