böyle bir şey yoktur efendim. herkes istediği kişiye saygı duyar. ben Atatürk ün o cephelerde savaşan askerlerden bir farkı olduğunu düşünmüyorum. zaten bunu Atatürk de belirtmiştir. etraf ulu önder Atatürk diye, ellerinde rakı bira ile gezen tiplerden dolmuş.
bunun sebebi ise din düşmanlığı değil, romantik türkçülüğünden gelir.
stalin, lenin, pol pot ve bu kafadaki komünist liderlerin ülkelerine bakarsanız, bir diktatörün dini unutturmak istediğinde nasıl sike sike unutturabildiğini görürsünüz.
atatürk bu güce sahipti.
yapmak isteseydi de yapardı...
halk, dinini unutsun isteyen bir lider, o dilin kutsal kitabını kendi diline çevirtmez değil mi?
saygı ve sevgi gönül işdir. hatırla ,zorla olmaz.
ama bu memleketin tarihine malolmuş, ölmüş insanlara hakaret edilmesine karşıyım.
bizim inancımızda ölüleri hayırla yadetmek vardır
onlar zaten mutlak adaletin tecelli edeceği yerde.
siz başkasının sevdiğine söverseniz, başkasıda sizin sevdiğinize söver.
bu böyle sürer gider
gerek yok.
seven sevdiğini sevsin,sevmediğine hakaret etmesin.
hakaretvari söylemlerde bulunulmadığı sürece olmayan zorunluluktur. ne sevmek zorundasınız ne de saygı duymak. ama hakaret veya küfür etmeyecekiniz. çünkü o da size etmedi. etmezdi de. açık ve net.
Zorundasın evet! Sen şimdi saygı duyma bakalım ileride sizden yetişen nesiller size sövüp bu kör fikirleriniz yüzünden size sitem edicekler. nasıl bu kadar kör olabiliyorsunuz Allah aşkına ya!
Atatürk'e saygı duymama sorunu, bence çoğu insanda tarih bilincinin henüz oluşmamış olmasından, ağır mallıktan falan geliyor. Saygı Duymayanlar Türk toplumunun ileriye gitme çabasına da (emeğine de) saygı duymuyorlar. Çünkü Atatürk yalnızca bir kahraman değil. Anadolu'da Çağdaş bir uygarlık kurmayı ülkü edinen herkesin sembolü. Evet sevmeyebilirsin, eleştirebilirsin ancak kendini halkına adamış bu adama saygı duyacaksın. Bu medeniyetin gerekliliği. Hoş Atatürk'ün sizin saygınıza da ihtiyacı yok ya. az "insan olun" diye çabamız.
ne yazık ki bu ülke'de birlikte yaşamak zorunda olduğumuz amiplerin "bön ölmöş adomo nödön söygö döyöcakmöşöm" şeklinde ki hönkürmeleri ile gündeme gelen durumdur. hayatlarında doğruyu yanlışı ayırt etmeden put seviciliği beynine kazanmış zikirsizlerin zaten duymaması gereken saygıdır. sen duyma evladım sen duyma... sen git kula kul ol. göt yala. bizler özgürlüğümüzü Atam'a borçluyuz. ona sadece saygı değil minnet ve özlem de duyuyoruz. şimdi bik bik etme siktir git.
insan temel ihtiyaçları dışında hiçbir şeye zorlanamaz. zorunda da değildir.
lakin kendi inancına saygı gösterilmesini bekleyen insanlar ya saygı duymak ya da gücü elinde bulundurmak zorundadır.
ilki daha kolay ve basit olandır.
(bkz: empati)
Atatürk bizlere Çanakkale zaferini, Kurtuluş Savaşı zaferlerini armağan etmiş ve yok olmuş, yıkılmış, bütün toprakları ele geçirilmiş, açlık, sefalet, hastalık içinde kırılan hiç bir şeyi olmayan bir toplum olmaktan alıp Modern, Gelişmiş, Çağdaş, Güçlü, Eğitimli bir millet haline getirmiştir. Türkiye ve Türk milleti için yaptıkları yaptıkları ansiklopedilere sığmaz, açın okuyunuz.
Atatürk gibi dünyada bütün milletlerden saygı ve sevgi gören, öğrenip tanıyan herkesin şapka çıkardığı, dünyada bir çok ülkede heykelleri, anıtları yapılan, sokaklara, okullara vs. ismi verilen, dünyanın en gelişmiş akademilerinde ders olarak okutulan, yaptıkları, yaşamı, düşünceleri örnek olarak gösterilen başka bir insan daha var mı!!!
Ülke, Millet için yaptıklarını da hadi bir kenara koyalım. Adamın kişiliğine, yaşam biçimine, söylemlerine, eylemlerine bakacaksın.
Tarihi başarılı bir tarihçiden çok çok daha iyi bilen, 4000 Civarı kitap okumuş, Nutuk gibi bir eser yazmış, Geometri kitabı çıkaracak kadar usta bir matematikçi ve geometri uzmanı, Doğu/Batı bütün insanlık kültürü ile yakından ilgilenen ve bilgi sahibi olan (Valse yapılan salonda önce vals yapıp arkasından Zeybek oynayan, Güreş tutan Adam AMK), son yüz yılın en büyük komutanı olduğu herkesçe kabul edilmiş, karizması, giyimi, oturması kalkması, konuşma üslubu, seçtiği kelimelerden yemen yemesine her davranışı insanlara örnek nitelikte bir insan. Bir yadan dünyanın en kanlı savaşlarından bazılarını yönetmiş ve yaşamış başarılı bir general, savaşçı olduğu gibi diğer yandan gittiği yerde sokak köpeğini sahiplenecek, sokak köpekleri ile fotoğraf çektirecek kadar, aç yetim çocukları alıp en üst düzey eğitim verdirip bunları çok geçerli mevkilere getirecek kadar da vicdanlı ve düşüncelidir.
Ülkeyi terk eden hanedanın dahi torunlarını alıp eğitimleri ile bizzat kendisi ilgilenip bunları da üst makamlara getirmiştir. evlatlıkları arasında Ermeni, Kürt vb. azınlıklar da dahil olmak üzere her etnikten çocuk vardır!
Şimdi dünyada neredeyse 8 milyar insanın tamamının anlayıp sevip, saygı duyup saygı gösterdiği bir insana bir tek saygı duymayan sensen, sende bir mesele var demektir!
Bahsettiğin adam Hitler değil, Mussolini değil, Gandhi gibi bir yandan hümanizm vs. deyip öbür yandan insan katleden teröristlere yalamaklık yapan bir adam hiç değil!
insanın, Canlının, evrenin tabiatını/doğasını çok çok iyi tanıyan ve vicdan, demokrasi, adalet vb. kavramları ütopik hayaller peşinde koşmadan mantığa ve adalete mümkün olduğu en uygun şekilde uyarlamış bir insandır. Dünya görüşünde bu şekilde gelişmiştir.
Bu ülkede yaşayan Türkler başta olmak üzere bütün Türk halkının, etnik, mezhep vs. göz etmeksizin Atatürk'e minnettar olması gerekir! Ülkenin 1920 öncesi durumuna bir bakmak gerekir. Manzara açık net ortada. Bunu sadece Türk tarihinden yani Türkler tarafından değil Rus, Alman, ingiliz, Fransız, Pers, Arap vb. bütün açılardan okuyabilirsiniz!
Atatürk Samsun'a çıkmak üzere planlarını yaparken, italyanlar ve Yunanlılar Ege'nin tamamını, Fransızlar Akdeniz'in ve Güney Doğunun neredeyse tamamını tamamını, Ruslar ve Ermeniler Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz'in tamamını (Ta Trabzon'un içlerine kadar), ingilizler v gene Ruslar Marmarayı boydan boya işgal etmiş, istanbul tamamen ağzına kadar Rus generaller, Yöneticiler ve bunların sosyetesi ile dolu, Tamamen Rus kontrolünde!
Hatta Kurtuluş Savaşına katılmak için uğraşan Denizci Subayların hatıraları vardır. Bunları iyi okumak lazım. Misal Boğazda ingiliz ve Rus gemilerinin boydan boya boğazı kapladıkları, aradan sandalla dahi geçilemediği, Zamanın en büyük savaş gemilerinin de dahil olduğu yaklaşık 60 ingiliz ve Rus gesmisinin boğazda olduğu, Türk/Osmanlı subayların Şehir içi vapurlarda dahi Rus/ingiliz subaylarca yerlerinden kaldırıldığı, aşağılandığı vb. yüzlerce olay anlatırlar!
Ve bunca şeyin yaşandığı Türklerin artık yok edilip, Anadolu'dan tamamen sürüleceği bir dönemde Çanakkale savaşının tam ortasında Hem de savaş kaybedilmek üzereyken) Sarışın, Mavi Gözlü, "Ergenekon Destanında" anlatılan benzeyen bir Kurt çıkıp Türk halkına binlerce yıl sonra tekrar yol gösteriyor, bir Bozkurt gibi Sürüsüne liderlik ediyor ve sürüsü yer yüzünde görülmüş en onurlu, şerefli ve zaferi, yer yüzünün en kanlı savaşlarından birini, imkansız koşullarda kazanarak tekrar koca bir devlet kuruyor!
Önce Türklerin ta 5-10 bin yıl önce Sibirya'da ortaya çıkışından başlayacak, Anadolu'da kurulan Sümerler, Hititler vb. medeniyetler tarihini okuyacak, Sonra Türklerin Mezopotamya'ya inişi, Ardından Anadolu'ya gelişi, Kurdukları imparatorluk ve medeniyetleri öğrenecek, o Dönemde var olmuş Roma vb. diğer medeniyetlere bir bakacaksınız!
Bu arada ta 35 bin sene önce Orta Asya Altay bölgesinden çıkan Türk'ün Amerika kıt'asının Kanada, Kuzey Amerika vb. bölgelerinde ne işi var bir bunu okuyacaksınız!
Sonra dönüp 16 YY öncesi Osmanlıyı iyi bir analiz edip, Viyada kuşatması rezaletinden yani 16. YY'dan Atatürk'ün doğduğu güne kadar Osmanlının tarihini, kaybettiği savaşları, yaptığı hatalara ve bu hataların sonuçlarına bakacaksınız!
Atatürk'ün doğduğu Osmanlı şehri Selanik'in Atatürk'ün çocukluğunda nasıl bir hale geldiğini, Atatürk'ün bir Başbuğ'a çeviren sebepleri anlayacaksınız!
Ardından Atatürk'ün Bir subay olarak göreve başladığı ilk günlerde Osmanlı'nın içinde bulunduğu döneme O dönemde Türk topraklarının ve Türk halkının durumuna bakacaksınız!
Bunları okumadan, araştırmadan, anlamadan, bilmeden Atatürk'Ün kim olduğunu ve Türk Milleti/Ulusu için önemini asla anlayamazsınız...
Ha birileri bunları bilip hala Atatürk'e düşman oluyorsa o adamın düşmanlık sebebi ataları ingilizler, Fransızlar, Araplar, italyanlar, Rumlar, Yunanlılar, Ruslar vb. nin hep birlikte Türk milletine akın edip, tam Osmanlıyı sildik derken Türk milleti tarafından tekrar tekrar düzülüp yok edilmelerini, tarihin en aşağılayıcı yenilgilerinden birini yaşamaları dolayısı ile içinde Türklere karşı gelişmiş kin, nefret, aşağılık kompleksidir.
Bunu da Türk Vatandaşlığı alıp Türk adı altında, Türk Devletine ve Türk ulusuna, Türklerin kendi dilinde düşmanlık yaparak tatmin etmeye çalışıyor demektir.
Böylelerine bakıldığında nedense % 90 din maskesi altında, % 10' da lafa Lazı, Kürdü, Ermenisi, Çerkezi diye başlayan kitle çıkar!!!
efenim bu zorunluluğu alıp istediğiniz şekilde kullanabilirsiniz, bu duruma bağlı olarak davranışlarınızda gelişebilecek bir takım dışavurumlar konusunda bazı yaptırımlar söz konusu..misalse;
madde 1 - atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir
yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut atatürk'ün kabrini
tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır
hapis cezası verilir.
yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse
asıl fail gibi cezalandırılır.
madde 2 - birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tara-
fından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiy-
le işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.
birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir
veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırı-
lır."
ha sen diyorsan ben için için saygı duymam, her şeyi içimde yaşarım sen bilirsin ama dışavurumcu tavırlarında adamın götünden kan alıyorlar kamil kan..
ben diyim de sonra vay efendim niye böyle oldu bilmem ne demeyesin yani..
Atatürk olmasaydı, analarımız Türk olurdu ama ya babalarımız kim olurdu ? Bir düşünün bakalım ! Dilimiz, dinimiz, vatanımız…,ne olurdu ? Uzatmıyorum ve hakaret bile etmiyorum, değmezsiniz. bu adama da bir zahmet saygı duyun.
Bu veya başka kişi, saygı içen gelen bir şeydir. Zorunluluk duyulacak bir durum değildir, saygıyı ölçmeye kalkışmayın. Biraz önce Recep Tayyip Erdoğan için açılan bu başlık, şuan Atatürk için açıldı. Tokata karşılık tokat değil, biraz insani düşünelim.
duymazsan duyma ya. sen saygı duymasan sanki atatürk değer kaybedecek. ne yaptın bu zamana kadar. yedin içtin sıçtın yattın. senin gibi biri türkiye cumhuriyetini kuran lidere saygı duysa ne olur duymasa ne olur?
