atatürk ün portresinde bir değişiklik yok zira, o sizin hüzünlü bakışınız sayın hocam. pastanın kreması gidiyor diye hüzünlenmeyiniz, siz kremşokola ile uğraşırken pastayı dilim dilim görütecekler!
vardır bir hayır...
en son hüzünlü baktığı söylenildiğinde yıl 1922'idi. türklerin vahşice katledildiğini görmekteydi o mavi gözler, ardından yunan ordusu bandırma dan feribotlara zıplayarak vatan toprağını terk-i diyar ettiler..
o gün bu gün, ata hüzünlü bakıyorsa vardır bir hayır diyoruz...
herhangi bir atatürk büstüne, portresine bakmaya yüzü olan; ilke ve inkilaplarına, onunla göz göze gelme cesaretini gösterebilecek kadar bağlı kalmış herhangi bir cumhuriyet çocuğunun yüreğinde duyumsayacağı olgu.
laiklik elden gidiyor fikirlerinin artık sokaklara taşması slogan olması, halkımızın bir kısımının tedirginliği muhalefetin verdiği ateşleme, iktidarın bir kitle için diğerini yok sayması, paramızın değerindeki düşme, açlık sınırını yurttaşlarımızın yüzde 80inin geçememesi... gibi bir çok sorun var başımızda ben sınıfımda mustafa kemal'in resmine bakarak güne başlardım. gittiğim her yerde onun resimleri vardı, gülüyordu ve bazen göz bile kırpıyor zannediyordum. artık yok! ne onu görebiliyorum ne gördüğüm yerde resmine dalabiliyorum. o her şeyi biliyor ve çok üzülüyor artık kimseye zaten bakamıyor(!)
başımızdaki eski genç nesil, ahlaklı ve çalışkan çıkmadı. belki buna üzülüyordur, belki de onların yolunda sağlam bir ivmeyle devam etmemize.. gözlerinin arkadasındaki şeffaflığı ve gerçekleri göreceksem, farkettiklerim yolunda sonuna kadar gideceksem, üzgün de olsa mustafa kemal'i görmek istiyorum.
tanım : mustafa kemal'i ve yaptıklarını benimsemiş bir çok yurttaşımızın son yıllardaki istikrarsızlık yüzünden atatürk'ün resimlerine baktıklarında hissettikleridir.