resmi tarihin sümen altı ettiği, gayri resmi tarih içinse üzerinde durulmaya değer görülmeyen bir ayrıntıdır.
atatürk'ün uşağı cemal granda'nın hatıralarında olayı şu şekilde anlatıyor:
“Bir gün Atatürk’ün elini sarılı gördük. (Atatürk’ün köpeği) Foks ısırdı dediler. Olay gece olmuş. Atatürk, ne olmuşsa olmuş, Foks’a kızmış. **Kamçıyla** başlamış dövmeğe. **Vurdukça** hayvan geri geri gitmiş. Fakat **kamçının dozu artınca** da saldırıp elini ısırmış. Elinden kan akmağa başlayınca zile basmış. Hemen koşup kanları oksijenli suyla yıkamışlar. Tendürdiyot sürmüşler. O gün elini sarılı görünce hepimiz meraklanmıştık. Demek ki, meselenin aslı buymuş. Bunun üzerine köpeği Köşkten uzaklaştırdılar, çiftliğe götürdüler. Yakınlarından birkaç kişi “Sahibini ısıran köpekten hayır gelmez” diye öldürülmesi için Atatürk’e israr ettiler. Izin verdi mi, vermedi mi bilmiyorum ama, Foks o günlerde öldürüldü.”
kaynak:
Cemal Granda (Çelebi), Atatürk’ün Uşağı idim, Yayına hazırlayan: Turhan Gürkan, Hürriyet Yayınları, Istanbul 1973, sayfa 196.
cemal granda'nın kaynak gösterilen kitabını okudum. ne atatürk işkenceci bir sadisttir ne de cemal granda zangoç kılıklı bir sofudur. kitapta da bahsettiği üzere kendisini fikren sosyalizme yakın bulan dinle falan da pek alakası olmayan bi insandır. atatürk'e ikonlaştırmadan çok insani bir hayranlık besler kitapta da o şekilde anlatır. bir uşak olarak yanında çalıştığı atatürk'ün karşısında komikli taklidini yapmalar beraber gülüp eğlenmeler ne anılar yer alır o kitapta. fox'a vurmaya gelince hangi köpek sahibi köpeğine can acıtmayacak bir cisimle vurmamıştır yahu. benimki almış koca paspası yemiş geçende bağırsağı mı düğümlenir ölür mü belli değil cinnet geçirdim kaptım yün kaşkolumu. vurmayayım mı kendimi mi tokatlayayım o sinirle. kendine zarar vermesinden çok korkuyorum. tüm köpek sahipleri korkar. hepsi de vurur. özellikle büyük ırklara
Atatürk eli kanayınca uşağı çağırmak için zile bastığına göre demek ki Uşak olay esnasında içerde değil. Öyleyse anlattığı olayı görme ihtimali yok.
işkembeden sallıyor.
O kadar da geri zekalı ki attığı yalanlar hep böyle kolayca çürütülebilecek mantık hatalarıyla dolu.
Bir çok görgü tanığı olan bir olay ise atatürk'ün sakarya savaşı öncesi kurmaylarıyla savaş alanını gezdigi gün kendisini üzerinden atan ata zarar gelmesin diye gidip yaralı haliyle atı okşayıp öpüp. "Senin kabahatin yok." evladım demesi.
