seçime girmek mi ? ülke kurmak mı ? kimi neyle nasıl kıyaslıyorsunuz hayret ediyorum doğrusu... birisi vizyon ve misyon işi, diğeri politika yaparak oy toplama işi...
Objektif düşünürsek yenemez gibi duruyor. Akpye oy verenlerin çoğu Atatürke oy vermeyecektir. Hdpliler de vermeycektir. Chp mhpnin tüm oyunu alır bu da yüzde 40 yapar en fazla hiç kopma olmasa da. Burun farkyla yine akp başa geçer gibi.
Atamiz ankara sokaklarinda üstü açik arabasiyla halki selamlasa bunlar kaçacak delik arar sen neden bahsediyorsun avrupaya gelince hepsinin dizlerinin bagi çözülür. Hepsi atayi görünce önünü ilikler.
Yenemez tabiki. Demokrasi, Türkiye için uygun bir yer değil. eğitim sistemi, kültür, din gibi şeylerin baştan inşa edilmesi lazım. Yoksa bırak Atatürk'ü Hazreti Muhammet gelse adaylık koysa yenemez Erdoğan'ı.
atatürk'e gerek yok visyonu misyonu olan halka güven verecek ağzı laf yapan ama yalanı dolanı olmayan herhangi bir lider çıksın akp tabanından çok rahat oy alır, bu adamlar bunu bunu yaptı nasıl oy veririyorsun dediğinde adam haklısın ama başka kime oy verecem kemale mi devlete mi diye soruyor. yeter ki delikanlı gibi çıkıp adam gibi muhalefet etsin bunların yaptığı yanlışları takır takır yüzlerine belgeleri ile vurabilsin. ama nerede böyle adam.
Türkiyede seçmen sayısı 60 Milyon civarı. AKAPE ve HDPKK'nın toplam aldığı oy 21 Milyon + 5 Milyon = 26 Milyon civarı!
60 - 26 = 34 Milyon. AKAPE içinde de en az % 50'nin direkt Atatürk'e yöneleceği gayet açık olduğu gibi, kalan % 50 içerisinde de güç nerede toplanırsa oraya giden bir kitle var ki bunlar da gücün Atatürk tarafına kaydığını görür görmesi anında 180 derece dönerdi.
Haliyle Atatürk Yaklaşık 5 Milyon HDPKK lı ve AKAPE içerisindeki 5 milyon civarı şeriatçı, yobaz, bağnaz bedevi tarikat/Cemaati kitle dışında geri kalan bütün oyu silme alıp iktidara gelirdi.
Atatürk'ün her hangi bir meydana çıkıp sadece 5 dakika halka konuşmasına bakar. 16 YY. II. Viyana kuşatması kepazeliği ile 300 küsür yıl aralıksız geri çekilen, sürekli savaş kaybeden, bıkmış, yılmış, açlık, sefalet, hastalık içerisinde yol olan, dört bir yanı bütün dünyanın en güçlü ve gelişmiş ülkeleri orduları tarafından sarılmış, ordusu dahi olmayan milleti bir anda çelik gibi tek bir bütün haline getirmiş, 300 yıldır geri çekilen Türk Milletine tıpkı 4000 yılı aşkın tarihinde olduğu gibi taarruz eden taraf haline getirtmiş, Tıpkı Ergenekon Detsanında ortaya çıkan Kurt gibi halkına yol göstermek üzere en öne geçmiş ve yanında milleti ile birlikte bizon sürülerine dalan aç kurt sürüleri gibi düşmanın en büyük sürüsüne taarruz ederek tamamını bu topraklardan silmiş insandır.
Yani son 400 yıllık Türk tarihinde ortaya çıkmış en büyük Türk ile dini cehaletin yarattığı boşluğu kullanarak bir yerlere gelmiş bir siyasetçiyi kıyaslamak ahmaklıktır.
Şu aşağıdaki yazıyı yazabilecek kapasitede ön görüye sahip, bilgi ve birikimde, kültürde, olduğu coğrafya ve dünyanı bu kadar iyi tanıyan, her şeyden önemlisi insanı bu kadar iyi tanıyan bir insan ile kimi yan yana koyup kıyaslayabilirsin!
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir.
istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.
Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.
istiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!