1- Atatürk Cumhurbaşkanlığı süresince hiç yurt dışına çıkmamıştır.
2- 94 tane dünya lideri Türkiyeye hiç gelmemiştir.
3- Fotoğrafın çekildiği yer Sovyetler birliği Elçiliğidir. (7 Kasım 1927)
4- 1927 yılında dünya üzerinde zaten yaklaşık 120 kadar devlet vardır.
Senin diğer adın da Kemal olsun hikayesi;
Atatürk henüz Mustafa adını taşırken aynı isme sahip matematik hocası seninde adın Mustafa benimki de Mustafa. isimlerimiz karıştırılıyor senin adın bundan sonra Mustafa Kemal olsun.
1- Hangi öğrenci öğretmenine Mustafa diye seslenir? Ya hocam der yada Mustafa Hoca diye seslenir. Nasıl bir karışıklık mümkündür?
2- Hangi öğrenci öğretmeninin verdiği ismi kullanır? Sorun bir kendinize..
ingiltere Kralının Atatürkün elini öpmesi;
1- ingilizlerde saygıdan ötürü el öpme adeti yoktur. Sadece bayanların eli öpülür.
2- Fotoğrafı renklendiren Ateş Akkor ve Engin Gökdeniz yaptıkları açıklamada o adamın herhangi bir adam olduğunu söylemiştir.
3- Fotoğrafın çekildiği tarih 24 Temmuz 1927 dir. O tarihlerde Türkiyeye herhangi bir ingiltere kralı gelmemiştir.
Suudilerin Peygamberimizin mezarını yıkacak olması hikayesi;
Hikaye şu şekilde dolaşmakta internette,
Hz. Muhammedin mezarını yıkıp yerini degiştirmek isteyen zamanın suudi kralına Atatürkün kendi el yazısı ve imzasıyla çektigi telgraf. Dikkatli okuyun yazıya başlarken krala sayın kelimesini kullanmıyor
Suudi kralı dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre Allahın sevgili ve özel kulu,elçisi peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafanın kabrini yıkıp yerini degiştirecekmişsin. O Mezarın tek taşına dokunursan kurtuluş savaşını bırakır ordularımla aşağı inerim..
26 Haziran 1919 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
Mesajın orjinali Cumhurbaşkanlığı arşivlerinde saklanmaktadır.
1- 1919 yılında ne Suudi Arabistan vardı ne de Suudi Kralı vardı. ingilizlerin işgali sürmekteydi.
2- El yazısı ile telgraf çekilmez, mors alfabesi ile gönderilir.
3- 1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk ismini almamıştı. Daha soyadı kanunu bile çıkmamıştı.
4- 1919 yılında daha ortada herhangi bir ordu bile yoktu.
5- Azıcık diplomasi bilenler bilir ki ordularımla aşağı inerim vb. türü yazışmalar asla kullanılmaz.
6- Bazıları bu telgrafın tarihinin 1926 olduğunu söylüyor ki Suudi Arabistan 1932′de kuruldu.
7- Bu tür telgraflar Dışişleri Bakanlığının arşivlerinde saklanır ve hem Cumhurbaşkanlığı hem de Dışişleri arşivi herkese açıktır. Hiç bir araştırmacı böyle bir telgrafa rastlamamıştır.
Che Guevara, 1967 yılında Bolivyada yakalanıp öldürüldüğünde sırt çantasından Atatürkün büyük nutku çıktı
1- Nutuk 1927 yılında kitap haline getirildi. Taaa 2002 yılında ise ilk kez başka bir dile çevrildi. (Fransızca, Almanca ve Farsça)
2- Che Türkçeyi biliyorduysa bilemeyeceğim belki de sadece kitabın resimlerine bakıyordu ne dersiniz?
3- Madem öyle Cheyi anlatan onlarca kitabın neden hiçbirinde Atatürk sevdası anlatılmaz Chenin?
4- Çantasından çıkan kitaplar;
karl marx ekonomi politiğin eleştirisine katkı
s. r. vigosky güncel kapitalizm teorileri üzerine makaleler
paul carrell ils arrivent
h. b. philips analitik geometri kitabı
luis peñaloza- bolivya ekonomi tarihi kitabı
Öğretmen Maaşları;
Sosyal Medyada dolaşan dialog bu;
Paşam vekil maaşlarını düzenleyeceğiz, ne kadar verelim?
- Öğretmen maaşını geçmesin.
Başöğretmen Mustafa Kemâl ATATÜRK
1930 yılı 90 lira Öğretmen maaşı [Kaynak: http://bit.ly/vIyNft ]
1930 yılı 500 lira Milletvekili maaşı [Kaynak: http://bit.ly/vPisWx ]
1930 yılı Cumhurbaşkanı maaşı 1765 Reşat Altını
Ayrıca;
Adalet Mülkün Temelidir Hz.Ömere
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir Hz.Aliye,
Köylü Milletin Efendisidir Kanuni Sultan Süleymana,
Ya istiklal ya ölüm Şeyh Şamile aittir. (Kazım Karabekire ait olduğunu
--spoiler--
kendi görüşlerini, fikirlerini yazmaktan aciz yazarın, alıntı yapıp, sanki kendi oturmuş araştırmış gibi paylaştığı yazı. yazının aslı ve tamamı için ;
Kur'an'ı harf inkılabından sonra tercüme ettirmesi : türkçe'de on kelimenin toplatılıp bir kelimeye denk getirilip türkçe'nin anlam hazinesi kısıtlandıktan sonra atatürk'ün kur'an'ı tercüme ettirmesindeki amaç birinci ağızlardan duyulduğuna göre : '' çevirin de ne halt olduğu ortaya çıksın''dır.
ben de mantıklı bir şeyler yazılmıştır diye okuyorum entry uzun olunca ama nafile!
atatürk ay'ı ikiye bölseydi bu yalan değil keramet olurdu ve bu başlığa girmezdi, işte öyle bir şey. hayat ne garip.
hala bir konu muallakta... ülkeyi atatürk kurtarmadı veya kurmadı.
atatürk bu ülkede 270 askeri kurmaydan biriydi. kendisi bir kurmaydı. kurmaylar ise cephelerde ve diğer görevlerde görevlendirilirlerdi.
atatürk meclis kurulmasında bir dönem başkanlık etti. yani 270 civarı kurmay ve meclis bu ülkeyi kurdu. mustafa kemal o dönemde meclis başkanlığı yaptı sadece.
lütfen diyorum.... gözünüzde yücelttiklerinize dilediğiniz gömlekleri giydiremezsiniz. hak var hakikat var.
bir sigara yakarsın, dibine kadar içersin. bitirdiğin sigaraya bir daha dönemessin yeniden başka yakarsın. yani geçmiş, geçmişte kalmıştır. doğrusunla, yanlışınla geçmişi düzeltemezsiniz, geleceği daha düzgün hale getirmek için şimdiyi yaşarsınız. onun için atatürk şunu yapmış, bunu yapmış muhabbetini bırakın. biz ne yaptık diye sorun kendinize, günün belli bir kısmını uyuyarak, yemek yiyerek, tv izleyerek, sözlükte ölülere küfrederek zaman geçirmek dışında bu ülke için, hadi ülkeyi siktir et, kendi geleceğiniz için ne yaptınız ? *
mustafa kemal atatürk birşeylere inandı, inançları doğrultusunda hayatını sürdürdü, sevabıyla - günahıyla vefat etti. bunlar bizi ilgilendiren kısımlar değil, nereye gidecek, ne ceza görecek bu allah ile kul arasındaki bir durum, atatürk'ün problemi.
velhasıl kelam, türkiye cumhuriyeti, başta mustafa kemal atatürk, silah arkadaşları, bu uğurda canlarını feda eden ***** mehmetçik ve halk' ın mücadelesi, desteği ve iradesiyle kuruldu. polat alemdar gibi tek başına amerikan üssü basar gibi, atatürk cephede kazanmadı kurtuluş savaşını. ne yazarsanız yazın, ne çizerseniz çizin biz, sizin gibi ne ölene saygısızlık ederiz, ne vefasızlık ederiz. bu ülke, insan gibi yaşamasını bilen, ayrımcılık yapmayan herkesindir.
mezbul miktar kemalistiko tarafından üretilmiş efsaneler. de ki "peygamber mucizesi". atatürk'ü yarar yerine zarar getiren...
halbuki bunlara hiç gerek yoktu. atatürk zaten büyük ve önemli bir asker ve de lider. "ingiltere kralı elini öpünce" daha mı değerli oldu yani? ya da "suudi kralına ayar verince" mi? bu safsatalarla gelip bir de "atatürk'ü en çok biz severiz" triplerine girmiyorlar mı...
el öpme mevzuuan gelince.
zaten böyle birşeyin olabileceğine ihtimal vermek akıl dışıdır. ne edward atatürk'ün elini öper, ne de atatürk bir krala elini öptürür...edward'ın türkiye'ye geldiği tarih de 1927 değil, 1936'dır. 1927'de ingiltere tahtında george vardır...
2)atatürk'ün suudlara verdiği ultimatoma gelince.
suudi arabistan'ın varlığı ile ilgili bir iddia yok. ama suudlara yani osmanlı döneminde hicaz olarak isimlendirilen yere giden bir ultimatom mevcut. yıl da 1919 değil, 1926. evet o yıllarda suudi arabistan yok, ama mekke ve medine'yi yönetenler ve peygamberin mezarını yıkmak isteyenler suud ailesi.
3)che ve çantasındaki nutuk olayı...
aklı başında hiçbir kişi böyle birşeyin gerçek olduğunu iddia etmedi, edemez de...kendi kendinize yalanlar uydurup bunu gerçek atatürkçülere mal etmeyin...
4)o günün ulaşım şartları altında türkiye'ye tabi ki 94 lider gelmemiştir. zaten dünyada 94 ülke bulunmamaktadır, bugünün pek çok devleti o gün sömürge durumundadır. aklı başındaki herkes biraz tarih bilgisine sahipse bunları bilir.
türkiye'ye gelen liderler şunlardır;
-ingiltere kralı edward
-afgan kralı amanullah han
-şah rıza pehlevi
-macaristan başbakanı kont behlen,
-yunan başbakanı venizelos,
-japon prensi takamatsu,
-ırak kralı faysal,
-ırak başbakanı nuri paşa,
-bulgar başbakanı mauchanoff,
-yunan başbakanı kalderis,
-yugoslavya kralı alexander,
-macaristan başbakanı jules gömböş,
-isveç veliaht prensi gustav adolf,
-ürdün emiri abdullah,
-yunan başbakanı metaksas,
-romanya başbakanı tatarescu
-romanya kralı ii.carol.
topu temeli tekmili birden 17 kişidir.
sözün özü...
sosyal medyada 3-5 zibidinin mabadından uydurduğu hikayelere lapin gibi atlayıp da bu densizlere fırsat sunmamak gerek.
malum hala "be hey dürzü" şiirini ısrarla neyzen tevfik'e addeden kemalist zümreler var.