gayet normaldir. şahsen yoldan geçen bir adama bile alenen küfredemezken atatürke hiç küfredilemez. adam karşınıza dikilse donunuza edersiniz ama tabi ölmüş adamın ardından ana avrat düz gidersiniz. ondan sonra da ben adamım dersiniz.
(bkz: oryantale giriş)*
öte yandan bana göre küfredilse de mustafa kemal atatürk gibi bir adam değerinden birşey kaybetmeyecektir. iki tane amcık, çıkıp da küfretse ne; etmese ne?
hayatında bir baltaya sap olamamış tek bir başarısı olmayan aygırların hazım sorunu çekip topu çevirmesidir.tek anladığı o orospu çocukluğu ile anlamını bilmediği demokrasi yi kalkan yapmasıdır.onun cumhuriyetinde yediği kaba sıçmaktır asıl işi ibnenin.allah karşıma çıkartmasın gerçek hayatta buna dua ederim.
zaten yasaktır. ayrıca küfretse bu sadece dilde bi söylem olarak kalır güler geçersin en azından. ama atatürk ten nefret eden insanlar gün geçtikçe o kadar çoğalıp, o kadar yeni neslin beynini yıkayıp, yani söylem yerine o kadar çok faaliyet yapıyorlar ki üzülmemek içten değil. küfret ana avrat söv ama kimsenin beynine girmeye çalışma kardeşim.
atatürke küfretmek isteyip de küfredemeyen insanlar lafın gerisini rejimi değiştirme istekleriyle devam ettirir. Bunların ne bok olduğunu cümle alem bilir, tartışmaya değmez.
kanunen yasak olduğu için bazı yazarların 5816 sayılı atatürk ü koruma kanunu'na laf atmasına neden olan eylemdir. nedendir bilinmez ama atatürk ile alıp veremediği şeyler vardır. bunları bilmek isteriz.
bazı insanların içini acayip kemiren olaydır. kendi aralarında muhtemelen ana-avrat dümdüz gidiyorlardır ama ortalık yerde bunu yapamamak onları muhtemelen çok üzüyordur.
şöyle bir bakıyorum atatürk'ten ölümüne nefret edenlerin atatürk için veya yaptıları için yazdıklarına; yazdıkları o kadar öfke dolu, o kadar nefret dolu ki, her cümleden sonra atatürk'e alenen küfredemedikleri için içlerinden lanet okuduklarını hissediyorum. merak ediyorum acaba nedir bu nefretin kaynağı...
kendileri için üzülüyorum desem yalan olur. hissettiğim şeyler daha çok "haa akıllı olun oğlum" halinde hissedilen duygular.