Ne ararsın tanrı ile aramda
Sen kimsin ki orucumu sorarsın?
Hakikaten gözün yoksa haramda
Başı açığa ne diye türban sorarsın
Rakı, şarap içiyorsam sana ne
Yoksa sana bir zararım, içerim
ikimiz de gelsek kıldan köprüye
Ben dürüstsem sarhoşken de geçerim
Esir iken mümkün müdür ibadet
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et
Senin gibi dürzülerin yüzünden
Dininden de soğuyacak bu millet
işgaldeki hali sakın unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çıkardın amma
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz
dipnot: sanılanın aksine şiir neyzen tevfik'e ait değildir. ancak üslup olarak Neyzen'in şiirlerine çok benzeyen şiir, aslında Emniyet Genel Müdürlüğü'nde Asayiş Şube Müdürü olan Mutlu Çelik'e ait. Çocuklara karşı işlenen suçlar konusunda uzman olan Emniyet Müdürü Mutlu Çelik, gerçekte Cevaben başlıklı bu şiirini 1994 yılında yayınladığı Yalnızlık Pusuda Bekler adlı kitabına da koymuş. Mutlu Çelik'in Neyzen Tevfik e ait olduğu iddiaları üzerine şiirin kendisine ait olduğunu mahkeme kararıyla tescil ettirdiği de belirtiliyor.
kelebek etkisi gereğince atatürk var olmasaydı, evrenin tamamı daha farklı olacağından yanlışlaması kolay önerme. ama maksat laf olsun torba dolsunsa, o ayrı tabi.
- bizi işgal eden devletler arasında, paylaşma hususunda; sürekli bir kavga hali olacağından, kısa sürede istiklalimize kavuşurduk. bu devirde kim kaldı ki, müstemleke ülkelerden...
- bizi sömüren yalnız abd değil de bir çok devlet olurdu. sömürülüyor olduktan sonra ne fark ederdi ki...
- misyonerlik faaliyetleri had safhada olacağından, nüfusun büyük bölümü hristiyanlaştırılır, bizler de moda sahilindeki balıkçı lokantasında, rahat rahat; rakı-balık muhabbeti yapabilirdik.
- hristiyanlaşmak bize avrupa kapılarını da açardı. gayrı meşru da olsak, onların çocuğu olmayacak mıydık? ehh! babalarımız da eşek değil ya! yaparlardı, bize bir kıyak...
- hala kızını-emmi oğluna vermekten dolayı dejenere olmuş, mütemadiyen; tıknaz, kara kaş-kara gözlü, kalın bel ve koca popolu insanlar üreten neslimiz; ince, uzun, sarışın, mavi gözlü, ince bel ve küçük kıçlı insanlar da üretebilen bir hale dönüşebilirdi.
- yerlere tükürmemeyi, yaya geçidinden geçmeyi, hayvanlara sevgiyle yaklaşmayı, ter kokmamak için her gün yıkanmayı, kızlara öküz gibi bakmamak, istemiyor ise ısrar etmemek gerektiğini, kız-erkek ilişkilerini doğal karşılamayı öğrenebilirdik.
hepiniz diyerek kendini soyutlayan dümbüktür. hepimiz desene ya olum. e canını sıkan bir söylemse bu eğer, ne diye kullanıyorsun demezler mi he çocuğum söyle.