eğer anlatıldığı üzere bir durum söz konusu ise dahi(ki böyle bir fırsatı dalkavukların tâ 2011 senesine kadar bekleteceklerini sanmıyorum. hiç değilse facebook icad edilince yumurtlarlardı.) atatürk'ün, "helâl" ve "haram" merakı, bu konu üzerine soru yöneltmesi durumu, birçok dalkavuğun savunduğu(ve hatta hükme vardığı) üzere atatürk'ün, inançsız olmadığını ve hatta bunu bir papaza, hahama değil de imâma sormasına paralel de "müslümanlık" yönünde bir inanca sahip olduğunu ortaya çıkartır ki bu durumda da ayarın tillahını, kendisini allah'ın, sağ kolu veya hüküm celladı olarak görenler yemiş olur.
gene de en başından da dediğimiz gibi gerçek ile alaka kurulamayacak kadar havada bir "menkıbe" olmuştur.
nedense hep rivayet olduğu söylenen ayarlardır. doğruluğu asla ispatlanmaz ama siz yalan olduğunu ve inanmadığınızı söylediğinizde, sizin yalan olduğunu kanıtlamanızın istendiği ayarlardır.
Ey bir açık bulup da laf sokmaya çalışan şakirt. Atatürk bilgi almak istemiş ve imam da ona istediği bilgiyi güzel bir benzetmeyle anlatmış. Kendilerine verilen ayarlardan sonra normaldir bunlar...
rivayet odur ki; atatürk ün ankaraya çağırdığı said i nursi milletvekiilerini namaza ve imana çağırınca. atatürk buna kızar ve şöyle der;
ankarada mustafa kemalin şiddet ve hiddetle divan-ı riyasete girip: seni buraya çağırdık ki, bize yüksek fikir beyan edesin. sen geldin namaza dair şeyler yazdın, içimize ihtilaf verdin.
demekte said i nursi i parmağını ileriye doğru uzatarak atatürke: paşa, paşa,islamiyette imandan sonra en yüksek hakikat namazdır. namaz kılmayan haindir. hainin hükmü marduttur demiştir.i
atatürk sevgisinden bahsedip ayar yer diye başlık açan şakirtler çok güldürüyorsunuz be aslan parçaları.bu hikayelerde nerede yazıyorsa bi türlü bana denk gelmiyor risale-i nur son baskısına önsöz falan mı yapmış bu hikayeleri acaba.
ayar değildir.
çünkü karşılıklı bir iddalaşma yoktur.
atatürk her zaman karşısındakinin de zeki ve akıllıca cevaplar vermesini isteyen bir liderdi.
asla her şeyi ben bilirim tavrında değildi.
yolda gördüğü 13 yaşındaki çocuğa da sorular sorar, o çocuğun cevaplarını tartardı.
ve evet din adamlarının da cevaplarını tartardı.
ancak atatürk'ün cevap aldığı kimseleri süründürdüğü görülmüş müdür?
atatürk ''ayar'' yeseydi karşılık vermez miydi?
ne karşılık vermiştir bu hocaya.
ankara'ya her gelişinde hocayı gözaltına mı aldırmıştır?
anamız ağladı diyen çiftçiyi mersin'e her gidişinde gözaltına aldıran bir başbakan'ın olduğu bu ülkede, ülkeyi kuran adam eğer bu ''ayar'' denilen sözlerden sonra durumu saygı ile karşılamış ve ''insan'' olabilmişse bu da
atatürk'ün rte'ye ve onun gibilere verdiği ayardır.
gerçek bile olsa atatürkün verdiği ayarın binde biri olamaz. onbinlerce yobaz şeyh diğer süprüntüleri asmış. bu ayarın üzerine hala konuşuyorlardır . utanmaları yoktur yani.
--spoiler--
paşam, insanın karısı da helaldir ama kızı öyle midir?
--spoiler--
üzüm suyu ve insanın kızı arasındaki sıfır varyanslı benzetmeyi kurabilmek?? hocaaam ne içtiysen aynısından istiyorum.
bana söylese bir hoca bunu
vaaaay çok doğru yaa diyip susmam sanırım. ki atatürk de aynı durumda kalsa susmazdı? hocam şakirtliğin bu kadarı da olmaz ama derdi en azından. neyse ki bu konu üzerinde kafa yormaya gerek yok.