Şöyle düşünelim; Eski buharlı trenin kompartımanlarından restorant kısmına ilerlerken Atatürk ile karşılaşıyorsunuz. Derin ve sert bakışlı mavi gözleri bir an size takılıyor, şapkasını çıkarıp hafif bir tebessümle iyi günler diliyor ve yanınızdan geçiyor. işte rüzgar gibi geçmek buna denir.
atamızın yıllar once dinledigi sarkılar iste bunlardır. ses kalitesi beklemeyin sadece bir tren yolculugu gozunuzde canlansın.dinlerken bu sarkıları nasıl bir huzur hissedilir ve o an ne dusunur insan sadece bunu dusunun....