şu arabalarınızın arkasına imzamı sticker yapıp yapıştırıyosunuz, manyak mısınız olm siz ben miyim o teknolojiyi tasarlayan üreten ya da üretilmesine ön ayak olan. zar zor üç beş kuruş denkleştirip gidip teknoloji ithal ediyosunuz bi' de kime neyin artistliği bu.
ben milletimle dünyanın ilk antiempryalist savaşını gerçekleştirdim.siz o halkın torunları gittiniz emperyalizmin kucağına oturup baş savunucusu oldunuz.geçmişi ne çabuk unuttunuz? derdi sanırım.
gençliğe hitabeyi okur tekrardan ve türk gençliğini böyle beklemiyordum der. ne dese haklıdır. şu kısıma bakalım;
"...bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde
bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakr-u zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir."
tam da durum böyle. sonunda ne demiş;
"ey insan evladı! işte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, insan olduğunu unutmamaktır. muhtaç olduğun kudret tanrı vergisi olan vicdanında ve her gün çalışarak geliştireceğin aklında mevcuttur"
peki günümüze bakalım malesef son cümlede dediği, istediği gençlikten haber yok!
ha unutmadan bursa nutku var bir de onu da okuyun derim. belki akıllanırız! kemalizmin artık hakaret sayıldığı bir ülke olmaya başladık. yazık yahu yazık! bu adam bunun için mi çalıştı!
ey türk gençliği birinci vazifen türk istiklalini ve türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafa etmek olacaktı, korumak olacaktı bakıyorum ki sen sadece enseye tokat g.te parmak atıyorsun.
(bkz: titre ve kendine gel)