kimin neyi ne zaman ne niyetle yaptığını allah biliyor.
günü geldiğinde hesabı da yine
allah keser.
kimsenin ibadetini sorgulamak dinci görünümlü pembe götlü trollere düşmez.
(bkz: yoksa sen kendini allah mı sanıyorsun bre zındık)
kutsal kitabı gökten geldiği sanılan dogmalar olarak gören kişinin camiye neden gitmediğini sorgulamak. hatta bir ara bu lafı kıvırtmak için müslüman kemalist, atatürkçü, ülkücü kesim öyle bir kıvırtmaya gitti ki aklın hayalin durur. yok millet o kutsal kitabı gökten inen dogma sanıyormuş da o yüzden öyle sanılmasını dini olarak sakıncalı bulmuş o yüzden öyle sanmasınlar diye söylemiş. ben ve diğer primat arkadaşlarım buna çok gülüyoruz.
Adamlar alışık tabi ki siyasal islamcılığa, ister ki her camiye gittiklerinde fotoğraf çekilsinler. Zamanında Erbakan 15 er dakika arayla gittiği her ilçede ikindi namazı kılardı. Adamlar halkın bug ını bulmuş yıllardır sömürüyorlar.
sanane acaba?korkma Allah hesabını sana sormaycak.siz kafanızı buna yoracağınıza oturup minnet duyun bugünkü özgür yaşamınızı borçlu olduğunuz için.
başka bişey bulamadınız şimdi buna mı geldi sıra...
atatürk konusunda nankörlükte sınır tanımıyorsunuz.
-dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. ilim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır. yalnız ilmin ve fenin yaşadığımız her dakikadaki safhalarının gelişimini anlamak ve ilerlemeleri zamanında takip etmek şarttır. bin, iki bin, binlerce yıl önceki ilim ve fen lisanının koyduğu kuralları, şu kadar bin yıl sonra bugün aynen uygulamaya kalkışmak elbette ilim ve fennin içinde bulunmak değildir
-evet karabekir, arapoğlunun saçmalıklarını türk oğullarına öğretmek için kuranı türkçeye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım, ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler.
-zaman süratle ilerliyor. milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümlerin geldiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişmesini inkar etmek olur.
-bir takım şeyhlerin, dedelerin, seyyitlerin, çelebilerin, babaların, emirlerin arkasından sürüklenen ve falcılara, büyücülere, üfürükçülere, muskacılara talih ve hayatlarını emanet eden insanlardan mürekkep bir kütleye, medeni bir bir millet nazariyle bakılabilir mi?
-ben manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevi mirasım ilim ve akıldır.
-ilkel insanların, tabiatın her şeyinden, gökgürültüsünden, geceden, taşan bir nehirden ve vahşi hayvanlardan ve hatta birbirinden korktuklarını biliyoruz. ilkel insan kümelerinde ata korkusu ve büyük kabilelerde onun yerine geçen allah korkusu insanların kafalarında ve hareketlerinde hesapsız yasaklar yarattı. yasaklar ve hurafeler üstüne kurulu birçok adet ve ananeler, insanları düşünce ve harekette çok bağladı. o kadar ki, bireysel düşünce ve hareket özgürlüğü gibi bir hak anlayışı asla uygulanmadı. cemaatlerin başına geçebilen adamlar, cemaati allah adına idare ederdi. bireyin hakkı, hürriyeti söz konusu değildi. insanlığın fikri gelişimi artıp tabiatın her şeyden büyük ve her şey olduğu anlaşıldıkça, tabiatın çocuğu olan insan kendinin de büyüklüğünü ve haysiyetini anlamaya başladı. bundan sonra bireyle hükümdar ve devlet arasında hak davası ve hak mücadelesi başladı. M.K
son olarak sansürlenen son meclis konuşmasından bir bölüm:
-dünyaca malum olmuştur ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, cumhuriyet halk partisi programıdır. bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. fakat, bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız türk milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir. - mustafa Kemal Atatürk
birinin kendiniz gibi düşünmemesi, onun kötü olduğunu göstermez. yakın şu ağları artık beyninizdeki.
haşa allahmısın pezevenk sana ne diye iç ses oluşmasina neden olan başlıktır.insanları yargılamak sadece allahin elindedir.kimse için camiye gitmezdi,namaz kılmazdi,içki içerdi bu müslüman değil yorumlari yapaılamaz.