türkiye'nin sınırlarının bir tutam değişmesi oldukça muhtemel. sözgelimi misak-ı milli'nin yerine getirilmeye çalışılması işlerinde başarıya ulaşılabilirdi.
bunun dışında türkiye'yi biraz daha ileriye taşıyacaktı fakat istediği kadar ileri taşısın yine de kendisinden sonra gelecek aptal takımları ata'nın tüm kazanımları farkında olmadan yok edeceklerdir.
Dolayısıyla ata istediği kadar çabalasın; bir gelenek, bir kişilik oturtulmadığı için vizyon (ufkumuz) grafiğimiz zaman zaman hızla azalan zaman zamansa yavaşça azalan bir ivmeyle düşmeye devam edecektir zaten.
özetle ata'yı biraz daha geç kaybetmemizin bugün için fazla birşeyi değiştirmeyeceği kanısındayım. zaten ondan sonra gelenler herşeyi mahvedeceklerdir.
dipçe: tüm bunlara rağmen umut vardır. çünkü ata arkasında sadece bir beden değil, bir de fikir bırakmıştır, evet bedenler zamanla yok olur ama fikirler asla ölmez. yeşerecekleri aydınlık ruhları ararlar o kadar. Ata da zamanın aydınlık bir ruhuydu.
etrafındaki dalkavukların oranı nüfus oranında artacaktı. bu şakşakçılar yüzünden rauf orbay, ali fuat cebesoy, kazım karabekir gibi milli mücadelede atatürk gibi en önde gitmiş kişiler izmir suikasti değil de başka bir sebepten yine idam sehpasına çıkacaklardı.
(bkz: türkün ateşle imtihanı ,yazar:halide edip adıvar)
ülkemiz muhtemelen normal bir avrupa ülkesi kadar modern ve açık görüşlü olacaktı. dar kafalılar olmayacaktı osla bile çok az olacaklardı,her türlü alanda daha sağlıklı ve düzenli bir gelişme sağlanacaktı,her olay daha mantıklı yapılıp düzgünce oluşacaktı,her alanda daha çok gelişecek ve daha başarılı olacaktık,din in insanlarımız üzerindeki boyunduruğu ve hayatlarında ki baskılar olmayacaktı...
bence en kısa özetiyle türkiye günümüz koşullarından daha ileride olurdu.. ve Atatürk 2.Dünya Savaşı sırasında misak-i milli sınırlarımızı muhtemelen sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmiş olurdu.. (bunu da abd-ingiltere gibi devletlere vereceği ültimatonla yapardı)
AB iÇiN KENDiMiZi HELAK ETMEZDiK
türbanı sorun etmeye kimselin dili varmazdı
pkk terör örgütü 90larda temizlenirdi
eğitim sistemimiz bizi üzmez,yök olmazdı
mezhep ayrımına düşmezdik
atatürk yaşasaydı 'mutlu' olurduk...
her ölüm erkendir.. atatürk bir gün mutlaka ölücekti.. yani atatürk 5 sene de yaşasaydı 10 sene de yaşasaydı hiç bir şey değişmezdi,bu günleri gene görürdük... çünkü kafalar değişmediği sürece atatürk 1000 sene yaşasa ne fayda... atatürk bize yepyeni,işlenmesi gereken bir memleket bıraktı... bundan sonrası zaten bizim işimizdi ki hala bizim işimiz... velhasıl ı kelam atatürk yaşasaydı da yapabileceği bir şey yoktu... burayı rezil de vezir de eden bizleriz... önümüzde böyle bir örnek varken yapabileceğimiz en iyi şey ''keşke atatürk burda olsaydı bee'' demek değil,yeni atatürkler yetiştirebilmek,o bilinci aşılayabilmek,senin kanında bu insanın kanı ona göre hareket et demek çocuklarımıza...
avrupa,napolyon,garibaldi hepsi hikaye...
kimseye özenmenin gereği yokken ve onlar aslında tarihimize özenip kıskanırken biz neden hala ab kapısında sürünüyoruz?..
neden bizim yeni mustafa kemallerimiz yok?
turkiyenin en buyuk sorunu olmazdi yobaz mobaz kalmazdi memlekete rasyonel insanlarla guzel ve mutlu bicimde yasardik turkiye yi akilli cogunluk yonetirdi okuma yazma orani yuzde yuz olurdu bilgilli hakini ariyan bir halk ve ulke olurduk her konuda amerikan etkisinde bu kadar kalmazdik
atatürk dünya konjektürünü çok iyi takip eden bir lider olduğundan, ekonomik ve politik gelişmelere en cabuk uyum sağlayan bir ülke olarak, sürekli gelişme içinde bir türkiye.
bu hayal gerçek olurdu. telokom u 12 milyar dolar olduğu dönemde satıp, gelen sermaye ile özel sektörün gücünün yetmediği yatırımlara girilirdi. nükleer reaktör, nano teknoloji gibi.
bilgisayar ve internet çok daha çabuk yayılırdı.
onun devrinde uçak sanayisine sahip olan türkiye, bugün kendi geliştirdiği uçakları kullanmaya devam ederdi.
balkan, ortadoğu ülkeleri birlik içinde hareket edip, avrupa ve amerika nın yönlendirmelerine bu kadar acık olmazdı.
atatürk'ün ölümü şüphesiz bütün insanları üzmüştür.fakat esas atatürk ölmeseydi kısmını bırakıp gerçekleri görmek lazımdır.biz gençler atatürk öldü diye ağıt yakarken başımıza gelen devşirmeler ülkemizi sömürmektedir.dikkat edildiği vakit televizyonlara hiç çıkmayan tesettür reklamları yayınlanmaya başlanmıştır.reklam boardlarında da görmek mümkündür.her gün pkk o kadar askeri öldürürken elimiz kolumuz beceriksiz hükümetler yüzünden bağlıdır.bu yalanla daha ne kadar yaşanır bilinmez ama eğer genç jenerasyon olarak bizler ülkemizi atatürk'ün gençliğe hitabesindeki gibi korumazsak gerçekten de atatürk'ün dediği gibi bütün tersanelerimize girilmiş,bütün ordumuz dağıtılmış ve memleketimizin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.bizden istenen şey gereken eylemi gereken zamanda yapmamızdır.eğer biz bunu yapamayıp keşke atatürk dönse diyorsak o zaman bu bizim bir iş becerebileceğimize inanmadığımız gerçeğini doğurur.ülkenin yardıma ihtiyaç duyduğu bu dönemde atatürk'ü geri getiremeyeceğimize göre en azından onun bize bıraktığı ideolojiyle beraber yine onun ve atalarımızın bize bıraktığı bu memleketi sonuna kadar savunmamız gerektiğini düşünüyorum.keşke atatürk hala yaşıyor olsaydı ama yaşamıyor.bu sebeple ağıt yakmaktansa onun ve atalarımızın bize bıraktığı bu yüce mirası savunmamız gerekmektedir.
istiklal mahkemelerini tekrar kurup vatana ihanet edenleri gerekli cezaya çarptıracaktı. yaptığı işlerin önemini anlayacak bir nesil yetişecekti, ülkesinin durumunu değerlendirip yanlışlara tepki koymanın geyik muhabbeti olmadığını anlayabilecek bireyler yetişecekti.
patrikhane yunan adalarından ayranoza taşınacaktı.
amerikaya durduk yerde borçlanılmayacaktı.
son teknoloji millet için olacağından milli medyaya sahip radyo televizyon kanalları kurulacaktı(şaşırmayın harf inkilabını inanılmaz hızda ve başarıda yapan bir lider haliyle bunu da gerekli görecekti halkın cehaletten kurtulabilmesi için.)
halk kütüphaneleri avrupa'daki kütüphanelerden bile daha içerikli olacaktı.
türk milleti ağır vergiler altında ezilmeyecekti.
aşağıya bakınız
« Hayatı ucuzlatmak icabettikçe, vergileri indirmek siyasetine devam edeceğiz… »
« …Vergi usullerinin ıslahı çarelerinin aranmasına da ehemmiyetle devam olunmalıdır. iyi usul ve iyi tatbikin memnun edici neticelerini vatandas, hiç bir işte vergi mevzuu kadar hassasiyetle takdir etmez. »