ekonomiye sokayım dedirten büyümedir. toplarsak 15 yılda %20'lik bir büyüme söz konusu, hem de elimizde avucumuzda hiçbir şeyimiz yokken ama ne önemi var? büyümesek ne yazardı? sikecem ekonomiyi de, para piyasasını da, borsayı da, bankayı da. asıl verilenlerin yanında ekonomi devede kulak.
edit: ulan verilenler derken ülkeye verilenler demek istedim. ekonomiye gelene kadar bir ülkeye katılan topraklar, özgüven gibi şeyler var. ekonomi ekonomi kırmışsınız kafayı ekonomi ile.
önce özel sektöre oldukça geniş imtiyazlar, çeşitli teşvikler verilerek sağlanmaya çalışılmış ancak ülkedeki sermaye yetersizliğinden dolayı sonralarda devreye devlet girmiş, sanayileşme planları ile olaya tamamen el koymuştur.
Almanya'nın ve Rusya'nın birinci dünya savaşından yenik çıkmaları/ çekilmeleri çok işimize yaramıştır. Ne kadar yenilmiş olsalar da, bu ülkelerin gücü her daim genç TC'nin üstündeydi ve ittifaklar oluşturup nüfus alanı sağlamak yönündeki hamlelerinde genç Türkiye Cumhuriyeti iyi bir aday olmuştu.
Almanya'yla zaten Osmanlı'dan gelen (ve bizi felaketlere sürükleyen) bağlılık, bu sefer yapıcı bir şekilde devam etmiştir. Her iki ülke de bize hem endüstriyel hem de finansman açısından destek çıktı, ekonomiye bir nebze olsun kaynak geldi. Onlar olmasa ezdiğimiz itilaf Devletleri'nin bize pek destek vereceğini düşünmüyorum. Atatürk'ün akıllı manevralarını da es geçmemek lazım bu kritik, sırat köprüsüne benzeyen süreçte.