ulan o yıllarda millet boku yemiş ülkenin içine sıçmışlar , herkes topraklarımızı paylaşıyor. biri çıkıyor ve milleti birleştiriyor. sen gelmişsin diktatör diyorsun. başka bir babayiğit çıksaydı o zaman başka yollarla kurtarsaydı vatanı. çare ne ise onu yapmıştır. diktatörlük gerektiğinde diktatörlük yapmıştır. iyi etmiştir.
Padişahların demokrat olması zaten beklenemezdi. Çünkü zaten yönetim sistemin böyle birşeye elverişli değil. Adam tek zaten. Niye demokrat olsun? Ama keşke hepsi olsaydı. Olanlarda zaten Osmanlı'ya en güzel dönemlerini yaşattılar.
''Ben diktatör değilim. Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar; evet bu doğrudur. Benim isteyip de yapamayacağım bir şey yoktur. Çünkü ben, zoraki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. Ben, kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim.''
--spoiler--
onun için damadına kalkıp devletin parası ile gazete televizyon grubu aldı da kimse sesini çıkartamadı
*
mesela bu meclis sülalen karşı çıkarken canını dişine takıp diktatör dediğin atatürk açtı bu meclisi
yasaları yapsın diye
ama sen; açık meclisi yok sayarak, daha geçen gün khklerle kanunları kendisi yapanı yalıyorsun, arsız
*
atatürk diktatördü!..
o yıllarda almanya ve avusturyadan kaçan tam 142 bilim adamı, birçok batı ülkesi dururken türkiyeye gelip ilimlerini sürdürebilmişlerdi ama daha on gün önce bilim özgürlüğü yok edildi diye 50 bilim adamımız tübadan istifa etti, senin ileri demokratın elinden
gazetelerde yazamadılar, televizyonlarda söyleyemediler bile korkularından
insan biraz utanır
*
bir test yap istersen
çık sokağa şu sözcükleri bağır, bak bakalım insanların aklına kim geliyor:
korku
gemicik
kayıp trilyon
evrakta sahtecilik
villa, mücevherat, ticaret
hapisteki gazeteciler
bağımlı yargı
baskı
nefret
faşizm
*
çık dene, diktatörü gör
*
bugün 10 kasım
hayatta olmayan, silinmek istenen, hakaret edilen, artık hiçbir yaptırım gücü bulunmayan diktatör için bir millet sokaklara dökülüp onu özlemle, saygıyla, minnetle anacak
onun için ağlayanları göreceksin
istersen herhangi bir köy kahvesine girip ona bir laf söyle, başına geleni göreceksin
senin atatürk diktatördü diyerek yalakalık yaptığın, altmış koruma arasında sokağa çıkamazken
*
şimdi mi aklına geldi atatürkün diktatör olduğu?
üç çeyrek asır sonra
ama daha dünkü hukuksuzluğu, baskıyı, tehdidi, korkuyu duymadın
mesela; yazılmamış kitapların suç sayıldığından, gazete patronlarına yazar kovdurulduğundan, ayağa kalkmayanların hapse atıldığından, hırsızlık dosyasının kapağını açan savcıların sürülmesinden, muhalefet şerhi koyan hâkimlerin gönderilmesinden, yargının iktidara bağlanmasından, insanların yatak odalarına kamera sokulmasından, on binlerce insanın telefonlarının dinlenmesinden haberin olmadı
*
çünkü
utanman yok
--spoiler--
zamanı, çağı kendi şartlarında değerlendirmek gerekir. mustafa kemal, silahlı karşı koyuş hareketinin lideri. savaş yılları. üstelik askerlik bizatihi yukarıdan aşağı buyruğa dayanan, diktatoryal yapı. ve öyle de olmak zorunda. düşünün doğuda karabekirin emrinde belli sayıda askerden ibaret yetersiz,düzenli ordu. osmanlı neferi dört bir yana dağılmış, silahsız. batıda başına buyruk yerel milis güçler. savaş yorgunu ve fukara bir millet.
burjuva manada uluslaşma, hele o şartlarda kaçınılmaz diktatoryal olmalıydı. bu mustafa kemalin tabiatından gelen bir husus olarak değerlendirilemez. müesses nizamı yıkan insan değildi mustafa kemal. yıkılmış, dağılmış ahaliden ulus yaratmaktı söz konusu. evet kuruluş sancılı olmuştur, doğrudur. ama bütün burjuva uluslaşma süreci zora dayanır ve sancılı süreçleri yansıtır. tarihi değer yargılarıyla dönerek, okuyamaz ve anlayamayız.
cumhuriyeti kurana kadar halkın yanında ancak cumhuriyet kurulduktan sonra ne hikmetse istiklal mahkemeleriydi halkın kılık kıyafetiydi bayagı halkı ugraştırmıştır.
kula kulluk etme sisteminden buralara getiren bir insana bile diktatör diyebiliyorsanız osmanlı padişahları neydi peki? herşey bir adamın elinde.
bunları yazan adamlara sorsanız istibdat dönemini yaratan 2. abdülhamit mükemmel bir insan çok yenilikçi bir kişidir. diktatör değildir kim diktatördür peki? atatürk.
işte bunlar yıkanmış beyinleriyle böyle bir yobazlığın pençesindeler.
Mustafa Kemal Atatürk' ü "diktatör" olarak nitelendireyenler iki sebep ortaya koyuyor. ilki; tek parti dönemi, ikincisi; istiklal mahkemelerinin kurulması, idamların olması. Bu iki sebebe cevap verecek olursak; topraksızı topraklandırmadan, okuma-yazmayı öğretmeden, kırk tane parti kurulmasının önemi de yoktur ve hiçbir devrim kansız olmaz, tarihte yoktur.
türkiye'de hiç bir başarının cezasız kalmıyacağının en bariz örneğidir.
didaktörde derler
ateistde derler
çapkında derler
derler de derler sonu gelmez bunun ...
kimse kimseyi sevmek zorunda değil. zevkler, renkler tartışılmaz. tanımam takip etmem kendisini. sanırım r.o.k ile evliymiş. tencere kapak diyorum başka bir şey demiyorum. ama şu bir gerçek özellikle taraf gazetesi için söylüyorum ne oldukları belli değil renkleri, şekilleri belli değil kısacası tek ayrışabildikleri nokta iktidar yanlısı olmaları.
yanlış bir bakış açısının sağlıksız ürünü olan cümle.
tam olarak diktatör tanımına uygun değildir Atatürk.
dikte ettiği fikirleri vardı ama bu onu diktatör yapmaz.
aslında konuya nerden baktığınla ilgili biçim değiştirir bu konu.
ama ortak payda şudur ki; Atatürk tam anlamıyla bir diktatör değildir.