haluk bilginer'in, mustafa kemal atatürk'ü oynadığı muhteşem reklam. ilk bakışta atatürk'ün gerçek görüntüleri sandım; ama reklam ilerledikçe ve haluk bilginer'in harika sesini duyunca anladım gerçeği. hele diyaloglar ayrı bir muhteşem olmuş. -replikler-
çocuk: aa
atatürk: ne oldu çocuk?
çocuk: senin eline diken batar mı?
atatürk: batmaz mı
çocuk: senin elin kanar mı?
atatürk: kanamaz mı?
çocuk: ama sen atatürk değil misin?
atatürk: sen şimdi bırak bunu. bu gülü yetiştireceksen canın yanacak. güneş seni terletecek. bu bahçede gül bitmez diyenler olacak. gül öyle yetiştirilmez böyle yetiştirilir diyenler olacak...
sen kendine şu soruyu soracaksın: 'ben burayı gül bahçesi yapmak istiyor muyum?', 'ben burada dünyanın en güzel güllerini yetiştirmek istiyor muyum?'...
eğer çok istiyorsan ne eline batan diken, ne de söylenenler umurunda olmayacak. kim olursan ol, tek istediğin hhmmmss, şu kokuyu duymak olacak....
(bkz: seni çok özledik atam)
kevin costner'a rol için rica minnet ikna çalışmaları yapan yetkililere kapak olasıca bir reklam. plastik makyaj harikasıyla da olsa haluk bilginer'i gözümde daha da büyüten reklam. kısacası fevkalade olmus.
tek eksik yanı, atatürk'ün lehçesini yansıtamamış olması. ama o kadar kusur kadı kızında da olur.
insanı ürperten, tüylerini diken diken eden, insana garip bir mutluluk hissi veren bir reklam. benim gibi, o çocuğun yerinde olmak isteyenler olmuştur eminim. reklam bile olsa, kim atatürk'le konuşmak istemez ki?
atatürke kimse benzeyemez ama replikler gayet başarılı ve yine de güzel ..10 kasım gibi bir günde daha başarılı bir reklam yapılamazdı .. bunu bir bankanın düşünmesi takdire şayandır.
atatürk'ün güçlü kendinden emin tavrı haluk bilginer tarafından gayet iyi yansıtılmıştır.
kadraja sadece profilden yapılan cekimlerin yansıtılması iyi olmuş. Düşünülmesi bile taktirliktir.
Ayrıca; haluk bilginer'in küçük rol arkadasının basarısı da yabana atılamaz.
tayyip, gül bahçesinde güllerle ilgilenirken eline diken batar ve eli kanar küçük çocuk şaşkınlıkla sorar:
-aaa
-noldu ulan?
-senin eline diken batar mı?
-ne dikeni ? attan bile dü$erim, tabi ki batar.
-senin elin kanar mı?
-kanamaz mı. burası yan gelip yatma yeri mi?
-ama...sen tayyip değil misin?
-öyleyim çocuk.
-ama...
-ananı da al git buradan hadi. onu da bırak bir gül ne kadar zor yetişiyor biliyor musun? tohumlarını israil'den getirt, unakıtan'ın oğluna ithalat kotası aç, sen kendine şunu soracaksın: ben burayı adeta pazarlamakla mükellef miyim? eğer mükellefsen ne gül tohumu kotaları ne de söylenenler umrunda olmayacak...
az önce izlediğim ve şaşıp kaldığım muhteşem reklam, haluk bilginer'in bu benzerliğini ve oyunculuğunu gördükten sonra şaşırmamak ve duygulanmamak imkansız.
her şeyi ile on numara reklamdır. 69 yıl geçmiş; hala atatürk gibi zevkli giyinen asil biri çıkmadı. reklamda da plastik makyaj dışında giyimi vurgulanmış. küçük çocuk da güzel oynamış. on kasıma özel reklam böyle olur.
(bkz: tebrikler)
