Sevmemelerinin sebebi bazı kesimlerin beleşçiliğini, beslemeliğini ellerinden alması. Ne güzel yıllardı padişahım çok yaşa deyip onun attığı 2 kemikle karın doyurmak.
Şimdi 18 yıllık bir besleme devrinden sonra emeksiz elde ettikleri zenginliklerin bitmesinden korkuyorlar. Adam zaten 82 sene önce ölmüş gitmiş.
Ama altında ezilmeleri uykularını kaçırıyor. Kurtuluş savaşına alternatif bir 15 temmuz olayı uydurdular. Yapan dini bir cemaat, engelleyen dini cemaatler güya. Ama oda yemiyor. Ne yaparlarsa yapsınlar altında kalıp eziliyorlar.
Bırakın bu işleri....
Neden sevmiyorsunuz ben anlatayım..
Yok rakıcıydı, yok laikti, yok şapkaydı falan... Kendiniz bile inanmıyorsunuz bunlara da... Sizden bile zekâsız biri çıkar da inanır diye geveleyip duruyorsunuz. Ben size anlatayım niye düşman olduğunuzu
:
Bir kere, adamın adı "Atatürk". Türk'ün kendisinden kuyruk acın var. Tüyü dökülmüş uyuz it gibi, adı geçse kaşınıyorsun. Türk lafını duydunmu alerjin azıyor. Kuyruk sokumun sızlıyor. Ee Türk'ten bu denli sızı kapınca, haliyle Ata'sını da sevmiyorsun
Sonra evladım; adamın sadece adı değil, safı da Türk... Ne güzel geçinip gidiyordunuz. Yedi ceddin askerlikten muaftı. Türk'ün üç kıtada at sırtında anası ağlarken, tekkelerde miskin miskin yatıp sofu ayağına arada kaynıyordunuz. Kiminiz ümmet ayağına arada kaynarken, kiminiz de azınlık ayağına sırtınızı bir yabancı devlete vermiştiniz... Onların kıyağıyla vergisiz, emeksiz, zahmetsiz yaşıyordunuz. Hepinizin tekerine çomak soktu diye düşmansınız.
Mesela Başöğretmen'di adam... Elinde tebeşirle tek tek, tane tane öğretiyordu. "Yeni nesil sizin eseriniz olacak" dedi, geleceği komple öğretmenlere emanet etti. Kafanıza göre asıp kesiyordunuz. O uçmuş, bu kaçmış, falanca suda yürümüş, falanca ateşten geçmiş... Nalıncı keseri gibi hep kendinize doğru yontuyordunuz. Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu, örgün öğretim, zorunlu eğitim... Bütün façanızı bozdu, bütün forsunuzu çizdi. Kara tahtanın başında tek tek öğretiyor, lazım olunca oturup ders kitabı yazıyordu. Sene 2020 bak, halâ okumuşun şerrinden Allah'a sığınıyorsunuz, cahil halka güveninizi anlatıyorsunuz. Oğlum siz halâ akıllı tahtaya şapkalı harf yazamıyorsunuz. Tabi düşman olacaksınız..
Başkomutandı mesela... Komutan lafını duyunca halâ boğazınız kuruyor, tükrüğünüzü yutamıyorsunuz. Sizin goygoycular gibi ninja kaplumbağaya da benzemiyordu; asker gibi askerdi. Ölüsünden bile ödünüz kopuyor.
Yani, rakı falan hikâye, ondan düşmansınız. Kadın hakları bak... Nasıl düşman olmayacaksın? Evvelden dörder dörder seçiyordun. Onun da seçme hakkı çıkınca senin bütün teker kırıldı. Şimdi mecbur bir tane seçiyorsun, o işte gösterdiğin başarı da ortada... Yüzüne bakmamak için önden önden yürüyorsun. Yüzüne bakılacak olan da zaten seni seçmiyor... Tabi düşman olacaksın.
Osmanlı edebiyatı yapa yapa diliniz eskidi be... 15 sene, üç kıtada o devletin askerliğini yapmış adama, Osmanlı edebiyatı üzerinden laf sokmaya çalışıyorsunuz. Yedi düvele karşı, 'millet' dedimi 'Türk'ü eksik etmeyen adamdı. Milletin köpeğinin bile adı var; sizin milletinizin adı yok. Tabi düşman olacaksınız..
O, cezaevinden çıkıp Osmanlı'nın harbine koşmuştu. Siz cezaevinden çıkar çıkmaz soluğu yurtdışında alıyorsunuz. Osmanlı'nın savaşını o yapıyor, edebiyatını siz yapıyorsunuz. Onu bunu, ötedekini beridekini memlekette hak sahibi yapmak için "Çanakkale Ruhu" diye bir şey geveliyorsunuz ama "Anafartalar Kahramanı" Türk demeden millet lafını ağzına almadığı halde, sizin Çanakkale ruhunda Türk'ten başka herkes var geçmişine yanayım... Ee siz düşman olmayacaksınız da ben mi düşman olacağım? "
“Adam" 15 sene savaşın üstüne bir 15 sene de trenle memleketi dolaşıyor, onun üstüne bir de zeybek oynuyor, yetmiyor bir de vals, o da yetmiyor çiftetelli dönüyor... Siz askerliği bedelli yapıp özel uçakla gezdiğiniz halde düz yolda gidemiyorsunuz be kardeşim! Siz adım atarken benim canım sıkılıyor yeminle... Atı, eşşeği geçtim, kendi attığınız asfaltın üstünde yürürken adamın uykusunu getiriyorsunuz.
Tabi düşman olacaksınız. Size laf anlatılmaz; kısa keseyim ki harfler ziyan olmasın; Onun 12 milyon fakir nüfusla Osmanlı'nın borcunu ödeyen adamı beğenmiyorsunuz ama çıkıp "bu sene çok borçlanacağız" diye beyanat veren adamlarsınız... Bak, sen bile anla diye daha açık yazıyorum: 16 sene savaşın üstüne kurduğu ülkeyi, 95:yıl sonra borç almadan yönetemiyorsunuz.
Rakıyı, makıyı, laikliği falan bırakın be kardeşim! Biz o düşmanlığın sebebini sizden öğrenecek değiliz! Biz biliriz! Biiiiz....
muhtemelen cumhuriyet ile sorunu olan kişi söylemi. erkekse 4 karı istiyor, kadınsa kuma gelmek istiyor olabilir. en başında dediğim gibi yanına diğer 3 eşi de alıp grup yapmak istiyor olabilir kocasıyla, bize saygı duymak düşer.
ben düşünceden ziyade kocaya saygı duyarım ama. bu halimle bir kadına yetemiyorken 4 kadın ha...
(bkz: şeyh abuziddin tayyo el mazbataya çökeni) efendi hazretlerinin bademlediği bir siyasal islamcıyla diyarbakırlı bir eşeğin çiftleşmesinden meydana gelen insanlık dışı yaratığın sahip olduğu duygudur.
atatürkü hiç kimse sevmek zorunda değildir. bu bir insani hakkıdır. fakat saygısızlık etmek, arkasından bilip bilmeden atıp tutmak, saygısızlık etmek başka bir şeydir.