Bugün suriye ırak gibi sokaklarında insanların birbirini boğazladığı, emperyal güçlerin islamı kullanarak şu andan daha fazla karıştırdığı ve dört elden yönettiği bir toprak parçasında yaşamaktan.
atatürk tek başına kimseyi bir şeyden kurtarmadı. bu, kemalistlerin düşündüğü gibi anadolu halkını hiçe sayarak kahramanlık hikayesi değildir. islamcıların yaptığı gibi de atatürk ü meseleden soyutlayarak ele alınabilecek bir olgu değildir.
gelelim asıl meseleye;
1- her şey üretimdir. bütün siyasi iktidarlar üretimin bölüşümü üzerine şekillendirilir. Mustafa kemal önderliği her şeyden önce bu memleketi üretebilir, kendi ürününü işleyebilir bir hale getirdi.
2- kadın hakları; kadını ikinci plana atan ortaçağ karanlığına karşı mücadele edildi ve kadın toplumda yer kazandı.
3- bağımsızlık; memleketi yabancı boyunduruğundan kurtardı. sonrasında çizilen iktisadi hat yeterince sağlıklı olmadığı için nato-imf-uluslararası kapitalizm kıskacına tekrar girildi.
4- toprak reformu; köylünün üretmesi, ürettiğini işleyebilmesinin olanakları yaratıldı. köy enstitüleri ile memleketin çehresi değişti. hala köy enstitülerinde eğitim gören insanların ne derece kültürlü oldukları görülebilir.
.
.
.
.
bu böyle sıralanabilir. kemalist devrimin zaafları mutlaka vardır ancak her ne olursa olsun kemalist devrimden daha ileri bir modeli tahayyul edenler bunu tartışmalıdır.