patrikhane yunan adalarından ayranoza taşınacaktı.
amerikaya durduk yerde borçlanılmayacaktı.
son teknoloji millet için olacağından milli medyaya sahip radyo televizyon kanalları kurulacaktı(şaşırmayın harf inkilabını inanılmaz hızda ve başarıda yapan bir lider haliyle bunu da gerekli görecekti halkın cehaletten kurtulabilmesi için.)
halk kütüphaneleri avrupa'daki kütüphanelerden bile daha içerikli olacaktı.
türk milleti ağır vergiler altında ezilmeyecekti.
aşağıya bakınız
« Hayatı ucuzlatmak icabettikçe, vergileri indirmek siyasetine devam edeceğiz… »
« …Vergi usullerinin ıslahı çarelerinin aranmasına da ehemmiyetle devam olunmalıdır. iyi usul ve iyi tatbikin memnun edici neticelerini vatandas, hiç bir işte vergi mevzuu kadar hassasiyetle takdir etmez. »
istiklal mahkemelerini tekrar kurup vatana ihanet edenleri gerekli cezaya çarptıracaktı. yaptığı işlerin önemini anlayacak bir nesil yetişecekti, ülkesinin durumunu değerlendirip yanlışlara tepki koymanın geyik muhabbeti olmadığını anlayabilecek bireyler yetişecekti.
türkiye'nin sınırlarının bir tutam değişmesi oldukça muhtemel. sözgelimi misak-ı milli'nin yerine getirilmeye çalışılması işlerinde başarıya ulaşılabilirdi.
bunun dışında türkiye'yi biraz daha ileriye taşıyacaktı fakat istediği kadar ileri taşısın yine de kendisinden sonra gelecek aptal takımları ata'nın tüm kazanımları farkında olmadan yok edeceklerdir.
Dolayısıyla ata istediği kadar çabalasın; bir gelenek, bir kişilik oturtulmadığı için vizyon (ufkumuz) grafiğimiz zaman zaman hızla azalan zaman zamansa yavaşça azalan bir ivmeyle düşmeye devam edecektir zaten.
özetle ata'yı biraz daha geç kaybetmemizin bugün için fazla birşeyi değiştirmeyeceği kanısındayım. zaten ondan sonra gelenler herşeyi mahvedeceklerdir.
dipçe: tüm bunlara rağmen umut vardır. çünkü ata arkasında sadece bir beden değil, bir de fikir bırakmıştır, evet bedenler zamanla yok olur ama fikirler asla ölmez. yeşerecekleri aydınlık ruhları ararlar o kadar. Ata da zamanın aydınlık bir ruhuydu.
atatürk dünya konjektürünü çok iyi takip eden bir lider olduğundan, ekonomik ve politik gelişmelere en cabuk uyum sağlayan bir ülke olarak, sürekli gelişme içinde bir türkiye.
bu hayal gerçek olurdu. telokom u 12 milyar dolar olduğu dönemde satıp, gelen sermaye ile özel sektörün gücünün yetmediği yatırımlara girilirdi. nükleer reaktör, nano teknoloji gibi.
bilgisayar ve internet çok daha çabuk yayılırdı.
onun devrinde uçak sanayisine sahip olan türkiye, bugün kendi geliştirdiği uçakları kullanmaya devam ederdi.
balkan, ortadoğu ülkeleri birlik içinde hareket edip, avrupa ve amerika nın yönlendirmelerine bu kadar acık olmazdı.