atatürk e saldırmanın dayanılmaz hafifliği

entry18 galeri0
    1.
  1. hain bir saldırıda ölen gazeteci ve yazar ahmet taner kışlalı'nın cumhuriyet gazetesi'ndeki köşe yazılarından derlediği, ilk baskısı 1993 tarihinde yapılan kitabının ismi. kışlalı kitabında, atatürk'ün ve atatürkçülüğün nasıl tüketilmek istendiğini gözler önüne seriyor.
    11 ...
  2. 2.
  3. atatürk e bel altı vurmanın insani değer sikletinde düşük derecesini belirten söz.
    5 ...
  4. 3.
  5. ahmet taner kışlalı' nın köşe yazılarından derlediği kaliteli kitap.
    sosyal demokrasi- demokratik sol yelpazesi; kemalizm; güneydoğu sorunu; ordu- kültür- siyaset hakkında yazılar kaleme alınmış.
    2. cumhuriyetçi ideolojiye ağır göndermeler yapmakla birlikte, özgürlük temelinde istedikleri ( sınıf çıkarları farklılığı var elbet) aynıdır. yani statükocu falan bir anlatım yoktur, gayet demokratiklik- katılımcılık dikkat çeker.
    376 sayfa, akıcı.
    2 ...
  6. 4.
  7. ataturk'un kurdugu turkiye cumhuriyeti halen var oldugundan ve kaybedilmeden bir seyin kıymeti maalesef bilinemedigi icin, bu cumhuriyetin verdigi ozgulukle kurucusuna saldirmak su an modadir, bir gun akli selime erince elbet bu akim da gececektir.. ataturk'e saldirmak su an icin bireyi sozum ona farkli kilmaktadir, herkesten farklidirlar guya, bunu yaparak herkesin gormediklerini gormektedirler, sartlanmalara kanmamaktadırlar. bu insanlar ayni mantikla iran'da olsalar seriati dislayarak, ataturk'u de overler, farkli olacaklardir ya..belki ustumuzden bir kus gecer, bir kiz bu farkliliga kanar..
    3 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. zavallı ruhlar komedyasıdır.
    1 ...
  11. 7.
  12. onun kadar iyi işler yapmamış olmanın çaresizliğidir.
    4 ...
  13. 8.
  14. arkasına abd ve ab'yi alan fethullahçı güçlerin, akp iktidarı ile güçlenerek ve şiddetlenerek yaptığı eylemlerdir.
    1 ...
  15. 9.
  16. hayvanlar alemi incelenerek anlaşılabilecek bir hafifliktir. bir ayıyı ele alalım mesela. bu ayının bir yerine diken battığı zaman, hayvan o diken çıkana kadar rahatsızlık duyup acı çeker. ne zamanki o diken çıkar hayvana bir rahatlama bir hafiflik gelir.

    işte bazı zihniyette tıpkı ayının ayağındaki dikenin çıktığı zamanki hafifliği atatürk'e saldırarak hissederler. zira atatürk ve onun ilkeleri bu zihniyetin beynine, ruhuna batan bir dikendir.
    3 ...
  17. 10.
  18. sol frame'de şu aralar görülen eğilimdir...ama bu tarz insanlar;
    farklı olduğunu sanırlar...
    herkes düşünemezken, sözde onlar tarihi irdelemiştir...
    baskın olan ideolojiye karşı kendilerini che olarak görürler...
    herkezin beyni yıkanmışken, onlar hürdür...
    ne mubarek insanlardır...
    ama nedense hüseyin üzmez'e ses çıkaramazlar...
    sonuç olarak farklı düşünceleri cemaat liderlerinin izin verdiği ölçüdedir...
    kısacası herkes aptal, onlar akıllıdır... cennette şarap akan nehirleri, 3-5 huriyi haketmişlerdir...
    aslında allah'a değil, cemaat liderlerine kulluk ederler.. *
    ama bilmezler, bilemezler ataturk olmasaydı babalarinin kim olacağini...
    (bkz: neyzen tevfik)
    çünkü-BENDEN DUYMUŞ OLMAYIN ve aman onlara söylemeyin- düşündükleri kadar farklı düşünememektedirler cemaatlerinden...farkları allah'a değil, tarikatlarına sadık olmalarıdır...
    3 ...
  19. 11.
  20. kişinin kafasının boş olduğunun kanıtı bir saldırmadır. dolayısıyla böyle bir hafiflik de doğaldır.
    3 ...
  21. 12.
  22. Atamızın yolunda giden bir insanın kaleme aldığı müthiş bir yapıdır. Keşke onun gibi insanlar bir hain saldırıya kurban verilmeseydi.
    3 ...
  23. 13.
  24. iki kollu ve iki bacaklı yeşil olmayan salatalığın egosu...
    1 ...
  25. 14.
  26. neden öldürüldüğünün, kimlerce öldürüldüğünün bir nevi ispatı olan muhteşem yazı.
    bir çok bölücü ve pkk şakşakçısının aydın ilan edildiği ülkemizde hepsini silip atacak kadar büyük bir aydın idi.
    ve bu derlenen yazıları, şimdiki tehlikeyi daha o zamandan görmesi kanıtlıyor ne kadar büyük bir insan olduğunun ve kimlerce! ne diye öldürüldüğünün.
    0 ...
  27. 15.
  28. 16.
  29. bilumum sözlük yazarlarına tavsiye olunacak kitaptır. demokrasinin arkasına sığınarak atatürk'e durmaksızın hakaret eden bu yazarlara güzel hediye olur hatta bu kitap.
    0 ...
  30. 16.
  31. bir Ahmet Taner Kışlalı kitabıdır. okuyunuz. başta 10 kasımlarda olmak üzere saçma sapan saldırılıyor. içinizdeki kustuğunuz kin sizi boğacak!

    Kışlalı der ki: "Bu ülkede Atatürk'ü yıkarak olumlu bir şeyler yapabileceğini sananların, kendi küçük dünyaları içinde büyük bir yanılgı yaşadıklarına inanıyorum."

    --spoiler--
    Aziz Nesin, yıllar önceki bir konuşmamız sırasında şöyle demişti:
    "- Geçmişte Atatürk'ü eleştirmiş olmaktan dolayı şimdi utanıyorum. Her geçen gün gözümde küçüleceğine, tersine daha da büyüyor."
    Benzer aşamadan geçmiş bir kişi olarak, bu değerlendirmeyi gönülden paylaşmam zor değildi. Zaman bizleri değil, Mustafa Kemal'i haklı çıkarmıştı.
    Lenin'in, Mao'nun, Enver Hoca'nın, Dimitrof'un heykellerinin yerlerde sürüklendiği, resimlerinin duvarlardan kaldırıldığı, Leningrad isminin St. Petersburg'a dönüştürüldüğü günümüzde, bunu görebilmek kuşkusuz daha kolay.
    * * *

    Eğer Türkiye'de bir din devleti kurmak istiyorsanız, Mustafa Kemal'e saldırmanız elbette ki tutarlıdır.
    Eğer Türkiye'nin bir bölgesini ayırıp ırkçı bir devlet kurmak peşindeyseniz, Mustafa Kemal'e saldırmanın elbette tutarlı bir yanı vardır.
    Ama "çağı yakalama" arayışında görünürken aynı şeyi yapmaya kalkarsanız; belki - her garip şeyi yapanlara olduğu gibi - bazı dikkatleri üzerinize çekersiniz, ama inandırıcı olamazsınız.
    Bir bakıyorsunuz; Kültür Bakanı'nı temsilen açık oturuma katılan bir sayın konuşmacı, Kemalizmin Batı Avrupa'daki totaliter ideolojilerin etkisi altında kaldığını söylüyor. ( Çekinmese, faşistlikle suçlayacak. )
    Bir bakıyorsunuz; Marksist soldan ciddi bir düşünür, "Halka sorulsaydı dil devrimini kabul eder miydi?" diye soruyor. ( Sanki referandumla devrim yapılabilirmiş gibi... )
    Bir bakıyorsunuz; 60'lı yıllarda Atatürk'ün sosyalistliğini kanıtlamak için ter döken bir köşe yazarı, şimdi onu küçültmek için tüm kalem kıvraklığını kullanma telaşı içinde.
    Bir bakıyorsunuz; "orijinal" olabilme uğruna, Atatürk'ü demokrasi karşıtı gösterebilmek için, kendi eğilimlerine bilim kılıfı giydirme çabasına girenler var.
    Mustafa Kemal'i bilimsel olarak değerlendirebilmenin yöntemi açık: Hangi koşullardaydı? Ne yapmak istiyordu? Ne yaptı? Sonuç ne oldu?
    Hangi koşullarda yola çıktığını biliyoruz. Ne yapmak istediğini ise - en kıt zekâlıların bile yanlış anlayamayacağı kadar - açık söylemiş:
    "Cumhuriyet rejimi demek, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz cumhuriyeti kurduk, on yaşını doldururken, demokrasinin bütün geleneklerini sırası geldikçe yerine koymalıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde de birbirini denetleyen partilerin doğacağına şüphe yoktur. Demokrasi maddi refah meselesi değildir. Böyle bir nazariyat, vatandaşların siyasi hürriyet ihtiyacını unutmayı amaçlar. Bir ulusu oluşturan bireylerin her çeşit özgürlüğü güven altında bulunmalıdır."
    Ne yapmış?
    Hiçbir şeyin devletin dışında olamadığı faşizmin yükselme döneminde bile, Türk Dil ve Tarih Kurumları, siyasal iktidarların etkisinden uzak, bağımsız bir yapıda oluşturulmuş. Totaliter bir kültürden demokratrik bir kültüre geçiş için büyük çaba sarfetmiş
    Dışarıda varolmayan çoğulculuğu, tek partinin içinde adeta özendirmiş. "Devletçilik" resmi ideoloji iken, özel sektör ve liberalizm savunucuları partinin ve devletin en üst düzeylerine kadar yükselebilmişler; parti içinde ayrı bir kanat oluşturmuşlar.
    Chp'ye faşist bir model getirmek isteyenleri terslemiş. Bir muhalefet partisi kurulması deneyini, - çok olumsuz koşullarda bile - kendi eliyle başlatmış.
    Peki açtığı yol - tüm ihanetlere karşın - nereye varmış?
    Eksikleri, yanlışları olsa da hiçbir Müslüman ülkede var olmayan bir demokrasiye!..
    * * *

    Bir cümle hâlâ kulaklarımda: "Cesaretim olsa, tıpkı ince Mehmed'in destanını yazdığım gibi, Mustafa Kemal'in de desatanını yazmak isterdim..."
    Ölümünden yarım yüzyıl sonra - ve tüm ideolojik değerlerin altüst olduğu bir dünyada - eğer bir kişi hâlâ Yaşar Kemal'de ve milyonlarca insanda bu duyguları yaratabiliyorsa, hâlâ güncelse, bunun anlamı açıktır.
    Bu ülkede Atatürk'ü yıkarak olumlu bir şeyler yapabileceğini sananların, kendi küçük dünyaları içinde büyük bir yanılgı yaşadıklarına inanıyorum.
    --spoiler--
    6 ...
  32. 17.
  33. uludağ sözlük'te aşağılık, korkak ve beyinsiz trollerin yaptığı iş.

    ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın ey çapsız !
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük