son dönem en büyük refaransın "tatürk düşmenlığı" olması nedeni ile gerçekten düşman olmasa bile ülkemdeki çoğu orta ve doğu anadolu kökenli ahalinin kendilerine referans yaratmak için giriştikleri eylem biçimidir.
not: sözcük özellikle "pirim" olarak kullanılmıştır. türk dil yapısı1na göre, türkçe'de kullanılan her sözcük okunduğu gibi yazılmalıdır.
edit: istanbul türkçesinden değil türk dil yapısından bahsettiğimizde türkçe'de okunduğunun aksine yazılan her sözcük yanlıştır. bu sebeple istanbul ağzının türkçeyi çinden çıkılmaz bir hale soktuğu kesindir. ancak imla ve yazım kuralalrı belirlenirken yine hata yapılmış halk yerine saraya gidilmiş ve sarayın konuşma dili alınmıştır. oysa, orta anadolu ağzı esas alınsa türkçede her sözcüğün yazıldığı gibi okunduğu, okunduğu gibi yazıldığı su götürmez gerçek olarak ortaya çıkacaktı.
prim yapma tartışması birazda 1923 ten sonra vaad edilen refah seviyesine ulaşıldı mı ulaşılmadı mı tartışması üzerinden de ilerler. kendi halini kötü bulan insan '' atatürk yapamadı'' der suçu ona yıkar köfteyi kapar.
Atatürk'ü anlayamamış insan davranışıdır. Bunu yapanların çoğu; allah'tan ve peygamberden daha üstün gördükleri (bunun farkında değildirler) bir cemaat liderine taparlar.
