Ya bazıları demiş Müslüman olsaydı tekke ve zaviyeleri kaldırmazdı bazıları demiş halifeliği kaldırmazdı bazıları demiş masondu.Bir kere Müslüman olduğunu iddia eden bir insan ölmüş kişinin ardından atıp tutmaz bu bir. ikincisi Müslüman olup olmaması kimseyi ilgilendirmez bunu sorgulamak kimseye kalmadı bu iki. Bu ülkede dinciyim müslümanım diye geçinip azımıza sıçan birçok kişiden daha mübarek bi adamdır bu üç. Müslamanlığın düşmanı bi insan olsaydı sizi Arapların tasmasından yada başınızda çoban gibi bekleyen dini kullanan bir "halife" den kurtarmazdı bu da dört. Halifelik makamı belli bir yere kadar düzgün işleyen bir makamdır. Ondan sonrakiler sadece dini kullanarak müslümanları kendi etkisi altına almaya çalışan insanlardan ibarettir.
müslümalların uydurduğu bir yalandır. zamanında bu malları kullanmak için dini kullanmıştır atam, ama müslüman olmadığı birçok söyleminden açıkça anlaşılabilir.
atatürk'ün pragmatist bir siyaset anlayışı vardır. bunun için kongreler döneminde müslüman halkın desteğini toplayabilmek için saltanatı ve hilafeti ya da müslümanlığı öven bir çok beyanını bulabilirsiniz, dönemin siyasi şartları atatürk'e göre bunu gerektiriyordu, hatta yine bu dönemde komunizmi öven ifadelerine de rastlamak mümkündür, ama bunların hiç biri onun ne müslüman ne de komumist olduğunu gösterecek nitelikte deliller değildir, hepsi siyasetin getirdiği şartların zorunluluğudur...
sonradan itibar kazanıp siyaseten güçlenince bu tür beyanları terkedip batıya teveccüh etmeye başlamıştır, islami argümanları tamamen terk etmiştir...
daha demin okudum, izmir'de yunanlar denize dökülüp ankara'ya geldiği zaman meclis kapısında dua için bekleyen imamı "bu memleket dua ile değil kan ile kurtarılmıştır" diyerek kovmuştur, şimdi söyleyin bakalım müslüman mı?
- ezan 1932 de, atatürk zamanında türkçe okunmaya başlandı ve 18 yıl bu durum devam etti, rahmetli menderes, başbakanlık vekaletini aldıgının 39. günü ezan ı aslına döndürdü ve ezan arapca aslı ikle okundu.
- ayasofya 24 kasım 1934 de atatürk zamanında, bir rivayete göre, yunanlılarla görüşme halindeki celal bayar ın yunanlılara jest olsun diye yaptıgı ve atatürk ün onayladıgı şekilde müzeye çevrildi. celal bayar 60 darbe cuntasının hakkında verdigi idam kararından sonra bir vatikan yetkilisinin cuntacı başını ziyareti ile, bayar ı asmayacaksınız yoksa dünyayı aleyhinize çevirecek vatikan dedigi rivayet olunur tarihciler tarafından. ayayrsofya türk ün istanbulu feth mührü olarak camiye çevrilmişti şu anda müze.
- yalçın küçük ün iddialarına göre sivas kongresi atatürk ün baskısı ile, abd mandasını oy birligi ile kabul etmiş,özgürlükçü türk aydın kadın tipi olan halide edip adıvar aslında bütün mücadele hayatını abd mandasına girmek için adamış, hangisi dogru şimdi bu maddede gecen cümlelerin yalçın küçük ün sözü muteber mi, degil, peki nedir işin aslı, tarihimizin kör karanlık noktaları açıklandıkca sanırım çok şaşıracagız ve tanıdıgımızı sandıgımız ulu şahsiyetlerin insan oldukları gerçegi bizi dumur edecek.
bazılarının içine sindiremediği olay. atatürk'ü de kendileri gibi görmek istiyorlar ama gerçek öyle değil be. saçma yalanlarla 3-5 zavallıyı ancak kandırırlar o kadar.
"dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet idaresindeki ana programımız, cumhuriyet halk partisi programıdır. bunun kapsadığı siyasetler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. fakat bu prensipler gökten indirildiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz".
"benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum. hükümetini ayakta tutmak için dini kullanmaya gerek duyanlar zayıf yöneticilerdir, adeta halkı bir kapana kıstırırlar. benim halkım demokrasi ilkelerini gerçeğin emirlerini ve bilimin öğretilerini öğrenecektir. batıl inançlardan vazgeçilmelidir. isteyen istediği gibi ibadet edebilir. herkes kendi vicdanının sesini dinler. ama bu davranış ne sağduyulu mantıkla çelişmeli ne de başkalarının özgürlüğüne karşı çıkmasına yol açmalıdır.."