atatürk ün sözleri

entry101 galeri4
    1.
  1. atatürk'ün sözleri ve bu günkü durum;
    " Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." bu gün hala okutmadığımız kız çocuklarını düşünün.
    " Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim." askerden kaçmak için çürük raporu alanlara ve bunu onlara veren devlet memurlarına ithaf ediyorum.
    " Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır." bu ülkeyi bölmek isteyenler! size gülüyorum.
    " Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır." bir porno cd ye fazladan not veren öğretmenler değil ama.
    " Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir." ımf le mi?
    " Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar." kürt, laz, cerkez, ermeni vesaire vesaire bir benlik tek yürektir. Benliğinizi başkalarından öğrenmeyin.
    " Beni türk hekimlerine emanet ediniz." Dubai den gelen yatırımsal doktorlara değil.
    ***

    ve daha bir çok sözünün anlamlarını unutuyoruz galiba. olsaydı böyle olurdu şöyle olurdu diyerek tembellik mi ediyoruz yoksa? son sözü yine atatürk desin:

    " Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır."
    10 ...
  2. 2.
  3. _Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir
    -Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.
    - Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı islâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.
    -Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.
    -
    Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.
    -insan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. işte parola budur.

    -Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir
    3 ...
  4. 3.
  5. Bu ülkede yasayan her insanin bağımsızlığını ve demokrasisini borçlu olduğu insan:
    ATATÜRK...
    Gençliğinde kot pantolon giyememiş.
    Sevgilisinin elinden tutup hasılat rekorları kiran bir sinema filmine gidememiş...
    Padişah ona Trablusgarp Cephesi'nde görev verdiğinde, lüks uçak şirketinin, first class koltuğunda viskisini yudumlayarak görev yerine gidememiş...
    Halkına bağımsızlık fikrini anlatabilmek için kortej esliğinde
    Mercedes'lerle gezememiş Anadolu'yu...
    Kurtuluş hareketini başlatmak için 19 Mayıs'ta Samsun'a ayak basan ayağında spor ayakkabısı ya da kovboy çizmesi yokmuş...
    Kazandığı her savaştan sonra savaş sahasına fırlayıp moral veren mini etekli ponpon kızlar da yokmuş...
    Tarih kitaplarına bakılırsa, Yunanlıları izmir'den denize döktükten sonra timsah yürüyüşü de yapmamışlar...
    Ülkesinde yapacağı devrimleri, unutmamak için not Alacağı bir cep bilgisayarı olmadığı gibi, kendisine suikast girişiminde bulunacakları da cep telefonundan öğrenememiş!
    Atatürk için üzülüyorum. Dağ gibi adam, bir radyo programına faks çekemeden,
    ismet Pasa için Safiye Ayla'dan bir istek parçası isteyemeden gitti ..
    Lozan Zaferi'nden sonra veya Cumhuriyet'in ilanından sonra arabaya atlayıp sabahlara kadar korna çalıp, elinde bayraklarla sokaklarda tur atamadı.
    Evinin balkonuna çıkıp, bir şarjör mermiyi havaya sıkamadı.
    Atatürk'e acıyorum...
    Sen kalk, dört kadınla evlenebileceğin bir dönemde dünyaya gel, sonra değerini bilmeyip tek kadınla evlilik sistemini getir.
    Aaaah ah...
    Çılgın diskolara gitmek, sabahlara kadar içip, içip rock yapmak, babasının mersedesini alıp söyle bir Emirgan turu çekmek dururken...
    Bunları yapmadı Atatürk...
    keyif çatmadı...
    Tüm hayatini ülkesinin kurtuluşuna ve uygarlaşmasına harcadı...
    ISTE ONUN IÇIN BÜYÜK ADAMDI ATATÜRK HER FIRSAT ELINDE VARDI.
    O ISE SADECE BU MILLETIN BAGIMSIZLIGINI ISTEDI.
    BÜTÜN SUÇU 2 KADEH RAKI IÇMEKTI
    O KADAR.....
    10 ...
  6. 4.
  7. Efendiler!
    Avrupa'nın bütün ilerlemesine, yükselmesine ve medenileşmesine karşılık Türkiye tam tersine gerilemiş ve düşüş vâdisine yuvarlanadurmuştur. Artık vaziyeti düzeltmek için mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün işleri Avrupa'nın emellerine göre yapmak, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi bir takım zihniyetler belirdi. Halbuki, hangi istiklâl vardır ki ecnebilerin nasihatleriyle, ecnebilerin planlarıyla yükselebilsin?... Tarih, böyle bir hadiseyi kaydetmemiştir!

    Mustafa Kemal Atatürk
    Türkiye Büyük Millet Meclisi
    6 Mart 1922
    3 ...
  8. 5.
  9. Bugün Sovyetler Birliği dostumuzdur müttefikimizdir. Bu dostluğa ihtiyacımız vardır. Fakat yarın ne olacağını kimse bugünden kestiremez. Tıpkı Osmanlı gibi, tıpkı Avusturya-Macaristan gibi parçalanabilir, ufalabilir. Bugün elinde sımsıkı tuttuğu milletler avuçlarından kaçabilirler. Dünya yeni bir dengeye ulaşabilir. işte Türkiye ne yapacağını bilmelidir...bizim bu dostumuzun idaresinde dili bir, inancı bir, özü bir kardeşlerimiz vardır, onlara sahip çıkmaya hazır olmalıyız. Hazır olmak yalnız o günü susup beklemek değildir. Hazırlanmak lazımdır. Milletler buna nasıl hazırlanır? Manevi köprüleri sağlam tutarak. Dil bir köprüdür...inanç bir köprüdür... Tarih bir köprüdür. Köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimizin içinde bütünleşmeliyiz. Onların bize yaklaşmasını bekleyemeyiz. Bizim onlara yaklaşmamız gerekli.
    2 ...
  10. 6.
  11. 7.
  12. ben sporcunun , zeki, çevik ve ahlaklısını severim. Baksanıza taa ne zaman söylenen bu ahlak kelimesi ne kadar önemliymiş.
    1 ...
  13. 8.
  14. bu memleket tarihte türktü, bugünde türktür, ilelebet türk olarak kalacaktır.
    4 ...
  15. 9.
  16. ''Türk kumandanları, kumanda etmesini, Türk askeri ölmesini bildi. Harbi kazanışımızın sırrı bundan ibarettir.'' 1922 (Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk, S. 90)
    2 ...
  17. 10.
  18. din ve laiklik üzerine sözleri ;

    din, bir vicdan meselesidir. herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. biz dine saygı gösteririz. düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamağa çalışıyor; kaste ve fiile dayanan taassupkâr hareketlerden sakınıyoruz. gericilere asla fırsat vermeyeceğiz.
    *

    baylar ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensublar memleketi olamaz. en doğru ve en hakikî tarikat, medeniyet tarikatıdır.
    *

    bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. hangi şey ki akla, mantığa halkın menfaatine uygundur; biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine, islâmın menfaatine uygunsa kimseye sormayın. o şey dinîdir. eğer bizim dinimiz aklın mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, son din olmazdı.
    *

    bizi yanlış yola sevkeden soysuzlar bilirsiniz ki, çok kere din perdesine bürünmüşler, sâf ve temiz halkımızı hep din kuralları sözleriyle aldata gelmişlerdir. tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz... görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harabeden fenalıklar hep din örtüsü altındaki küfür ve kötülükten gelmiştir.
    *

    http://www.sinanoglu.net/
    4 ...
  19. 11.
  20. "ben tavuğu kızarmış severim" kemal atatürk.
    4 ...
  21. 12.
  22. demokrasi ve hürriyet ile ilgili sözleri ;

    unutulmamalıdır ki, milletin hâkimiyetini bir şahısta veyahut mahdut eşhasın elinde bulundurmakta menfaat bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır.
    *

    her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasî bir fikre malik olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetlerine maliktir. kimsenin fikrine ve vicdanına hâkim olunamaz.
    *

    asrî demokraside ferdî hürriyetler, hususî bir kıymet ve ehemmiyet almıştır; artık ferdî hürriyetlere devletin ve hiç kimsenin müdahalesi söz konusu değildir. ancak, bu kadar yüksek ve kıymetli olan ferdî hürriyetin, medeni ve demokrat bir millette, neyi ifade ettiği, hürriyet kelimesinin mutlak surette, düşünülebilen mânasiyle anlaşılmaz. söz konusu olan hürriyet toplumsal ve medeni insan hürriyetidir. bu sebeple ferdî hürriyeti düşünürken, her ferdin ve nihayet bütün milletin müşterek menfaati ve devlet mevcudiyeti gözönünde bulundurulmak lâzımdır. diğerinin hak ve hürriyeti ve milletin müşterek menfaati ferdî hürriyeti sınırlar.
    *

    hürriyet, insanın, düşündüğünü ve dilediğini mutlak olarak yapabilmesidir.
    *

    hürriyet ve istiklâl benim karakterimdir.
    *

    hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküntü vardır. her ilerlemenin ve kurtuluşun anası hürriyettir.
    *

    http://www.sinanoglu.net/
    3 ...
  23. 13.
  24. ekonomi ile ilgili sözleri ;

    siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadî zaferlerle desteklenmezse payidar olamaz, az zamanda söner.
    *

    yeni türkiye'mizi lâyık olduğu yüceliğe ulaştırabilmek için mutlaka iktisadiyatımıza birinci derecede ve en çok ehemmiyet vermek mecburiyetindeyiz. zamanımız tamamen bir iktisat devrinden başka birşey değildir.
    *

    tarih, milletlerin yükselme ve alçalma sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, içtimaî sebepler bulmakta ve saymaktadır. şüphe yok, bütün bu sebepler içtimaî hâdiseler üzerinde tesir yaparlar. fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla, yükselişiyle, alçalışıyla alâkası olan, münasebetli olan, milletin iktisadiyatıdır. tarihin ve tecrübelerin tespit ettiği bu hakikat bizim millî hayatımızda ve millî tarihimizde de tamamen belirir. gerçekten türk Tarihi tetkik olunursa, bütün yükseliş ve alçalış sebeplerinin bir iktisat meselesinden başka birşey olmadığı anlaşılır.
    *

    türkiye'nin gerçek efendisi, hakiki üretici olan köylüdür. o halde herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstehak (en çok lâyık) olan köylüdür.. binaenaleyh, türkiye büyük millet meclisi hükümetinin iktisadi siyasi aslî gayeyi gözetir.
    *

    bir milletin doğrudan doğruya hayatiyle, yükselmesiyle, düşkünlüğüyle ilgili olan en önemli faktör, milletin iktisadiyatıdır.
    *

    ekonomik kalkınma, türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.
    *

    http://www.sinanoglu.net/
    2 ...
  25. 14.
  26. medeniyet ile ilgili sözleri ;

    biz her görüş açısından medenî insan olmalıyız. çok acılar gördük. bunun sebebi dünyanın vaziyetinin anlamayışımızdır. fikrimiz, düşüncemiz, tepeden tırnağa kadar medenî olacaktır. şunun bunun sözüne ehemmiyet vermeyeceğiz. bütün türk ve islâm âlemine bakın; düşüncelerini, fikirlerini medeniyetin emrettiği değişiklik ve yükselmeye uydurmadıklarından ne büyük felâket ve ıstırap içindedirler. bizim de şimdiye kadar geri kalmamız, en nihayet son felâket çamuruna batışımız bundandır. 5-6 sene içinde kendimizi kurtarmışsak zihniyetlerimizdeki değişmedendir. artık duramayız. mutlaka ileri gideceğiz; çünkü mecburuz. millet açıkça bilmelidir, medeniyet öyle kuvvetli bir ateştir ki, ona kayıtsız olanları yakar, mahveder. içinde bulunduğumuz medeniyet ailesinde lâyık olduğumuz yeri bulacak ve onu koruyacak ve yükselteceğiz. refah, mutluluk ve insanlık bundadır.
    *

    inkılâbın temellerini her gün derinleştirmek, desteklemek lâzımdır. birbirimizi aldatmayalım. medenî dünya çok ilerdedir. buna yetişmek, o medeniyet dairesine dahil olmak mecburiyetindeyiz. bütün boş ve temelsiz sözleri ortadan kaldırmak lâzımdır. şapka giyelim mi, giymeyelim mi gibi sözler mânasızdır. şapka da giyeceğiz, batının her türlü medenî eserlerini de alacağız. medenî olmayan insanlar, medenî olanların ayakları altında kalmağa maruzdurlar.
    *

    şu bilinsin ki, biz yabancılara karşı herhangi hasmane bir his beslemediğimiz gibi, onlarla samimâne münasebetlerde bulunmak arzusundayız. türkler bütün medenî milletlerin dostlarıdır. yabancılar memleketimize gelsinler; bize zarar vermemek, hürriyetlerimize güçlükler çıkarmaya çalışmamak şartiyle burada daima iyi kabul göreceklerdir. maksadımız yeniden yakınlık meydana getirmek, bizi başka milletlere bağlıyan ilgileri arttırmaktır. memleketler muhteliftir, fakat medeniyet birdir ve bir milletin gelişmesi için de bu yegâne medeniyete iştirak etmesi lâzımdır. osmanlı imparatorluğunu çöküşü, batıya karşı elde ettiği zaferlerden çok mağrur olarak, kendisini avrupa milletlerine bağlayan ilişkileri kestiği gün başlamıştır. bu bir hatâ idi, bunu tekrar etmeyeceğiz.
    *

    biz, batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz. onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun bulduğumuz için, dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz.
    *

    http://www.sinanoglu.net
    2 ...
  27. 15.
  28. milli egemenlik ile ilgili sözleri ;

    egemenlik, hiçbir mâna, hiçbir şekil ve hiçbir renkte ve işarette ortaklık kabul etmez.
    *

    toplumda en yüksek hürriyetin, en yüksek eşitlik ve adaletin devamlı şekilde sağlanması ve korunması ancak ve ancak tam ve kat'î mânasiyle millî egemenliğin kurulmuş bulunmasına bağlıdır. bundan ötürü hürriyetin de, eşitliğin de, adaletin de dayanak noktası millî egemenliktir.toplumumuzda, devletimizde hürriyet sonsuzdur. ancak onun hududu, onu sonsuz yapan esasın korunmasıyla mevcut ve çevrilidir.
    *

    millî emeller, millî irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil bütün millet fertlerinin arzularının, emellerinin bileşkesinden ibarettir.
    *

    egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.
    *

    millî egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar yanar, yok olur. milletlerin esareti üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.
    *

    bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. yalnız bir kuvvet vardır. o da millî egemenliktir. yalnız bir makam vardır. o da milletin kalbi, vicdani ve mevcudiyetidir.
    *

    egemenliğine doğrudan doğruya sahip olmanın kıymetini pek iyi anlayan ve pek iyi bilen millet, bu mukaddes egemenliğine karşı başgösterecek her tehlikeyi kahredecektir.
    *

    mahkûm olmak istemeyen bir milleti, esareti altında tutmağa gücü yetecek kadar kuvvetli müstebitler artık dünya yüzünde kalmamıştır.
    *

    http://www.sinanoglu.net
    3 ...
  29. 16.
  30. türkler'in her pozisyon için kullandıkları, kendi lehine çevirmeye müsait sözlerdir
    0 ...
  31. 17.
  32. bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar. türkiye'nin bugün ki sürecini açıkça ortaya koyan söz.
    1 ...
  33. 18.
  34. ''ne mutlu türk üm diyene!''
    günümüz durumu birilerinin deyişiyle:
    ''sen çıkar ne mutlu türk üm diyene dersen birileri de çıkar ne mutlu kürt üm diyene der''

    *ayrıca bir şeye de dikkatinizi çekmek isterim sen(!) hitabı.
    (bkz: bu ne samimiyet osman)
    (bkz: burda babanın uşağı mı var)
    (bkz: tayyipler alemi)
    1 ...
  35. 19.
  36. 20.
  37. "çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş milletler, evvela haysiyetllerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar" şeklinde, sadece iyi bir hatibin söyleyebileceği sözlerdir....
    3 ...
  38. 21.
  39. anadolu'nun türk yurdu olduğunu kanıtlamak amaçlı sözü;
    " bu memleket dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir seçkin varlığın yüksek belirlemesine, yüksek sahne oldu. bu sahne en aşağı yedi bin yıllık, bir türk beşiğidir. beşik, doğanın rüzgarlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk, doğanın yağmurlarıyla yıkandı; o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvelâ korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları doğanın babası tanıdı; onların oğlu oldu. bir gün o doğa çocuğu, doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; türk oldu. türk budur: yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir. "

    -alıntıdır(işgal ve direniş)-
    4 ...
  40. 22.
  41. yurtta sulh cihanda sulh diyerek tüm dünyanında saygısını kazanan söylemlerdir.
    3 ...
  42. 23.
  43. 24.
  44. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz. Fikirler, şiddetle, top ve tüfekle öldürülemez.
    1 ...
  45. 25.
  46. -Sizler, yani yeni Türkiye nin genç evlâtları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz.
    Dinlenmemek üzere, yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği
    gayeye, bizim yükselme idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. Biz de bunu
    görmekle bahtiyar olacağız.

    -Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.

    -Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.

    -Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.

    -Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır.

    -Zafer, "Zafer benimdir" diyebilenindir. Başarı ise, "Başaracağım" diye başlayarak sonunda "Başardım" diyebilenindir.

    -iki Mustafa Kemal vardır: Biri ben, et ve kemik, geçici Mustafa Kemal... ikinci Mustafa Kemal, onu "ben" kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! O, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. Ben, onların rüyasını temsil ediyorum. Benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. O Mustafa Kemal sizsiniz, hepinizsiniz. Geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken Mustafa Kemal odur!

    -Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.’

    MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
    ****
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük