kafir zihniyettir. kainat peygamberimizin hürmetine yaratıldı. mustafa kemal insanlık için ne yaptı ki(!) tabi ders kitaplarındaki palavra kahramanlık hikayelerini saymazsak. ah şu kemoşlar, kendiler çalıp kendileri oynuyorlar...
Cehaleti ve Ruh bozukluğu yazılarına kadar sirayet etmiş kişilerle muhatap olmaya gerek duyulmayacak zevatları dikkate almıyorum. Bsg. demeye ihtiyaç duyduğumuz yanlış bir kıyastır ayrıca.
Asırlardır izinden gidilen, 2 milyara yakın insanı etkilemiş bir dini dünya ya yaymış birinde icraat görmeyen zırvaları da ortaya çıkarmış, yanlış bir kıyastır. Daha çok örnek verilebilir ama anlatacak zaman anlayacak beyin gerek.
mustafa kemal paşa'nın (böyle söylemeyi daha çok seviyorum. atatürk ismi bir semboldür. mustafa kemal, kendisinin de her daim belirttiği gibi daha insancıl duruyor, daha bizden biri, haliyle daha "anlaşılır") hz. muhammed hakkında söylediği sözleri bilmeyen insan cehaletidir.
bunlardan birkaçı:
--alıntı--
"Atatürk ve Din Eğitimi" adıyla Ahmet Gürbaş'ın yazdığı kitaptan bir anı:
- "1930 yıllarında, islam düşmanı bir şarkiyatçının Hz. Muhammed hakkında yazdığı bir kitabı tercüme eden bir yazar, eserini Atatürk'e takdim eder. Atatürk kitabı inceledikten sonra tarihçi Prof. Dr. Şemsettin Günaltay'ı çağırtır ve kitap hakkında fikrini sorar. Günaltay'ın cevabı:
- Ele alınacak bir şey değil, bir facia olur Paşam.
Atatürk Günaltay'ın sözünü bitirmesini beklemeden yerinden fırlar ve yanında bulunan Başvekil ismet Paşa'ya dönerek:
- Bu paçavrayı toplatın ve tercümeyi yapanı da devlet hizmetinde kullanılmamak üzere hükümet kapısından uzaklaştırın, der."
- "Hz. Muhammed'i bana, cezbeye tutulmuş sönük bir derviş gibi tanıttırmak gayretine kapılan bu gibi cahil adamlar, onun yüksek şahsiyetini ve başarılarını asla kavrayamamışlardır. Cezbeye tutulmuş bir derviş, Uhud Muharebesi´nde en büyük bir komutanın yapabileceği bir planı nasıl düşünür ve tatbik edebilir? Tarih, hakikatleri tahrif eden bir sanat değil, belirten bir ilim olmalıdır. Bu küçük harpte bile askeri dehası kadar siyasi görüşü ile de yükselen bir insanı, cezbeli bir derviş gibi tasvire yeltenen cahil serseriler, bizim tarih çalışmamıza katılamazlar."
- "Muhammed'in Peygamberlik vazifesinin nasıl başladığını izah etmek en nazik ve en müşkül meseledir. Muhammed'in bir melek ile allah ile hakikaten konuşmuş olduğu kanaatinde bulunanlar olduğu gibi Muhammed'in, isteyerek böyle söylediğini de ileri sürenler olmuştur. Bu faziyeleri bir tarafa bırakmak ve meseleyi ilim ve mantık çerçevesi içinde mütaala etmek daha doğru olur. Kur'an sureleri, Muhammed'e açık semada peyda olmuş bir şimşek gibi günün birinde, birdenbire bir taraftan inmiş değillerdir. Muhammed'in beyan ettiği sureler, uzun bir devirde dini tefekkürlerinin mahsulü olmuştur.Muhammet bu surelere birçok çalıştıktan ve tedkikler yaptıktan sonra edebi bir şekil vermiştir."
(Can Dündar, 1999)
müslümanların zihniyetidir. zira müslüman bir kişinin hak yolda mı batıl yolda mı olduğunu peygamber ile kıyaslayarak öğrenebilir. peypeygamberi olanlar, peygamberin yolunu sürdürenler hak yoldadır, diğerleri ise batıl yoldadır. peygamberin ilke ve inkılaplarıyla, kurduğu toplum ve hakim kıldığı islam ile atatürkün ilke ve inkılaplarını, kurduğu toplumu, hakim kılmaya çalıştığı lailiği/sekülerizmi kıyaslarsak kimin batıl yolda, kimin hak yolda olduğu ortaya çıkaracaktır. ancak bazı insanlar atalarını peygamberle kıyaslanmasına müsaade etmezler, çünkü bu mukayese sonucunda kimin hak yolda kimin batıl yolda olduğu ortaya çıkacaktır.bunlar atalarını sorgulamaktan dahi çekinirler. kuran bu anlayışa sahip müşriklere her seferinde 'ya atalarınız yanlış yolda ise?' diye sormaktadır.
Hz. Muhammed (SAV) ve Atatürk'ü karşılaştıran zihniyetler.. halen mağaralardan çıkamayan insan tiplemeridir. Arkeologlar bu tip insanımsıları incelerler. Bazen duvar da resim çizmişlerdir.. Ne çizdikleri anlaşılmasada arkeologlar bunlara "Tren" ismini vermişlerdir.
Yani bir işi nasıl yokuşa sürerim nasıl insanların dini ve dünya görüşlerine sataşır birbirleriyle karşı karşıya getirsem diye uğraşan zihniyett.. yahu biri dini lider olarak Tanrı tarafından görevlendirilmiştir fakat diğeri toplumsal bir uyanışı ve direncin simgesi dünyaya barış ve insanlık timsali olan dini kabul etmeyenlere bile örnek olarak gösterebileceğimiz bir insandır.. yazık
Gençliğe hitabe ayet mi diyen sayın vekile âl-i imrân suresinin 19'uncu ayetini (allah nezdinde hak din islâm'dır) cuma hutbeleri'nden kaldıran siz değil misiniz diye sormak şarttır.
Kaldı ki Atatürk'ün korunmaya ihtiyacı filan yoktur! Bu kanunu "devamıyız" dediğiniz Menderes hükümeti çıkarmıştır.