1926-27 yıllarında Atatürk ile röportaj yapan Grace Ellison, 1928 yılında yayımlanan Turkey Today adlı kitabının 24. sayfasında Atatürk'ün kendisine şunları söylediğini yazmıştır:
"Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. Hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir. Âdetâ halkı bir kapana kıstırırlar. Benim halkım demokrasi ilkelerini, gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. Batıl inançlardan vazgeçilmelidir. isteyen istediği gibi ibadet edebilir. Herkes kendi vicdanının sesini dinler. Ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır."
Bana göre değildir. Hiçbir önemi de yoktur. Atatürk'ü bağlayan bir durumdur. Şu an müslümanlığı yaşayabilecek bir durumumuz var mı? Var. Bunu da ona borçluyuz sağ olsun. Yattığı yerde huzurla uyusun liderimiz..
kendisi meydan savaşı kazanmış başarılı bir komutan ve büyük bir liderdir ayrıca müslüman olmaması da bence mümkündür çünkü kendisini türk olarak görüyordu arap olarak değil.
Müslüman mıydı? Değil miydi?
Dogrusu zerre umrumda degil.
Türk Vatanı ve milleti için Yaptığı icraatler ortadadır. Vefatından sonra öyle bir devlet adamımız olmamıştır.
Askeri Devlet yönetimindeki dehasını bir tarafa bırakacak olursak vatanını seven insanını seven Ahlaklı birisjydi.
Bugun muslumam olanlari da görüyoruz.
Öncesini bilemem ama ölürken Değildi. Fakat öyle görünmesi en doğrusuydu. Senin benim gibi sıradan vatandaş değildi adam. Ülkenin kurucusu lideriydi. Haliyle böyle bir gerçekliği kaldıramayacak milletine bunu söyleyememesi onun siyasi zekasını ortaya koydu.
Vel hasıl kelam adam dini değerleri ortaya sürerek değil, devlet millet menfaatini düşünerek attı tüm adımlarını. Doğrusunu yaptı. Ne olduğunu tartışmak mantıksız. Neler yaptığına bakıp minnet Duymalıyız.