ne günlere kaldık denilesi durumdur. atatürk üzerinden prim yapmak tan dem vuranların gemi azıya alıp, işi son 10 senede buraya kadar vardırabilmelerine şaşırarak şahit olmaktır.
bugün açıkca atatürkçüyüm diyenlerin ne faşistliği kalıyor, ne kafirliği. ne de ergenekonculuğu, ne de darbe severliği. anti demokrat, düzadam olmaları da cabası.
oysa anası ve danasıyla birlikte akp döneminde de hep şahit olduğumuz üzere en büyüğünden, en küçüğüne tüm makamlara adam alırken baş kıstas gizli-açık atatürk düşmanlığı. bu devletin en üst makamına adam seçerken de böyle. belediyeye temizik görevlisi seçerken de böyle. hatta sadece devletten izin, ruhsat alacak girişimciler arasında da aynı ayrım fazlasıyla mevcut.
tabi tüm bunları yaparkende " ey halkım, bakın bize nasıl zulüm ediyorlar. bizim gibi demokratlara yapılır mı bu? biz herkese saygılıyız ama bize daha fazla destek verin ki bunları sürüm, sürüm süründürelim. " diyerek timsah misali iki gözü iki çeşme ağlamak işin raconudur.
gerçekliği sıfır olan durumdur. zira atatürk düşmanlığının prim getirdiği daha türkiye'de, türkiye'yi geçtik sözlükte görülmemiştir. çünkü hala atatürk puttur ve konuşursanız vatan haini olursunuz. hala hayatta bırakılmanız bile mucizedir. o yüzden primden bahsetmek komiktir.
insanın kendi kendine debelenip boşuna yorulmasından başka bir şey değildir. zira küçük insanlar ne kadar uğraşsalar da büyük insanlar değerlerinden hiçbir şey kaybetmezler.