mutlaka ikisinden birine hizmet etmemiz beklenen yaşamsal kurallar bütünü.
birey, ikisine de uzak bir bilinçle kavramışsa hayatı, bu topraklarda rahatsız edilmeden yaşaması, fikrini açık açık belirtmesi, bu iki izm'le ilgili çatır çatır tartışması, yaratıcı olması imkansızlaşıyor.
ben ve bir çok insan bu iki akımın dayatması olmadan yaşamak, başkalarının fikir ve zikirlerine katılmaktansa kendi fikirlerimizi - o fikirlerin, kendi fikrlerimiz olsa dahi kölesi olmadan- hayata geçirip, başkalarının hayatlarına kastetmeden kendi hayatlarımızdan sorumlu olma telaşındayız...
"kuralları olan herşey birbirine benzer" prensibiyle yaklaşıldığında bile kıyaslama yapılamayacak iki akım.
kıyas yoktur ortalıkta. sadece ikisiyle çevrelenen ve baskılanan özgür düşünce vardır.
ama evet, özgür düşünmeyi sen istemedikten sonra kimse gümüş tepsi de sıunmayacaktır sana.
izleri takip etmeye devam!
Deccal'a
Başkalarının fikirlerini taşımadan kendi fikirlerimizle yaşamak istiyoruz diyorsunuz ama;hiç koltuk değneği olmadan birey hayatını ve yaşama bakışını idame ettiremez. Savunduğunuz fikirler ve kullanıdığınız nick bile bir başkasının hayata bakışı değil mi?
Önemli olan bireyin dürüst yaşayabilmesi ve fikirlerini başkasının canağına tutmadan bilimsel bir yaklaşımla savunabilmesidir. Demokles'in kılıcı gibi bunu tepeden inme düsturuyla hareket edersen,yen versiyon olan şu an ki gençlik gibi fikirlerini giysine yansıtırsan ve trend neyse ona göre davranırsan, yaptığın bilgi hamallığı olur.
Saygılarımla..
alakasız bir karşılaştırmadır. atatürk ilkelerinin islam kadar geniş bir alana yayılması için baya bir yıl geçmesi lazımdı. ama artık öyle bir şey olamaz. laiklik gibi kavramların ne kadar boş olduğu görünüyor.
alakaya maydanozdur.
birisi din, birisi devlet yönetmek için benimsenmiş ilkeler.
birbirine aykırı durumları yok. var diyen öküzler var evet ama yok.
senin dinini yaşamana engel olabilecek hiçbir şey olmaz, olamaz.
ayrıca;
(bkz: atatürk dinimizi elimizden aldı diye ağlayan kişi)
