"geldikleri gibi giderler"demiştir, evet atatürk akıl,özgüven,gerçeklik içeren çok güzel sözler söylemiştir,ama "geldikleri gibi giderler" demiştir,en değerli sözdür.
"Artık durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için, mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine uygun yürütmek,bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa hangi istiklal vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir."
herşeyi amerikaya danışanlara, gelişmek için ab planlarına muhtaç olanlara 86 yıl öncesinden kapak...
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir
büyük taarruza başlamadan önce (daha afyon bile düşman işgali altındayken) silah arkadaşlarına "15 gün sonra izmir'de buluşuruz" demiştir.
14 gün sonra izmir'i geri aldıktan sonra ise şöyle demiştir; "ben sözümü tuttum. 15 gün sonra izmir'de buluşuruz demiştim; 14 gün oldu. ama suç bende değil, düşman askerinde"
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
1932 yılında, dönemin en önemli uluslararası kuruluşu olan ve katılım için başvurma zorunluluğu bulunan milletler cemiyeti'ne dâhil olunması konusunda:
"katılmayı düşünmüyoruz; ancak, davet ederlerse değerlendiririz."
(sonuç: kırk üç ülkenin oybirliği ve davet üzerine birliğe katılım)
kendisine savarona yatı hediye edildiği zaman yakın çevresine söylediği ve oradakileri gözyaşlarına boğan şu söz; ''bu yatı bir çocoğun oyuncağını beklemesi gibi beklemiştim,meğer bana bir hastane olacakmış.''
"ben kendimden sonraya asla bir dogma bırkmıyorum, size bilimin ısıgını bırakıyorum" gibi bir cümle idi, ama onun izinden gidenler faşizm e dönmüş azgın bir ruh hali ile müslüman cadı avcılıgına soyunmus durumda, bu kin ugruna ülkelerinde darbeye göz yumma noktasına gelmeleri de ayrı bir karanlık.