türkiye cumhuriyeti başbakanının bugün ima ettiği eylem.
sen kimsin, kim olduğunu zannediyorsun ki türk ün atasının eylemlerini, devlet adına, dilinde özür konusu yapabiliyorsun.
herkes haddini bilecek.
ben burada ana avrat sövmesini de bilirdim ama haddimi biliyorum hey hat.
seni de, duyar mısın, duymaz mısın, sikimde değil, had bilmeye davet ediyorum.
artık yeter.
had sınırlarını çoktan aştın.
sen de aştın, sana haddini bil diyebilme erdemini gösteremeyen, yalakaların, dalkavukların, çıkarcı şakşakcıların da aştı.
ya bu ülke aç, tok farketmez; enflasyon, devalüasyon farketmez; on sıfır, yüz sıfır farketmez; sizden önce çok güzeldi be.
güzeldi çünkü bayrağım suriyelinin ayakkabısını parlatmıyordu.
güzeldi çünkü birileri çıkıp, demokratik özerklik deyip, ayan beyan ülkeyi bölme tasarılarını ilan edemiyordu.
güzeldi çünkü türk askeri itin kopuğun elinde oyuncak olmuyordu.
güzeldi çünkü sınır kapılarımda teröristler devlet töreni ile devlet erkanınca karşılanmıyordu.
ne olur, artık çektirin gidin.
atatürk dışında kimsenin haddine olmayan eylemdir.
çirkindir, ayıptır.
karıncanın kendisini aslan sanması, aciz bir kulun kendini allah sanması gibidir.
bir ülkenin en büyük değerlerinden birisine saygı duymayan birisinin o ülkeye, insanlarına saygı duyacağını düşünmek, ona o ülkenin yönetimini teslim etmek... halifeliği papaya devretmek gibi bir durum. yazık.
atatürk kadar büyük olup, bu ülkeye onun da üzerinde bir şeyler katmayan kimsenin yapamayacağı eylemdir.
bunları yapan kişi de zaten neyi yapmanın saygısızlık olabileceğini bilecek kadar büyük bir insan olduğundan bunu yapmaz. ancak aşağı olduğunun farkında olan kişiler böyle söylemlerle aksini göstermeye çalışırlar.
kemalist tayfayı çıldırtan durumdur. yahu ben gerçekten gülüyorum bu duruma. esasen siz kimsiniz ki türkiye cumhuriyeti başbakanına sövüp saymak istiyorsunuz. ha bak bunu kabul etmeyip düşünce özgürlüğüm var diyorsan böyle şeylere katlanacaksın. sizi gidi sahte özgürlükçüler. hem eleştirilere antitez sunun biraz. öyle kuru kuruya laf atmakla olmuyor bu işler.
anlamsız, dersim isyanından bihaber bir kimsenin özürüdür.
ayrıca atatürk'ün bir diyaloğunu aklıma getirmiştir;
köşkte yapılan bir davet sırasında ingiliz ateşesi olan binbaşının bakışları mustafa kemal'in gözünden kaçmaz.
bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir.
ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir,
yaver mustafa kemal'e şöyle der:
- paşam kendisine neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana
mustafa kemal'in çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.
bunun üzerine mustafa kemal şöyle der:
- git sor bakalım babasının çanakkale'de ne işi varmış?
atatürk'ün sözde varisçileri olan kemalistlerin, bilhassa başımıza musallat edilen laiklik başta olmak üzere atatürk'ün yaptığı hataların milletimize ödettiği bedellerin biraz da olsa telafisi ve milletimizin gönlündeki kırgınlı almak için yapmaları gereken erdemli davranıştır...
atatürk özürlük ne yapmış ki...ben bu topraklar üzerinde özgürce nefes alabiliyorsam bunu o'na borçluyım. memleketi satanlar adına özür dilemeye ne desiniz?
