atatürk diktatördü

entry109 galeri3
    84.
  1. --spoiler--
    merak edenler için söyleyeyim hacca gitmek hiç bir şekilde yasaklanmamıştır cumhuriyet döneminde. ingiltere destekli vahhani yönetimi türkler için hacc kontejyanı açmamış ta ki 1947'ye kadar türkiye'den direk yolla kimse hacca gidememiştir.
    ayrıca din derslerinin yasak olduğu söylendiği dönemde türkiye'de 2 yeni ilahiyat fakültesi kurulmuş, atatürk memlekette hitabet dersi verecek kişi bulamadığından avrupa'dan hocalara hitabet dersi verecek kişiler getirtmiştir.
    kur'an okumanın yasak dendiği dönemde atatürk kur'an-ı kerim'i türkçeye çevirttirmiş ve herkesin anlamasını sağlamıştır. ayrıca yazı yazmak yasak demek herhalde kargaların güleceği bir şeydir. 1928 ve 1938 arası türkiye cumhuriyeti'nde okuma yazma oranın %500'e yakın düzeyde arttığını bilmemek cahilliktem öte bir şey değildir. muhalefet yasak dendiği dönemde en sert muhalefeti yine atatürk'ün silah arkadaşları ve yakınları yapmıştır. bugün diktatör denilen adama bir milletvekili olan reşit galip ''burası halkın sofrasıdır, ben buradan kalkmam'' diyebilmiştir. bugün bunu bir milletvekili'nin başbakana ve cumhurbaşkanına söylemesi mümkün müdür?
    istediğini giymek meselesine gelince; anadolu'da ki halkın zaten giyimi hiç bir şekilde değişmemiştir. bugün bile anadolu'nun çoğu yerinde geleneksel kıyafetlere mümkündür. eğer bunlar yasak olsaydı bugün biz bunlarla karşılaşabilir miydik?
    --spoiler--
    Size surdan ornekler sunabilirim : DIn derslerini kaldirmadi yalani icin bu linke http://belgelerlegercekta...ipleri-kaldirmadi-yalani/
    Kurulan ilahiyat fakultelerini papyonlu kripto olmus muftulerin verdigi derslerle aciklayacak olursak, kel ali nin kendi itirafina bakarsak sadece kendisinin oldurmus oldugu alim sayisi 5000 uzerindedir, hatipler oldur, hitabet dersi verecek avrupadan kisiler getir sebep? Ayrica Kuran-i kerimi mealini okumak zaten ibadettir, ama turkce neden okutulamaz bunun hakkindada en kucuk fikrin yokken turkcelestirilmesini savunman senin cehalaetinden kaynaklaniyor, Okuma yaz konusunda espri yapsan bu kadar gulmezdim sen halki 1 gecede cahil birak, sonra senin alfebeni ogrenmis 3-5 kisiyle %500 oranla ovun, ayrica osmanli donemini okuma yazma konusunda arastiracak olursan yaptigin yorumun sacmaliginin farkina zaten varacaksin. he muhalefetin yasak oldugunu soyledik en sert muhalefeti evet 1 meclis yapmistir peki bana 1. meclisteki tum mebuslarin sonlarini soyler misin? 2. meclisde neden tek muhalefet yoktu? Giyim derken sapka katliamindan bahsediyorsunuz sanirim, buna cevaben tek cumle Atma hamidiye atma sapkada giyeceguz vergude vereceguz sarkisi yeterli, he diyeceksin ki 2 mahmud donemindede bu tur uygulamalar vardi? o zaman bana etik olmayan durumu soyler misin? tabi efendim burda etik olmayan en buyuk sorun Neden sapka? neden tek ureten sirket VAkko, Neden altina carik almaya parasi olmayan insana yahudinin urettigi sapkayi aldirdi?
    0 ...
  2. 83.
  3. Bir ulke dusundum;

    Kuran okumak yasaksa dini kullanan da olmayacak,

    Hacca gitmek yasaksa kredi cekip hacca giden salaklar parasini carcur etmeyecek,

    Din dersi yasaksa imam hatipler hayatimizin her yerinde olmayacak,

    Allahu ekber demek icten gelmiyorsa zateb provake,

    Istedigini giymek ninja gibi dolasmak, kadini asagilamak ise siktir git.

    Dusundum de ne guzel ulke olacakmisiz lan! Siktirin gidi amk gericileri sizi!

    Not: atam bir kez daha yanilmis anlasilan, yeteri kadar kan dokulmemis... hala boyle ottuklerine gore!
    3 ...
  4. 82.
  5. M. Kemal’in Mecliste yaptığı şu konuşma :

    “Mesele, zaten oldubitti haline gelmiş olan bir gerçeği kanunla ifadeden ibarettir. Bu mutlaka olacaktır. Burada toplananlar. Meclis ve herkes meseleyi tabii olarak karşılarsa, sanırım ki uygun olur. Aksi takdirde, yine gerçek, usulüne uygun olarak ifade edilecektir. Fakat belki de bazı kafalar kesilecektir.”

    Ayrica:
    Hedefimize varmak için kanunlarımız müsait değilse o kanunları değiştiririz, yeni kanun yaparız. En nihayet lüzum ve mecburiyet görürsek bu yolda her şeyin üstüne çıkarak hedefimize yürümekte, asla tereddüt etmeyiz.

    Ve
    Kan ile yapılan inkılaplar daha sağlam olur, kansız inkılap ebedileştirilemez. Fakat biz inkılaba erişmek için lüzumu kadar kan döktük. Bu kanlarımız, yalnız muharebe meydanlarında değil, aynı zamanda memleketin dahilinde de döküldü. Temenniye değer ki, bu dökülen kanlar kafi gelsin ve bundan sonra kanlar dökülmesin

    1923 yılında yaptığı ve 7 Aralık 1929 tarihli Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan şu açıklaması da ilginçtir:

    “Fransız Devrimi, ancak yüz yılda başarılmıştır. Biz ise, devrimimizin henüz üçüncü yılındayız. Kimse iddia edemez ki, bizim devrimimiz de bir tepkiyle, bir gericilik hareketiyle karşılaşmasın. Fakat, bu üç yıl içinde akıttığımız kanların yeterli görülmesi için, çıkacak gerici hareketleri doğduğu yerlerde boğmaya çalışmalıyız.”

    M. Kemal 24 Ağustos 1925 tarihinde Kastamonu’ya elinde Panama şapkasıyla gitmiş ve Kastamonu’lulara şunları söylemişti:

    “Uygar ve milletlerarası kıyafet, bizim için, çok cevherli milletimiz için lâyık bir kıyafettir. Onu giyeceğiz. Ayakta iskarpin veya fotin, bacakta pantolon, yelek, gömlek, kravat, yakalık, ceket ve tabiatıyla bunları tamamlamak üzere başta siper-i şemsli serpuş. Bu serpuşun adına şapka denir. Redingot gibi, bonjur gibi, smokin gibi, frak gibi, işte şapkamız! isterseniz bildireyim ki, bu kadar yüksek ve önemli bir sonuca varmak için, gerekirse bazı kurbanlar da verelim!”

    Bir ülke düşünün ki;

    Hacca gitmek yasak

    Allahu Ekber demek yasak

    Din dersleri yasak

    Kur’an okumak yasak

    Muhalefet yasak (Tek Parti Rejimi)

    Yazı yazmak yasak

    Istediğini giymek yasak

    Vereceginiz - oylar icin simdiden tesekkurlerimi iletiyorum

    Kaynak: Kendi arsivim ve sitem.
    8 ...
  6. 81.
  7. Kendisi itiraf etmiştir.
    Ben cumhuriyeti tesis ettim fakat bugün(1930'lar) idari şekli cumhuriyet midir, diktatörlük müdür, şahşi mülkiyet midir belli değil. - Cumhurbaşkanı M. Kemal Atatürk - . Kaynak: Fethi Okyar Üç devirde bir adam.
    0 ...
  8. 80.
  9. ırkçılık gibi kavramlar suç olarak ancak 2. dünya savaşından sonra tanımlandı, 1930 lu yıllarda ırkınla övünmek dünyada çok normal olması gereken bir fazilet gibi görülürdü. devletin üstünlüğü ırkın yüceltimesi 1930 larda faziletli bir davranışken yıkıcı 2.dünya savaşının etkisiyle 1950 lı yıllarda tam tersi duruma ayıplanan bir olguya dönüştü. unutmayın avrupada bu günkü demokrasi ve insan hakları kavramları hukuk düzeni yoktu. ispanya, almanya, italya, romanya, macaristan, rusya diktatörlük iken kalanı krallıktı. Fransa cumhuriyeti bu günkü türkiyeden daha anti demokratikti, gene emperyalistti, gene fransız ırkının sömürgelerine karşı ırkçı yaklaşımları doğal kabul ediliyordu. Amerika desen, zenciler hala 2.sınıftı, ırk ayrımı ancak 1960 larda J.F kennedy başkanlığında karşı çıkılmaya başlanan bir olguydu. 1930 larda Atatürk Türkiye si geri kalan dünyaya göre insan hakları ve demokrasi açısından hiçte utanacak konumda değildi, diğerlerinden çok farklı değildi. ama bu gün dünyada demoratikleşme ve insan hakları önem kazanırken türkiyede hala değişimi anlamayan hem kemalist hem dinci kesim düşünmek irdelemek yerine manipülatif ve demogojik yaklaşımlarla kendi dar kalıplarını fanatikçe savunmaya devam ediyorlar.
    1 ...
  10. 79.
  11. diktatör, 1. anlamıyla "emir veren", "bütün siyasi yetkilerin toplandığı tek kişi" anlamına gelir.. bu anlamda atatürk bir diktatördür.. çünkü o dönemde başka şansı yoktu.. çok partili sistemi ilk başta uygulasaydı, diğer başlar ve yerel güçler tarafından cahil ve bu sisteme yabancı olan halkı kandırmak kolay olacak, kurmaya çalıştığı modern, bağımsız ve gelişmeye açık bir ülke, daha kurulmadan bölünecek, yok olacaktı.. dolayısıyla bir süre tek adam olmak zorundaydı.. zaten ölümünün hemen ardından başlayan iktidar kavgaları da bu konuda ne kadar haklı olduğunu gösteriyordu..

    diktatörün bir diğer ve en çok kullanılan anlamı olan zorba, başkaldıran sıfatı ise hiçbir şekilde atatürk le yan yana gelemez..

    1) atatürk var olan bir düzeni yıkmadı ya da sağlıklı işleyen bir sisteme başkaldırmadı, yıkılan ve işgal altındaki toprakları kurtarıp yeniden birliği sağlamak için bir hareket başlattı..
    2) idam ettirdiği insanlar sadece belli bir zümreye (yahudi, müslüman, hristiyan, bulgar, kürt, çerkez vs. gibi) ait değillerdi.. çoğunun ortak özelliği ülkede anarşi ve ayaklanma çıkarmalarıydı..
    3) hiçbir zaman görüş, insan, ırk, din ayrımı yapmadı.. yapsaydı şu an ne kürt kalırdı ne laz ne çerkez.. ne de ülkede hristiyan bilmem ne kalırdı..
    4) silahın gücüne güvenmedi.. güvenseydi şu an ülkenin yönetimi tsk da olurdu.. en baştan silahlı bir güce verilen yetkiyi kimse alamaz, kaldıramazdı.. (yapılan darbeler, silahın gücüne inanmış kişiler tarafından yapılmıştır.)
    5) bu durumda atatürk ün hitler, stalin lenin, mussolini gibi tam anlamıyla diktatör olan adamlarla yan yana anılması sadece kör cehaletin bir sonucudur..

    bunu yazanlar ve atatürk ü, dünyada büyük kırımlar yapmış adamlarla yan yana koyanlar unutmasınlar ki, atatürk onlar gibi bir diktatör olsaydı şu an bunların hiçbirini yazamıyor olurdunuz..
    2 ...
  12. 78.
  13. söz konusu başlığın , ingiliz mangasına geçme isteğinde bulunupta Atatürk ün engellemesinden dolayı ingilizce öğrenemeyen dedenin torunu olduğu su geçirmez bir gerçektir.
    0 ...
  14. 77.
  15. Atatürkde diktatör stalinde leninde hitlerde. polemiğe gerek yok.
    1 ...
  16. 76.
  17. -terakkiperver cumhuriyet fırkasının kapatılması ve azalarının istiklal mahkemelerinde yargılanması ve yargılanamayanların hayvanlara yapılan sürek avı benzeri operasyonlarla öldürülmesi
    -1927 de nutuk u okuduktan sonra * rakiplerinin cevap haklarını ellerinden alması ki adnan adıvar nutuk a olan cevabını ancak japonya da bastırabilecektir ayrıca kazım karabekir in hatıralarının yakıldığı da gayet iyi bilinen bir gerçektir.
    -1930 da yabancı basının kendisini diktatör olarak tanımlaması üzerine imajı tazelemek kaygısı ve merkez bankası kurulumu için * abd den alınması planlanan kredi sebebiyle abd ye şirin gözükmek amacıyla kurulan serbest cumhuriyet fırkasının beklenenin üzerinde oy toplaması üzerine * bu partinin baskı ile kendini feshetmesi
    bunlar işin siyasi boyutu. atatürk sadece siyasi alanda değil kültürel ekonomik ve akla gelecek her alanda tek adam olmuş biridir. ve bu durumda kendisine yakışacak sıfat gayet açıktır.
    0 ...
  18. 75.
  19. monarşide diktatörlüktür. osmanlı yüzyıllardır aynı mantıkla diktatörlükle yönetildi.
    0 ...
  20. 74.
  21. olağanüstü ve zor koşulların olağanüstü lideriydi, değişen dünyada yapması gerektiğine inandığını yaptı. onu aynen taklit etmek hata olur, hem zaman hem koşullar çok farklı. kuruluşlar ve yenilikler daima sancılı ve zordur. başarısız olmuş eski sistem yerine denenmemişi yapıyorsun sonuçta. kaldırdığı kurumlar ve eski ortam başarılı olsaydı zaten kimsenin rahatını bozup yapmak aklına gelmezdi ve desteklenmezdi. fikirleri uygulamaları o günün insanlarını bırak sonradan gelen nesillerinde savunmasını aldı. lider ortam müsaitse yön verir. güllük gülistanlık zamanlarda değil.
    1 ...
  22. 73.
  23. 72.
  24. şu an demokrasi olduğunu sanan zavallıların zırvalaması.
    4 ...
  25. 71.
  26. kemalistlerin kabullenemediği gerçektir.
    müjdat gezen? şu bizim ayıcı başı.
    sözleri gözlerimi yaşarttı, evet öyle bir cumhuriyet kurmuş ki, seçim yok, sandık yok. neden? halk cahil!
    evet, bayağı demokratmış kendisi. direktmen dolmabahçe sarayına kurulmasından belli.
    5 ...
  27. 70.
  28. evet diktatördü, yobaz dedelerinizi de iyi becermiş bi diktatördü hemde.
    5 ...
  29. 69.
  30. değildir. bu durumu müjdat gezen, şu sözlerle izah etmiştir:

    "Atatürk'e diktatör benzetmesi yapan fındık beyinlilere deyin ki; hangi diktatör Halife ve Padişah olabilecekken, Cumhuriyeti kurar?"
    6 ...
  31. 68.
  32. çok partili sisteme geçmemesi bu iddiayı kanıtlar niteliktedir.

    -çok partili sistemi her zaman fes ederek ve tek parti sistemini devam ettirmesi diktatörlüğünü ispatlar.

    not: ulan milletin iradesinden korkan kişiye daha hala kahraman diyosunuz.demokratmıydı?. he yavrum he.
    2 ...
  33. 67.
  34. Atatürk bir gün yakın çalışma arkadaşlarıyla Beyoğlu´nda yeni açılan Turkuvaz isimli bir lokantaya gitti.

    Lokantanın sahibesi, Atatürk´ü karşısında görünce hemen özel bir masa hazırlamaya girişti. Ama Atatürk onu engelledi, bulduğu boş bir masaya ilişti. Modern görünümlü insanlar keyif içinde yemek yiyor, mekânın şıklığı dikkat çekiyordu.

    Burada gördükleri çok etkilemişti Atatürk´ü... Böyle bir lokantanın yaşaması gerektiğini düşünerek kadına, "Sizin için ne yapabilirim?" diye sordu.

    Kadın da böyle bir lokali geliştirmek için çok para gerektiğini ama hiç parası kalmadığını anlattı.

    Bunun üzerine, yaverinden çek karnesini istedi Mustafa Kemal ve o günler için hatırı sayılır miktarda bir para yazdı. Çeki kadına uzatacaktı ki tam bu sırada uzanan bir el, onun elini tuttu.

    Bu elin sahibi, genç bir doktor olan Reşid Galib´ti.

    Atatürk´ün kulağına eğildi Reşid Galib ve fısıldadı:

    - Bu parayı vermemelisiniz efendim!

    Şaşkınlıkla "Neden?" diye sordu Atatürk...

    - Çünkü bu para amaca uygun harcanmış olmaz!

    "Allah, Allah... " diye söylendi Türkiye Cumhuriyeti´nin kurucusu ve çıkıştı:

    - Benim param değil mi, nereye istersem oraya harcarım!

    Genç doktor kibarca direndi:

    - Hayır efendim, sizin paranız değil. Milletin parası... Size, sadece emanet o para!

    Atatürk genç doktorun gözlerinin içine bakarak önce çeki yırttı, sonra da oturduğu yerden kalkarak mekândan ayrıldı, Ankara´ya döndü.

    Birkaç gün sonra istanbul´da kalan Reşid Galib´e bir telefon geldi. Karşıdaki ses, "Maarif Vekilliği´ne atandığını" (Milli Eğitim Bakanı) müjdeliyordu.

    Böyle bir insana diktatör diyemezsiniz. Her devlet başkanı gibi otoriterdi ama diktatör asla.
    1 ...
  35. 66.
  36. 65.
  37. Atatürk'e çamur atmaktan zevk alan, kendini böyle tatmin eden zihniyetin saçmalıklarından biridir.
    1 ...
  38. 64.
  39. doğruluğu şüphe götürmez bir gerçektir.
    tarihi kendine göre yazdıran, siparişle tefsir yazdıran, ezana karışan, halkları yozlaştıran bir adam başka ne olabilir ki?
    1 ...
  40. 63.
  41. Tarih sağlam kaynaklardan okunduğu taktirde çok rahat kanaat getirilebilecek bir mevzuu. Ama atatürk'e bir kötülük atfedip etmemesi tartışılır. çünkü o devrin şartlarına göre diktatörlük biraz olsun icap ediyordu.
    1 ...
  42. 62.
  43. vahdettin neydi peki demokrat parti genel başkanı mı?
    egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyen diktatör nerede görülmüş be allahın gerizekalıları!
    3 ...
  44. 61.
  45. birden aklıma üstadın yorumunu getiren başlık: "Mustafa Kemal'in yaptığı şey, denizde boğulan kızı kurtarıp kenarda tecavüz etmeye benzedi" Necip Fazıl'ın Türkiye hakkında bu sözü söylemesinden sonra bir diğer Üstad Cemil Meriç'in Türkiye hakkında "Tecavüzcüsüne aşık olan aptal kız" dediğini biliyor muydunuz. (Necip Fazıl atatürkün gerçek yüzünü söylediği için hapse atılmıştır.
    2 ...
  46. 60.
  47. jakoben yaklaşımın bir manasıyla ifade ettiği gerçektir.

    devrim yapacaksın, meclisim var, demokratiğim diye övüneceksin ama millete sormayacaksın.pardon? bu diktatörlük değilde nedir?
    muhalefeti kapattıracaksın, basına sansür ve yasak getireceksin. bu diktatörlük değilde nedir?
    istiklal mahkemeleri kurup, direkt kendine bağlayacaksın, verdiği kararlara temyiz hakkını tanımayacaksın. aynı soru
    halkın seçtiği diğer partiden belediye başkanlarını istifaya zorlayacaksın, tüm mülki amirlerini partili yapacaksın. tekrar soruyorum.
    laiklik adına milletin giyimine kuşamına, diline, dinine, müziğine karışacaksın. sorayım mı yine?
    diktatörlere selam yollayacaksın, heyetler gönderip işbirliğine gireceksin. sormuyorum artık.

    velhasıl kelam gücenmeyin mustafa kemal e diktatör denmesine. evet diktatördür. biraz siyaset bilseniz gocunmazsınız. söz konusu devrimler demokratik sistemde yapılamaz zaten. diktatörlük şarttır, elzemdir.

    osmanlıyla kıyaslayanlara da gülüyoruz zaten. burada kıyaslama yok. atatürk diktatördü deniyor sadece. padişahların diktatör olması mustafa kemal in diktatör olmadığı manasına gelmez la.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük