- 1922 yılında Bakanlar Kurulunun ilk toplantısında konuşan Atatürk, Yunan çekilişi sırasında birkaç bin caminin yakılıp yıkıldığını belirtmiş ve Bu camileri yenilemek görevimizdir. Bu hizmeti nutuk atmadan, gösterişe kaçmadan, siyasete alet etmeden yerine getirelim. demiştir.[8] Nitekim, 26 Aralık 1922 tarihli bir belgeye göre, "Düşmandan kurtarılan yörelerdeki cami, hayrat ve vakıflarda meydana gelen zararın tesbiti için kurulan komisyonun hazırladığı raporun ilgililere sunulduğu" belirtilmiştir. (BCA, Sayı: 6061, Dosya: 13712, Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 140.4..12.)
- 26 Mart 1923'te Hamidiye Camii'nin tamir ve tefrişatının umum evkaf malından yaptırılması" istenmiştir. (BCA, Sayı: 14005, Fon Kodu: 51..0.0.0, Yer No: 2.12..6..)
-12 Şubat 1924 tarihli bir belgeye göre, "Turgutlu'da tamiratı devam eden Pazar Camii için 1500 Türk Lirası gönderildiği" belirtilmiştir. (BCA, Sayı: 14005, Fon Kodu: 51..0.0.0, Yer No: 13.109..4.)
- 25 Temmuz 1925 tarihli bir belgede "Bitlis Camiinin tefrişi için 3000 liranın gönderildiği" belirtilmiştir. (BCA, Sayı:14005, Dosya: 22911, Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 192.313..11.)
- 7 Aralık 1925'te Niğdenin Fertek Köyündeki bir kilisenin camiye çevrilmesine karar verilmiştir.
- 28 Eylül 1930 tarihli bir belgeye göre, "Fırtınadan hasara uğrayan camilerin tamiri için Edirne Vakıflar Müdürlüğü'ne 11 000 lira tahsisat gönderildiği" belirtilmiştir. (BCA, Sayı:790, Dosya: 22939, Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 192.314..20.)
-9 Aralık 1931 tarihli bir kararla, "istanbul Eyüp Camii kurşun ve sıva tamiratının emaneten yaptırılması" istenmiştir. (BCA, Sayı: 11987, Dosya: 229-59, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 24.77..9..)
- 1 Mayıs 1932 tarihli bir kararla, "istanbul Edirnekapı'daki Neslişah Camii'nin emanet usulüyle tamir ettirilmesi" istenmiştir. (BCA, Sayı: 12791, Dosya: 229-63, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 28.36..8.)
- 17 Eylül 1933 tarihli bir kararla, "Babaeski'deki Cedit Ali Paşa Camii ile Manisa'daki Muradiye Camiinin tamiri" istenmiştir. (BCA, Sayı: 14960, Dosya: 229-68, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 39.64..19.)
- 18 Mart 1933'de "Edirnedeki üç şerefeli camiinin sıva tamirinin yapılması" istenmiştir.[9]
- Atatürkün çizdiği, ideal Cumhuriyet Köyünün tam merkezinde bir de camiye yer verilmiştir. Atatürk, çizdiği projede 22 numarayla gösterdiği camiyi, köy hamamı ve etüv makinesinin hemen yanına yerleştirmiştir.[10
- Atatürk, çıkan büyük bir kasırgada hasar gören Edirne Selimiye Camiinin onarılması için ödenek göndermiştir.[11]
- Atatürk, 1930 yılında, Eskişehir'in Mihaliçcık Köyüne cami yapımı için beş bin lira göndermiştir.[12]
- Atatürk, sadece Türkiyedeki değil yurt dışındaki camilerle de ilgilenmiştir. 1919da başlanıp 1926da tamamlanan Paris Camiine yardım yapanlar arasında Atatürk de vardır. Paris Camiinde büyük emekleri olan Bencheikh El Hocine Abbas Mustafa Kemal Atatürkün de Paris Camiinde izleri bulunduğunu ifade etmiştir. Şeyh Hamza Ebubekirin, Bencheikh El Hocine Abbasa anlattıklarına göre: Mustafa Kemal Atatürk, Abdülhamidin ölümünden sonra 1938 yılına kadar her yıl Paris Camiine bizim de çorbada tuzumuz bulunsun diyerek, bir miktar para göndermiştir.[13] Caminin şeref defterine göre de II. Abdülhamit ve Atatürkün caminin yapımına katkıları olmuştur.[14]
Atatürk'ün yapımına katkıda bulunduğu iddia edilen, 1938'de tamamlanan Tokyo Camii
Batıda Paris Camiine yardım eden Atatürk, Doğuda ise Tokyo Camiinin yapımına katkıda bulunmuştur. 1931 yılında Türkiyeye gelip Atatürkü ziyaret eden Japon Elçisi Torijori Yamada, Atatürk ile yaptığı görüşmede Türklerin Tokyo camiinin yapımına katkıda bulunmasını istemiştir. Yamadanın bu isteğini geri çevirmeyen Atatürk, iddiaya göre Tokyo Camiinin yapımına da katkıda bulunmuştur.[15] Bu nedenle olsa gerek ki, Tokyo Caimii'nin 1938'deki açılış töreni sırasında camiye Japon bayrağı ile birlikte bir de Türk bayrağı asılmıştır. (15a)
- 26 Mayıs 1937 tarihinde "Ankara'daki tarihi eser niteliğindeki camilerin tespit edilerek tamirlerine başlanıldığı" belirtilmiştir. (BCA, Sayı:73362, Dosya: 25919, Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 213.447..3.)
- 27 Ekim 1937 tarihli bir kararla, "Kiğı'da tamiri mümkün olmayan Bültenbey Camii'nin yerine Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yeni bir cami yaptırılacağı" belirtilmiştir. (BCA, Sayı: 5016, Dosya: 22966, Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 192.316..10.)
- 13 Ağustos 1937 tarihinde tamir ettirilen camilerin tekniğe uygun yapılıp yapılmadığının tespiti için kurulan komisyon ve bu komisyonun vermiş olduğu rapordan" söz edilmiştir. (BCA, Sayı:73362, Dosya: 25922, Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 213.447..6.)
- 14 Temmuz 1938 tarihli bir kararla "Üsküdar'daki Şemsi Paşa Camii tamiratının emaneten yaptırılması" istenmiştir. (BCA, Sayı: 92582, Dosya: 229-113, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 84.65..17.)
- 14 Temmuz 1938 tarihli bir kararla "Havsa'daki Sokullu Mehmetpaşa Camii tamiratının emaneten yaptırılması" istenmiştir. (BCA, Sayı: 92492, Dosya: 229-156, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 84.65..8.)
- 14 Temmuz 1938 tarihli bir kararla "Kadırga'daki Sokullu Camii'nin tamiratının emaneten yaptırılması" istenmiştir.(BCA, Sayı: 92352, Dosya: 229-155, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 84.64..14.)
- 16 Mayıs 1938 tarihli bir kararla "istanbul'daki Haseki, Mahmutpaşa ve Mihrimah camileriyle etrafındaki binaların ne şekilde tamir edileceklerine dair üç adet rapor hazırlanması" istenmiştir. (BCA, Sayı:73362, Dosya: 25922,Fon Kodu: 30..10.0.0,Yer No: 213.447..6.)
- 6 Mart 1939 tarihli bir kararla, "Malatya'daki Hacı Ömer Camii tadilat ve inşaatı için gelecek yıla geçici taahhüde girişilmesine izin verilmesi" istenmiştir. (BCA, Sayı: 105102, Dosya: 229-158, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 86.19..4.)
- 25 Mart 1939 tarihli bir kararla "Konya'daki iplikçi Camii restorasyon işi için gelecek yıla geçici taahhüde girişilmesi" istenmiştir. (BCA, Sayı: 106382, Dosya: 229-159, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 86.25..12.)
- 30 Mart 1939 tarihli bir kararla, "Kars'ın Sarıkamış ilçesi'nde yaptırılacak cami inşaatı için gelecek yıla geçici taahhüde girişilmesi" istenmiştir. (BCA, Sayı: 106692, Dosya: 229-160, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 86.27..3.)
- 9 Mart 1940 tarihli bir kararla,"istanbul'daki Şemsipaşa ve Azatkapı Camilerinin onarımının devamı için 5000'er lira daha sarfına" izin verilmiştir. (BCA, Sayı: 130012, Dosya, Fon Kodu: 30..18.1.2, Yer No: 90.22..3.)
- 21 Ağustos 1944 tarihli bir kararla "Milli Saraylardan Divriği'deki Ulu Camiye korunması için konulan kıymetli eşya Caminin kubbeleri aktığı için korunamayacağından süratle Caminin tamiratının yapılması" istenmiştir. (BCA, Sayı:6061, Dosya: 25945, Fon Kodu: 30..10.0.0, Yer No: 213.448..18.)
--spoiler--
--spoiler--
Atatürk'ün Yaptırdığı Cami
Atatürk'ü, "din düşmanı" diye adlandıran "utanmazların", "Atatürk'ün camileri kapattırdığı" yalanını yerle bir eden çok önemli bir belge var elimizde... Bu belge, Atatürk'ün bırakın camileri kapattırdığını, tam tersine cami yaptırdığını kanıtlamaktadır.
Atatürk, Erzurum Kongresinden ölümüne kadar hep yanında ve hizmetinde olan Mihallıççıklı Emir Çavuşu Ali Metin aracılığıyla 5 bin lira gönderip, Yunanlıların işgal sırasında yakıp yıktıkları ve imkanları olmadığı için Mihallıççıklıların yaptıramadığı kasabanın tek camisini yeniden yaptırmıştır.
Atatürkün tüm masraflarını bizzat karşılayarak yaptırdığı bu cami, bugün Mihallıççıktadır ve Aşağı Camii veya "Mihalıççık Atatürk Camii" diye adlandırılmaktadır.
Ali Çavuş (Metin), Atatürkün en yakınlarındandır. Ailesi aslen Malatyalıdır. 1877-78 yıllarındaki Osmanlı-Rus savaşı sırasında, aile Eskişehire göçmüş, eski ismiyle Mihalıççık Çukurviran köyüne yerleşmiştir. Bilahere babası Hacı ismail, aileyi Mihalıççıka getirmiştir. Babasından dolayı da Hacıların Ali diye anılmıştır.
Ali Metin Çavuş, Birinci Dünya Savaşının en hızlı olduğu dönemde 1915 yılında, daha 18 yaşındayken askere alınmıştır. O zamana göre iyi bir eğitimi vardır. Bunun için de Sivasta askerken Küçük Zabit Mektebine alınmış. Burada Enver Paşanın dikkatini çekmiş, onun karargahında hizmet vermiştir. Savaştan yenilgiyle çıkmamız üzerine tekrar Anadoluya dönmüş, Kazım Karabekir Paşanın başında bulunduğu 15. Kolorduda askerliğine devam etmiştir.Orada da kendisini göstermiş. Atatürkün Erzuruma gelmesi üzerine Karabekir Paşa, Ali Metini, 3 Temmuz 1919 günü Atatürkün hizmetine Emir çavuşu olarak vermiş, Atatürkü ölümüne kadar, özellikle Kurtuluş Savaşı süresince yakınlığı devam etmiştir. Atatürkün yemeklerini Ali Çavuş yapmıştır.
Halk dilinde Aşağı Cami, asıl ismiyle Cami-i Kebir 1302(1886) yılında Sivrihisarlı Hacı Süleyman tarafından yaptırılmıştır. O tarihlerde Mihalıççık, Sivrihisara bağlı bir kasabadır. Mihalıççık da Yunan işgaline uğramıştır.Cami, Yunanlılar tarafından tahrip edilmiştir. Uzun süre tamir edilememiştir. Ta ki, Atatürk yeniden yapımı için 5 bin lira gönderinceye kadar.
Özetle, Ali Metinin vesile olmasıyla Atatürk, 5000 lira vererek Mihalıccık Camii'nin yeniden yapılmasını sağlamıştır.[16]
--spoiler--
Aşağıdaki bilgilerden habersiz cahil cüheyla takımının attığı çamur. Bi de cahilsiniz deyince ağızlarından salyalar geliyor.
"PARiS CAMii ((la Mosquée de Paris)
Mustafa Kemal Atatürk, 1919-1938 arasında her yıl Paris Camii´nin yapımı için «bizim de çorbada tuzumuz bulunsun» diyerek, onar bin frank para göndermiştir. Atatürk´ün ölümünden sonra bu yardım kesilmiştir."
"1931 yılında Türkiyeye gelip Atatürkü ziyaret eden Japon Elçisi Torijori Yamada, Atatürkle yaptığı görüşmede, Atatürke, Tokyoda Kazan Türklerince yaptırılmasına karar verilen bir camiye yardım etmesini teklif etmiştir. Atatürk de bu teklifi kabul ederek 1938de tamamlanan Tokyo Camiine katkıda bulunmuştur.
Bu nedenle olsa gerek ki, Tokyo Camii'nin 1938'deki açılışı sırasında cami içine Japonya bayrağıyla birlikte sadece Türkiye bayrağı asılmıştır.
Sunay Akının o tatlı heyecanıyla biraz da abartarak dediği gibi: Bu millet şunu biliyor mu! Bu gezegenin en doğusundaki (ve batısındaki) sabah ezanının ilk okunduğu camiyi Mustafa Kemal Atatürk yaptırmıştır.
belgeli olarak kanıtları vardır. tahrip olmuş camiler tamir ettirilmiş, tamir ettirelemeyecek durumda olan birtakım camiler yıkılmıştır. yıkılan camiler ibadet etmeye müsait olmadığından yenileri yaptırılmıştır.
islam dini dedikodu yapmayı, kazan kaynatmayı, hayalığı, fenalığı yasak eder. inançlı bir insanın söyleyeceği sözler değil bunlar.
bu ve bunun gibi söylemler: din sömürüsü, inanç sömürüsü yapıp, inançlı insanlardan para kazanmaya, makam sahibi olmaya çalışan zihin ürünüdür.