atatürk milliyetçiliğinin eğitimden temizlenmesi

entry18 galeri0
    1.
  1. Atatürk milliyetçiliği teriminden insanlar ne anlıyor bilemem ama bu eğitim sisteminden geçmiş biri olarak Atatürk milliyetçili denilen görüşün fertlere tam olarak aktarılamadığı açıktır. Ayrıca Atatürk milliyetçiliğinden bî-haber yetişmiş, %80'i öğretmenliği sadece para için yapan öğretmen kadrosu ile de bu işi yapmanın imkansız olduğu açıktır.
    Ayrıca milliyetçilik denilen mefhum farklı anlaşılmamalıdır. Kanaatimce milliyetçilik işini en iyi yapmaktır.
    0 ...
  2. 2.
  3. akp nin düşmanlığına açığa vurmaya başladığı olaylardan biri.
    0 ...
  4. 3.
  5. başka milletlerde olsa baş tacı edecekleri bir önderin aşıladığı milliyetçiliğin, demokrasi demokrat insan tamtamaları altında yavaş yavaş yok edilmesi ve düşman edilmesi olayıdır.
    2 ...
  6. 4.
  7. atatürk milliyetçiliğine ucube diyen arkadaş tayyip milliyetçiliğini benimsemiş olduğu o kısır kücük beyin ile atatürk'e laf soktuğunu zannediyor. bu milletin harcı olan ve insanları birbiriyle tutan atatürk'ün öğrettiklerini silmek cumhuriyet'i silmekten başka bir şey değildir. kendine millet olarak sen arapları göre bilirsin güzel kardeşim ama benim milletim belli ondan memleketin altını oyan bu zihniyetsizlerin cezası tarih en ağır şekilde verecektir.
    2 ...
  8. 5.
  9. çakma solcuların naylon iftiralarından bir tanesi daha.

    devlete hizmet etmekle uğraşacağına devlete ihanet etmekle uğraşan bir takım postalcılar , devletin altını oymakla meşguller. geçmişte 2 kazma sallayarak yıktıkları demokrasiyi , cumhuriyeti artık öylesine sağlam ördük ki bi taraflarını yırtıyorlar ama birşey yapamıyorlar.
    bu şuursuzluktur, sığırlık ve de aptallıktır. dünyanın hiçbir demokrasisinde bulunmayan şeyleri "demokrasi bu" diye bize geçiriyorlar.
    örnek mi?

    -2007 e muhtırası.
    -cahil postalcıların darbe için mitingler yapması , anıtkabire koşması.
    -chp nin kadrolu elemanı haline gelen cumhurbaşkanı (a.necdet sezr)
    -postalcı gazetelerin işaret fişeği ile gösteriyi başlatması (411 el kaosa kalktı , cumhuriyet)
    -illegal yöntemlerle meclisi kitlemek. deniz baykal dan geliyor.
    1-ak parti cumhurbaşkanı seçemez.
    2-halk seçemez.
    3-meclis seçemez.
    kim seçer ? sen mi? seni çoktan indirdiler , bu sadece kronoloji... eee takdir i ilahi.
    -satılık kapatma davası açan çakma cumhuriyet savcısı(yalçınkaya)
    -her nedense bu postal sevdalısı kişilik kalkıpta ödp ye ve neredeyse 5 senedir askıda olan chp ile ilgili davaya bakmaz bile.
    -akabinde k. kılıçdaroğlu gelir. önce referandumu anayasa mahkemesine götürür. şimdiler de ise görüyoruz halini.
    -darbe planları ve tutuşmuş gibi paşalarını kurtarmaya çalışan zavallı muhalefet.

    ha işte bu kitle onurlu , kahraman türk halkı tarafından hakettiği muameleyi görmüştür.

    türk halkı , 3-5 elemanın "alçak" demesiyle incinmez. zira sizin kralınızı gördük , efendilerinizi gördük. halka küfürler yağdırıp durdular, onlara da gerekli cevapları vereli çok oldu.(i. selçuk , t. saylan , b. coşkun...) sisteminiz çürüdüğü için yeni kral da çıkaramıyorsunuz. en güzel tarafı da bu zaten. tükeniyorsunuz...
    2 ...
  10. 6.
  11. kemalist bürokrasi ve liberal burjuvazi arasındaki kadim* kavgada, burjuva kanadın kazandığı savaşlardan bir tanesidir.

    türkiye'nin son 70 yılı bürokrasi ile burjuvazi arasındaki iktidar kavgasını anlatır. 2002'den sonra artık emperyalizm noktasına ulaşan burjuvazinin akp ile bütünleşik bir şekilde kemalist bürokrasiyi tamamen toprağa gömmeye azmettiğini görmekteyiz.

    tsk'nın geri plana itilmesi, anayasanın tartışılması, chp ve mhp'nin halktan bir türlü karşılık görmemesi gibi hadiseler hep bunun sonucudur. türkiye'de 70 yıldır kavga ederek ama ortaklaşa bir sömürü gerçekleştiren bürokrasi-burjuvazi ikilisi arasındaki ortaklık bozulmuştur ve kemalist tayfa tasfiye sürecine girmiştir.

    atatürk milliyetçiliği; 1930'larda yapılan icraatlara kılıf olmak üzere icad edilen ve alman-italyan faşizminden had safhada etkilenen bir tuhaf militarist düşünceydi. toplum yapısı burjuva düzende bu tarz etkenlerden tamamen temizlenecektir. bir takım zevat çıkıp bu olanlara geleneksel ve kemalist yaklaşımla tepki gösterecektir ancak tepkileri kemalizm'i kurtarmaya yetmeyecektir.

    milli eğitim bakanlığı; okullarda hala askeri nizamın geçerli olduğunu unutmasın, sabahları tek tip(!) giyinen binlerce öğrenciyi içtimaya(!) toplayarak rahat,hazır ol(!) gibi askeri komutlar savuran öğretmenlr var hala okullarda. kemalist eğitim tarzı tasfiye edilirken bu tarz militarist ögeler de tamamen okul dışına çıkartılmalıdır.

    kemalist bürokrasinin tasfiye edildiği şu süreçte burjuvazi tek egemen güç olmaya başlıyor batı demokrasilerinde olduğu gibi. bir komünist olarak burada bakış açım pragmatiktir. işçi sınıfı şimdiye kadar bürokrasi ve burjuvazi güçleri tarafından paylaşılan iktidarın her iki kanadı arasında bölünmüş ve sömürücü iktidarlara payanda olmuştur. bunda içsel koşullar ve ikili iktidarın bürokrasi temsilcisi chp'nin solcu sanılması nedensel bazda önem taşırken sınıfın karşısında ayan beyan bir liberal burjuvazinin bulunmayışı da etkilidir.

    şimdi artık diyalektik materyalizmin kurallarının normal olarak işleyebileceğini umduğumuz bir safhaya giriyoruz. işçi sınıfını manipüle edecek şartlar ortadan kalkıyor. kemalist bürokrasinin tasfiyesi ile birlikte sınıfın karşısında tüm acımasızlığı ile burjuvazi belirmeye başlyacak ve türkiye cumhuriyeti'nin hasret kaldığı, normal bir demokrasi olması için mutlak şart olan örgütlü işçi sınıfı muhalefeti nihayet ortaya çıkacaktır.

    olayları "şeriat geliyor", "akp ülkeyi iran yapacak" yaygaralarını bir tarafa koyup bu şekilde okumak kendisine solcu diyenler için daha yararlı olur.
    1 ...
  12. 7.
  13. atatürk'ün milliyetçiliği kendi içerisinde mükemmeldir fakat bu ülke içerisinde uygulanması hiçte uygun değildir. bu bağlamda yerinde bir karardır.
    1 ...
  14. 8.
  15. söylediğine bakarım laf mı diye söyleyene bakarım adam mı diye.
    3 ...
  16. 9.
  17. süreç bundan sonra açılacak okullarda atatürk ismini kaldırıp, müfredatta da atatürk ilke ve inkilaplarını üstün körü anlatılacak olup yeni nesil atatürk bilinci olmadan yetiştirilecektir.
    0 ...
  18. 10.
  19. simdiye kadar gec klinmis bir hamle insallah kisa surede kendine okul denilen binalar gercek huvviyetine kavusur.
    1 ...
  20. 11.
  21. 12.
  22. yerinde bir uygulamadır.

    devlet artık her biriminde bireylerini atatürk milliyetçiliği, kemalist ideoloji ve ulus devletin jakoben biçimde bir tek millet dizayn ediciliği hatasından vazgeçmelidir. geç kalınmışta olsa yapılan değişiklik hayli değerlidir.

    bir garip ve hoşa giden nokta ise bu ve benzeri değişiklikler ardından artık kıyametlerin kopmamasıdır.
    2 ...
  23. 13.
  24. insanı tarihinden, geçmişinden, her şeyinden utandıran rezalet bir durum. zaten eskiden avrupa birliğinin türkiye'den istediği şey de atatürk ilkelerinden vazgeçmesiydi. bu isteği yerine getirenler de ab'nin ve amerikanın kuklasından öte bir şey değil.
    nereden getirdiyse aklıma şu lafı getirdi: atatürk ilkeleri nerenize batıyor?
    0 ...
  25. 14.
  26. önce biraz uzun ama önemli bir alıntı yapalım ve sonra söyleyeceklerimizi söyleyelim :

    " Hiçbir Hristiyan millet, bir millî kültür unsuru olarak, Kitâb-ı Mukaddes'teki peygamber kıssalarını öğretmeden gençlerine lise diploması vermez. Çin, tarihini efsaneler devrinden başlatır; Çin, Han, Sui, Tang, Ming vb. hanedanların tarihini öğretir; cumhuriyet dönemiyle tarih öğretimine devam eder. Konfüçyüs'ü, Lao-tse'yi bilmeyen Çinli düşünülemez.

    Puşkin'i, Tolstoy'u, Dostoyevski'yi, Gorki'yi okumamış Rus düşünülemeyeceği gibi. Goethe'nin Faust'unu, Schiller'in şiirlerini, tiyatro eserlerini, Wilhelm Tell'ini bilmeden hiçbir Alman gimnazyum diploması alamaz. Fransız gençleri lise mezunu olmak için Moliére'i, Racine'i, Balzac'ı, Hugo'yu, Baudelaire'i bilmek, eserlerini okumuş olmak zorundadırlar. Aynı şekilde ingilizler de Chaucer'ı, Shakespeare'i, Dickens'ı bilmelidirler.

    Liseyi Gümülcine'de bitirmiş Batı Trakyalı arkadaşımın ilyada'yı on dakikadan fazla ezbere okuduğunu ve Yunan liselerindeki çocukların buna mecbur olduklarını söylediğini çok iyi hatırlıyorum. iran'dan gelmiş Güney Azerbaycanlı öğrencilerim de Hâfız-ı Şîrâzî'nin birçok şiirini ezberden okuyorlar. " Ahmet B. ERCiLASUN, 07 Eylül 2011, yeniçağ gazetesi.

    eğitim - öğretim neden yapılır ? okullarda tarih ve edebiyat dersleri neden okutulur ? neden her ülke yeni nesillere milli duygu ve düşünceleri öğretmek ister vb. sorular bu konuyla oldukça ilgilidir.

    en güçlü devletten en güçsüz devletine kadar, bütün milletler, çocuklarına tarini, geleneklerini, dilini, kültürünü vb. en küçük yaştan başlayarak aşılarlar. bunu birçok sebebi vardır ama en önemlisi bunlar bir toplumda yerleşmezse bir millet olunamayacağı gerçeğidir.

    ve istisnasız bütün devletler (abd gibi bir ulus devlet olmayan ülkeler dahi) bunu uygularlar ve kimse bunu yaptığı için ırkçılkla, milliyetçilikle suçlanmaz.

    bunun çok yanlış bir tutum olduğunu, ırkçılık olduğunu ne hikmetse sadece bizim ülkemizdeki gerizakalı aydınlarımız(!) fark edebilmişlerdir.

    gerçi bunu da kendi beyinlerini çalıştırarak değil, ab yetkililerinin bunları o koca kafalarına vura vura zorla sokmasıyla birden aydınlanmışlar ve bu işte bir yanlışlık olduğunu fark edip, atatürk milliyetçiliği hakkında o ısmarlama çalışan beyinleriyle yazlar döktürmüşler, yıllarca milliyetçiliği ve cumhuriyet değerlerini aşağılmışlardır. belki de yazıları da onlar yazmamış, hazır gelmiştir.

    mesela bunlardan biri mümtazer türköne denen dangalaktır.

    " atatürk milliyetçiliği; 1930'larda yapılan icraatlara kılıf olmak üzere icad edilen ve alman-italyan faşizminden had safhada etkilenen bir tuhaf militarist düşünceydi. " incisini söyleyen yarımakıllı kişi budur. sonra milli bayram kutlamalarına, andımıza, istiklal marşı'na, resmi tarihe vs. her şeye genişletti.

    oysa ki atatürk'ün :

    "biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız. onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız. bizim milliyetperverliğimiz her halde bencil ve gururlu bir milliyetperverlik değildir." sözü daha 1920'dedir. yani sonradan oluşturulmuş bir fikir değildr.

    mümtazer türköne ve saz arkadaşlarının bidiği bir şey yok, sadece yukarıdaki cümleyi ana temaya oturtuyor, sonra bunu her konuya uyarlıyor.

    ne kafa patlatıyor ama değil mi ? kopyala - yapıştır misali, her şeye gidiyor nasıl olsa. ama buna ve bunun gibilere inanan gerizekalılar da ağzı açık ayran budalası gibi dinliyorlar bu dingilleri tvlerde veya okuyorlar gazetelerde.

    hatta istiklal marşı'nın birçok ırkçı öğeler içerdiğini, dünyadaki en ırkçı ulusal marş olduğunu saptamışlardı.

    bir de biz de mucit niye yoktur, niye yetişmez diye hayıflanırız. oysa bunlar albert einstein'a taş çıkaracak zekaya sahiptirler ama biz kıymetini bilemiyoruz.
    1 ...
  27. 15.
  28. kıyamete kadar atatürkle yönetilebileceğini sanan zihniyeti pek derinden etkilemiş kararlar silsilesi.
    1 ...
  29. 16.
  30. ulus bilincini emperyalizmle mücadele vermiş bir halkın zihninden ve benliğinden söküp atmak için eyleme konulmuş hain eğitim politikası. devam edilsin durmasın cahil bir toplum olalım. kimliğimizden ne olduğumuzdan da utanalım tam olsun.
    1 ...
  31. 17.
  32. bir de akp'nin abdullah gül başbakanken dışişleri bakanı olan yaşar yakış'ın, yakın zaman da pek de ilgi görmeyen, tarih kitaplarının yeniden düzenlenmesi ile ilgili söyledikleri incilere yer verelim :

    " Buna göre iki savaş arası dönem Bulgar bir tarihçi tarafından ve ikinci Dünya Savaşı sonrası dönem ise Romanyalı bir tarihçi tarafından yazılacaktı. Leventis Foundation adlı vakıf ise bu masrafları üstlenecekti. Ancak Rumlar bu işi yapmak için ayak sürüdüler.
    O sırada ben Dışişleri Bakanı olarak görev yapıyordum meslektaşım Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Moliviyatis ile Atina'da görüşmem de bu konuyu gündeme getirdim. Hatta ben Kıbrıs ve Yunanistan'ın aynı anda tarih kitaplarında negatif unsurların önyargıların kaldırılmasını önerdim.Gelin bu işi beraber yapalım dedim. Yunanistan'da bana bunun hemen yapılabilecek bir iş olmadığı (akşamdan sabaha olacak bir iş değil) cevabını verdiler.Maalesef Rum ve Yunan ikilisinin bu tavırlarıyla iki toplumu birbirine yakınlaştıracak önemli bir girişim suya düştü. " 23 ağustos 2011.

    gerçekten inanılması zor sözler.

    bir ülke düşünün ki, milli tarihini yabancı iki tarihçiye yazdırıyor. komisyona bile değil. ve bir ab vakfı, bu işe gayet hevesli, para işlerini hallediyor.
    ve o ülkenin dışişleri bakanı bu iş olmadı diye üzülüyor.

    ne büyük bir gaflet !

    http://www.abgazetesi.com...i-tarih-kitaplarinda.html
    1 ...
  33. 18.
  34. bizim gibi her şeyi götünden anlayan bir millet için doğru bir karardır.

    devletçilik, halkçılık, inkılapçılık gibi ilkeler sikik sikik tanım ezberletmekle, atatürk geldi düşmanı yendiyle öğretilmiyor maalesef...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük