Atatürk olmasaydı başkanlık sistemi gibi bir sorun olmazdı.Biz kim parlamenter,çok partili demokratik sistem kim. Olmasaydı 3.meşrutiyet ilan edilecekti.yok muhalefet yok demokrasi yok ilim bla bla...
izmir ve çevresi bizde olmazdı. Ama biz olurduk yani ona kafayı takmayın fazla. Yunanistanın bugünkü nüfusu 12 milyon hani o günlerde hepimizin ebesini sikmeye güçleri yetmezdi.
en yakınlarının bile her türlü gelişmeyi vay yeterince dindar değil diye karşı çıktığı düşünülürse iğrenç suudlar gibi olurduk, osmanlı bir bakıma da öyleydi zaten. hiç kimse din adamlarının yaptıklarını anlatmıyor. din iyidir diye kafa var. çocuğu okula gönderene kafir diye saldırıyorlar lan, beyninizi sikeyim hepinizin. bugün bile haklarını umursamayıp dindarlık peşine koşanlar var.
Atatürk olmasaydı, Fransızlar Antep'ten sonra ülkenin bütününü işgal eder, kadınların örtüsünü başından çeken askerlerin baskısı altında kalırdık. Başı örtülü kızlar okullarda okuyamaz ve başörtülü memur olunamazdı. Annesi ve karısı örtülü diye, namaz kılıyor diye subaylar ordudan atılırdı.
Atatürk olmasaydı, italyanlar bir yolunu bulup geçmişimizle bağımızı koparmak için harf devrimi yapar. Mesela yeryüzünün en değerli kütüphanelerinden Süleymaniye Kütüphanesi'ndeki el yazma eserleri en az 90 yıl sustururdu. Bununla da yetinmez, Müslümanların halifesini aşağılayarak yurtdışına sürerdi.
Atatürk olmasaydı, ingilizler Kastamonu'ya aniden çıkarma yapar. Churchill herkesi şapka giymeye zorlardı. Şapka giymeyi reddeden vatandaşları için seyyar mahkemeler kurar, seri idamlar yaptırırdı. Hatta şapka kanuna karşı çıkıyor diye iki önemli şehri Rize'yi ve Trabzon'u denizden bombalatırdı.
Atatürk olmasaydı, Amerikalılar ülkenin yönetimini ele geçirir. Seçilmiş ilk meclisi zorla dağıtır. Ali Şükrü gibi vatansever düşünürleri öldürtür. Kendi keyiflerine göre kurdukları meclis sayesinde, ülkeyi en az 30 yıl tek parti ile yönetirlerdi. Kendi adamları dışında kimseye oy hakkı vermezler, seçilme hakkı tanımazlardı.
Atatürk olmasaydı, Hitler ülkeyi işgal eder. Türk ırkını üstün ırk ilan eder, Kürtleri, Rumları ve Ermenileri aşağı ırk sayar. "Türkiye Türklerindir" dedikten sonra kendilerini Türk saymayanları Anadolu'dan sürerdi. Hitler bununla da yetinmez, Dersim'de sırf Kürt diye çoluk çocuk, kadın erkek on binlerce savunmasızı bombalarla imha ederdi.
Atatürk olmasaydı, Ruslar Anadolu'yu ele geçirir, camileri ahır yapardı. Medreseleri kapatırdı. Devrin en önemli düşünce odakları olan tekke ve zaviyeleri yasaklardı. Ezanı susturur, yerine anlamsız gürültüler koyardı.
Atatürk olmasaydı, istanbul Yunanlılara kalırdı. Yunanlılar Fatih Sultan Mehmed'den Bizans'ın intikamını almak için Ayasofya Camiini müzeye çevirirdi.
israil kurulamayacaktı. Aşağı da atatürkü israil öldürdü yalanıyla beraber işleniyor okumanızı tavsiye ederim.
--spoiler--
M.kemal'i israil zehirledi YALANI
Bütün sorunlarımızı çözdük, bütün dertlerimize çare bulduk da sıra M. Kemalin nasıl öldüğüne geldi. Bu zamana kadar sirozdan öldüğünü biliyorduk; çünkü Kemalist sistemin resmi tarihi bize böyle öğretmişti. Ama şimdi başka bir iddia var: Meğer M. Kemali israil zehirleyerek öldürmüş! Müddei şöyle diyor:
ingiltere, israil 1936da kurulacak dedi. 1937de Atatürk canımız pahasına buna karşı çıkarız dedi, 1938de öldürüldü. Bu Türkiyenin insanlarını Kemalistiyle, müslümanlarıylabirbirine yaklaştıracak olgudur. Türkiye Türklerindir mottosunu söyleyen gazete 1 Mayıs 1948te israilin kurulmasına karşı çıkan inönüye karşı kuruldu.
israil 1936da kurulacakmış da M. Kemal önlemiş; inönü, israilin 1948de kurulmasına karşı çıkmış! Şimdi bu iddianın tutarsızlıklarına bakalım.
ingiltere, israil 1936da kurulacak diyor. Karşı çıkan yok, ama kurulmuyor. 1937de M. Kemal, canımız pahasına buna karşı çıkarız diyor. Peki, 1937ye kadar kurulmuş olsaydı ne olacaktı? Niçin 1936da karşı çıkmadı? Her neyse, burayı ben geçiyorum, ama siz geçmeyin.
iddiaya göre, M. Kemal 1937de karşı çıktığı için israil 1938de onu zehirliyor. Bu nasıl mümkün olur? israil 1948de kuruldu. 10 yıl sonra kurulan israil, nasıl oluyor da kuruluşundan 10 yıl önce M. Kemali zehirliyor? Sözdeki tutarsızlık bu. Ama, hadi bir şekilde bunu kabul edelim. Peki, M. Kemal öldüğü ve karşı çıkacak biri kalmadığı halde, israil neden bu ölümün ardından kurulmadı? 1938de değil, 39da değil, 40ta değil..., tâ 1948e kadar neden beklendi? Bu, iddianın yalan olduğunu ortaya koymaz mı?
Bunu da düşünmüş olacaklar, iddiada ona dair bir cümle var: 1 Mayıs 1948te israilin kurulmasına karşı çıkan inönü... Görüyorsunuz, iddiaya göre inönü israilin kuruluşuna 1948de karşı çıkmış. Madem karşı çıktı, o halde niçin kuruluşuna karşı çıktığı devleti, bir yıl bile geçmeden, 28 Mart 1949da tanıdı?
Yani anlayacağınız, M.Kemalin ve inönünün israilin kuruluşuna karşı çıktığı ve bunun için israilin 1948e kadar kurulamadığı, bu karşı çıkış sebebiyle M. Kemalin israil tarafından zehirlendiği iddiasının, kendi içinde bile hiçbir tutar yanı ve doğru tarafı yok. Gelelim başka bir hususa...
M. Kemalin, o zamanın süper gücü ingiltereye diklenerek israilin kuruluşunu önleyecek gücü var mıydı? Madem bu kadar güçlüydü ve ingiltereye rest çektiğinde ingiltere ondan korkup ilan ettiği bir hamleyi geri çekebiliyordu, o halde M. Kemal bu gücünü niçin Misak-ı Milli sınırlarını elde etmek, Hatayı, Batı Trakyayı, Batum, Halep, Musul, Kerkük, Kıbrıs, 12 Ada ve Egede burnumuzun dibine kadar sokulan diğer adaları kurtarmak için kullanmadı? Öyle ya, madem isralin kuruluşunu önleyebilecek kadar güçlüydü, bunları öncelikle yapması gerekmez miydi?
M. Kemal, Filistin topraklarında Yahudi Devletinin kurulmasına izin vermeyen Sultan Abdülhamidi tahttan indiren ittihat ve Terakkinin üyesiydi. Abdulhamide darbe yapan Hareket Ordusunun komuta kademesindeydi.Filistin üzerinde israilin kurulmasına engel olan Osmanlı Ordusunu Filistin Cephesinden çeken de M. Kemaldi. ingilizler, 19 Eylül 1918de Nablusun güneyinde batıdan-doğuya doğru 8., 7. ve 4. Orduların savundukları mevzilere taarruz edince, M. Kemal, 8. ve 4. Ordulara haber vermeden, başında bulunduğu 7. Orduyu ani bir şekilde geri çekmiş ve Filistin düşmüştü. Bu durumda, Filistini gerekli direnişi göstermeyerek ingilizlere teslim edip israilin kurulmasının önünü açan M. Kemal olmuş olmuyor mu? Bilemiyorum, tarihçiler cevap versin buna.
Bir de Lozan var. Madem ki M. Kemal Yahudi devletine karşıydı, o halde Türkiyeyi Lozanda niçin bir Yahudi hahambaşısı olan Haim Naum temsil etti? Şöyle ki: Lozana giden heyetin başında ismet Paşa vardı. ismet Paşa, Konferansın ikinci safhasında kendisine en yakın danışman olarak Yahudi Hahambaşısı Haim Naumu seçti. Yahudi danışmanın nezaretinde Lozanda verilen tavizlerin başında Hilafetin kaldırılması ve islam hukukunun terk edilmesi geliyordu. işte bu hahambaşı, daha sonra Filistinde bir Yahudi devletinin kurulması için var gücüyle çalışmıştı.
Tarihi gerçeklere baktığımızda, M. Kemal ve inönünün, Yahudi devletine engel olmasının gerçeklikle bağdaşmadığını görüyoruz. Peki bu iddia niye?
Acaba, toplum nezdinde azalan itibarının yeniden düzeltilmesi amacıyla öldürüldü denilip, bu öldürüldüden yola çıkarak M. Kemal şehid mi ilan edilmek isteniyor? Bu da olabilir, ama yukarıda alıntıladığımıziddianın bence asıl önemli kısmı, iddianın gerçekliği değil. Çünkü bunun muhal olduğunu tarih gösteriyor. Bence işin püf noktası şu cümlede:
Bu (M. Kemalin israilin kurulmasına karşı çıktığı için israil tarafından öldürülmesi) Türkiyenin insanlarını Kemalistiyle, müslümanlarıylabirbirine yaklaştıracak olgudur.
işte asıl niyet bu. Müslümanı Kemaliste yaklaştırıp Kemalist müslüman tipi üretmek... Tabiî yiyen olursa...
olmasaydı neler olurdu?
fransızlar ülkemizi işgal eder, ümmetin birliğini sağlayan hilafeti kaldırır, yerine laikliği getirirdi.
ardından yüzyıllardır kullandığımız alfabeyi değiştirir yerine latin alfabesi koyarlardı ki altıyüzyıllık geçmişimizi öğrenmeyelim.
ingilizler çarşafı ve fesi yasaklar, yerine kendi kültürleri olan şapkayı giyme zorunluluğu koyar, şapka giymeyenleri de astırırdı.
italyanlar hicri takvimi kaldırıp yerine miladi takvimi getirir, mübarek cuma günü olan tatilimizi hristiyan geleneğinde olduğu gibi pazar gününe aldırırlardı.
ardından hepsi dinimizi ve tarihimizi öğrenmeyelim diye ne kadar âlim ûlema varsa hepsini astırırlardı.
neyse ki atatürk vardı da bunların hiçbiri olmadı.
vefatının üzerinden 73 sene geçmesine rağmen hala birilerine koyuyor olması, o olmasaydı yerinde olacak kişinin yaptıkları birilerine gene koyuyor olacaktı. siz herhalükarda ağlarsınız çünkü; sabit fikriniz gelişime ve geliştirmeye, insanlara hizmet etmeye ve onları yüceltmeye yöneltmez sizi. atatürk'ün türkçe'ye tercüme ettirdiği kitabımız sayesinde çoğu insan ne okudğunu anladı, ne konuştuğunun farkına vardı. başında bir kişi olmadan birilerine bağlı olmadan hür vicdanı ile hareket etmeye başladı. insanların veya bir milletin hür vicdanı ve birilerine bağlı olmadan yaşamasını ve gelişmesini kim istemez ki ?
o çok zeki bir adamdı dinine, milletine çok güçlü bağlarla bağlıydı.
yaşamış en büyük insan kimdir sorusuna hz.muhammed cevabını verirdi.
kabe nin tehlike altına gireceği savaşı başlatmak isteyenlere bana postallarımı giydirmeyin dedi.
bu dünyada sabah ezanının ilk okunduğu, dünyanın en doğusundaki tokyo camisi onun emriyle yapıldı. aynı şekilde paris camisini de o yaptırttı.
kur'an-ı kerim sadece okunup geçilmesin, anlaşılsın uygulansın diye türkçe mealini yaptırttı. hala en hatasız meal olarak kabul edilmekte elmalılının meali.
ve daha neler neler.
hatta dünya islam alimleri onu hz.muhammed ten sonra islamiyete en çok fayda sağlayan 2.insan seçtiler onu. ama tabi önemli değil islam alimleri bizim gözümüz kulağımız pensilvanyada.
kurduğu ülkeyi zayıflatmak için onun attığı temellere zarar vermek isteyenler tarafından sayısız iftiralara uğradı. onu doğuran mübarek anaya fahişe bile denildi bu ülkede.
söylediği sözler çarpıtıldı gerçekler anlatılmadı.
gökten indiği sanılan kitaplar ifadesini anlamaktan bile aciz bir millet için yaptı bunları ve o milletin dini için.
(#13367300)
sonuç: atatürk olmasaydı ne olurdu? osmanlı devletinin tamamen sona erdiği sevr anlaşması yürürlüğe girer, biz de bize bahşettikleri en fazla 20 şehrimizle mutlu mesut yaşardık. ailecek pazar günleri kiliseye filan giderdik. her şey güzel olurdu yani.
bir başkası çıkardı. türk milleti lider çıkartamayacak kadar aciz değildir.
türk milleti o hengamenin içinden sağ salim çıkamayacak kadar kolay lokma hiç değildir.
önce "hilafet için savaşacağız" diye halkın dinini istismar edip sonra da "gökten indiği sanılan kitaplar" faciasına imza atan birisi de olmayabilirdi.
bu güzide halka dil devrimi ihanetini, şapka ve kılık kıyafet zülmünü edecek birileri de olmayabilirdi.
"efendi sen müslümansın ama türklüğün de en az dinin kadar yücedir" diyerek malum harekatı yapmayabilirdi birileri mesela.
herşeyden önce, hiçkimse gavur dölü olmazdı. bu topraklar islam'a kölelik etmiş topraklardır.
o kadar kolay değil bu coğrafyaya paranoya eseri senaryolardaki gibi zulmetmek.
o senaryoların sebebi kuyruk acısıdır.
bu ihtimali düşünmek bile istemiyorum. büyük türk milleti bir şekilde bağımsızlığını tekrar kazanabilirdi kanımca ancak birçok şey yarım kalırdı. ülke bugün bu konumda olamazdı en basit şekilde tarif etmek gerekirse.