atatürk art niyetli bir biçimde eleştirilince deliye dönen insandır.
elbette ulu önder de bizim gibi bir insandır ve kendisinin de hataları muhakkak vardır. hatasız kul olmaz boşuna dememişler.
ancak bu hataları bir hesaplaşma aracı, kin kusma malzemesi olarak görenler insanları sinirlendirmektedirler.
bu bir ülkenin milli mücadelesini örgütlemiş kimle ilgili yapılırsa yapılsın böyledir.
sadece atatürk değil . fevzi çakmak paşa da bir başkası da aynı niyetle eleştirilirse insanlar delirirler.
ben anlamıyorum başlıkta adı geçen insanları.
ben bir atatürkçü olarak , gerçekten anlamıyorum. atatürk de bir insan değil miydi? üstelik bir milletin önderi olan bir insandı. herkes onu sevecek diye bir kural yok. ortalıkta "atatürk'e laf söyletmem!" diye dolananların atatükçülüklerinden şüphe duyuyorum.
binbir çeşit insan yaşıyor bu ülkede , herkesin aynı şeyi düşünmesini nasıl bekleyebiliriz? ayrıca , eleştirmek iki türlü olur. olumlu eleştirenler de var. atatürk , bir tanrı mı ki eleştirilemez görülüyor? o da bir insandı , milletine kendini adadı ama nankörler de çıktı bu milletten. çıkmaya da devam edecek. bu nankörler olmasın , herkes onu sevsin , onun yolundan gitsin dersek zaten , en başta atatürk'ün karşı geleceği birşey olurdu bu. fikir renkliliği oluşmazdı. şimdi , gidin tekrar düşünün.
atatürkün küçüklüğünde karga kovalamadığı belgelerle ispatlansa onu dahi kabul etmeyecek insandır .sistemin robotlaştırmaya 7 yaşından başladığı herhangi bir kurbanıdır .farklı düşünmeye tahammülü yoktur .farklı düşünene de tahammülü yoktur .
hakaret etmek ile eleştirmek arasındaki farkı bilmeyen bir insandır. bu ülkede adamakıllı bir atatürk eleştirisi geliştirilemediğinden bu işi hep çamur atmak, belden aşağı vurmak şeklinde ortaya koymanın sonucu olarak "eleştiri yüzünden deliye dönen insan" fazla yoktur. çünkü eleştiri yoktur. ayağı yere basan kaç atatürk eleştirisi gördünüz. rıza nur hastasının hatıralarına belge diye yapışmak eleştiriyse diyecek birşey yok.
mustafa kemal in de insan olduğunu unutan insandır. bu adamı put haline getiren mal kemalistler yüzünden bazı kesimler mustafa kemalden nefret etmektedir. bu malları görünce nefret etmeleri de gayet doğaldır.
çağdaş olduklarından dem vurup takıntısız yaşadıklarını iddia edip eleştirme kültürü olmayan zatlardır.
eleştirinin kendileri ve eleştirilen için fena bir şey olduğunu zanneder. aslında alttan alta bilir ki atatürk ve tek parti yönetimine getirilecek eleştiriler bazı dezenformasyonlara uğratılmış tarihin yani "resmi tarihin" sallanabileceğini ve aslında sallanmayı hak ettiğini bilir. pek tabi ki bundan kaçınır. sebebiyse bu çürük ve sahte temel üzerine bina ettiği dünya ve türkiye görüşlerinin ve vizyonlarının, zımnen bunlardan sağladığı rantların ayakta duramayacağını bilmesidir.
bu fiili hakkıyla yerine getirdikten sonra da muhattabını yobazlıkla suçlar ve rte de şöyle rte de böyle demeye başlar. bu hakikaten çaresizliklerinde muazzam bir göstergesidir. günümüzden 130 yıl önce doğup kurucu lider olan ve yaptıklarıyla belkide asırları etkileyen bir lideri günümüz başbakanıyla kıyaslar. ondan sonra da atatürk rte den büyük adamdı diyerek misyonunu tamamlar, feraha erer.
Bilir ki karşıdaki Atatürk'ü değil medeni olmayı eleştiriyordur. Yoksa Mustafa kemal de bir insandır ve kendisi de hiç bir zaman kendini allahın oğlu ya da onun gibi sapkın bir şekilde halka lanse etmemiştir (ki etse gayet te inandırabilirdi).
karsıdaki atatürk'ü eleştiren insanın asıl amacı ya şeriat ya da onun gibi kafasının basmadığı alt bir kültürün (Hamas gibi) yönetime gelmesi, ya da modaya uyup atatürkü eleştirmenin bir b.k olduğunu düşündüğü için sadece eleştirmek icin eleştirdiğini bildiğindendir.
herkes hata yapar. ancak hataları söylemenin zamanını seçmek art niyetin hatadan ayrıldığı noktadır.
benimde sıklıkla yaptığım şeydir. öyle ki yerdeki para da Atatürk resmi olduğu için bir duvarın üstüne koyan insanlar topluluğu.
ve bu entryde Atatürk isminin küçük yazıldığı için kınaya kişi.
Ulusunu kurtaran, devletini kuran yüce önderine derin sevgi ve saygı bağlarıyla bağlı, onun aydınlık yolunda yürüyen, vefalı, ihanet etmeyen doğru dürüst bir insandır... Bu toplumun ve bu yurdun, 30 ekim 1918'de Mondros mütarekesi imzalandığında ne halde oldğunu bilen insandır... yeryüzünün en büyük önderlerinden, kahramanlarından, aydınlarından, dahilerinden, öncü insanlarından birisi olan Atasına yürekten bağlıdır...
küçüklükten beri aldığı, alternatifsiz eğitim nedeniyle beyni şartlanmış insan davranışıdır, normaldir, sorma sorgulama itaat et, bi de sorsan biz çağdaşız der bunlar.