yetersiz türkçe bilgisinin ayyuka çıkmasına neden olan durumdur. Şöyle ki, "kamal" kelimesi anlam olarak iki anlamlıdır:
1) Kusurlu
2) Kemal
Eğer kelimenin arapça anlamından yola çıkılacaksa o zaman "dağ" kelimesini de farsça anlamıyla kullanalım, ki farsça'da dağ, "yara" anlamına gelir. uludağ sözlük bu durumda "uluyara sözlük" gibi bir anlama sahip olacaktır.
Atatürk'ün Adı Mustafa Kemal'dir. Fakat harf devrimiyle beraber farsça ve arapça sözcükler de Türkçeye uygun şekilde değiştirildi. Bu yüzden de arapça kökenli olan kemal ismi yerini kamâl'a bıraktı. ha bunu bilmeyip ortaya iddaa atan cahiller varsa anca gülerim.
Kemal'dir. Doğrusu da budur. Ona bakılırsa bir ara "Q" harfini kullanmış "K" yerine. Ona bakılırsa eski belgelerde doğum tarihi de 1880 diye geçiyor. Detaylara bakarken, aslı kaçırmamak lazım gelir demiş atalar, nur içinde yatalar.
Son harikulâde kahramanlıkları sayesinde Türkiye'yi muhakkak bir ölümden kurtaran millî Türk mehdisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini, büyük hüviyet-i mahsusalarıyla herkese tanıtmak isteriz ve arzu-yı saiddir ki (?) müşarunileyh hazretlerinin muhtasar bir terceme-i hallerini yazıyoruz. Hayat ve hatıralarını bilahere yevmî AHALi Gazetesinde okumak mümkün olacaktır.
Mustafa Kemal Paşa Selanik'de mevtın-kâr ve namuskâr bir Türk tacirinin oğludur. 880 tarihinde Selanik'de tevellüd eden müşarunileyh hazretleri evvelâ bir kadının taht-ı idaresinde bulunan ve mahalle mektebinden başka bir şey olmayan (?) hususî bir mektepte okuduktan sonra o zaman için asrî bir dâr-ul feyz olan maruf Şemsi Efendi'nin mektebine girdi ve tahsil-i iptidaisini burada bitirdi. iptidaî tahsilinden sonra Selanik Askerî Rüşdiyesine dahil olan Mustafa Efendi, az bir zaman zarfında gösterdiği harikalarla muallimlerinin nazar-ı dikkatini celp etti ve Riyaziyatda, Fransızca'da ve Edebiyatda birden bire yükselen müşarunileyhin ismine muallimleri tarafından şehid-i hürriyet Namık Kemal Bey'e izafeten bir de ( Kemal) namı verildi.
Selanik Askerî Rüşdiyesinden sonra sıra ile Manastır idadisiyle istanbul Harbiyesinde okuyan millî kahramanımız 901 tarihinde mülazım-ı sâni rütbesiyle Mekteb-i Harbiyeyi bitirdi ve müteakıben Erkân-ı Harbiye mektebine girerek 1904 tarihinde mükemmel bir erkân-ı harp yüzbaşısı olup çıktı. Paşa mektepten çıkar çıkmaz Yıldız sarayına jurnal edilmiş olduğu için derhal yakalandı ve Yıldız sarayında (okunamadı) etmekten memnu bir halde günlerce taht-ı muhakemeye alındı. Muhakemelerden bilhassa zekası sayesinde ucuzca kurtularak Suriye'ye nefy edildi. Ve müşarunileyh bu fırsatan bilistifade orada kendi başına Hürriyet cemiyetini kurdu. Bundan sonra siyasî ve askerî pek mühim işler etti ve üçüncü ordu erkân-ı harbiyesine tayin edilerek Selanik'e gitti. Hürriyetin ilanını müteakıp millî teşkilâta memuren Trablusgarp'a gönderildi. Ve oradan avdetinde suver-i rütbesi müsaid olmadığı halde tayin edildiği ordu sekizinci piyade alayı parmakla gösterilecek bir hale geldi. Ve 31 Mart vak'asında büyük yararlıklar gösterdi. Vak'adan sonra memuren Yemen'e gönderildi. Ve Trablusgarp muharebesi başlayınca gönüllü olarak herkesten evvel Derne'ye koştu. Türkiye-italya musalahası üzerine tekrar istanbul'a geldi. Ve bir gün dinlenerek başlamş olan Balkan muharebesine, Gelibolu'da Fahri Paşa Kolordusu erkân-ı harbiye reisliğine tayin olundu. Balkan muharebesinin hitamına kadar iş bu vazifede bulunduktan sonra Türk-Bulgar musalahasını müteakıp Sofya'ya ataşemiliter olarak gönderildi. Ve Çanakkale muharebeleri başlayınca fırka kumandanı selahiyetiyle Tekfurdağında bizzat teşkil ettiği 19. Fırka ile Arıburnu muharebelerine girişti. Boğazı, bunlar ile beraber Türk namusunu (okunamadı) tehlikeden kurtardı.
--spoiler--
yazar bu entrysinde öyle bir ikileme düşmüş ki onu bu ikilemden bu sözlükteki herkes buraya tek tek entry girse yine kurtaramaz. dipsiz bir kuyunın içerisinde domuz bağıyla oturmakta sanki.
tanım yapacak olursak; mustafa kemal'in matematik öğretmeninin ajan olabileceğini düşünebilecek kadar paranoya ve nefret içerisine düşmüş insanların bir de utanmadan ona buna cahil demesidir.
evet, atatürk 1934 soyadı kanunundan sonra kimlikteki arapça olgun anlamına gelen "kemal" ismini, doğu türkçesinde kale-ordu anlamına gelen "kamâl" ile değiştirmiştir. buraya kadar doğru.
bu başlığı açan kişiye ibranice doğu türkçesinden daha aşina geliyor ki, bu kelimenin bir çırpıda ibranice "put" anlamına geldiğini söyleyebiliyor. neden ibraniceye bu kadar yatkınsın çözemedim :)
yok hayır şimdi bunun ana fikri kesin şeydir ya, ben tahmin edebiliyorum,
"atatürk yahudidir, sarışındır zaten, yahudileri çok seviyodur, o yüzden yahudice put manasına gelen bu ismi almıştır."
yanılmıyorum değil mi? o küçük beyninden geçen ana fikir kesinlikle budur.
ancak;
* o dönemdeki dilde sadeleşme çalışmalarına göre resmi olan her yerde, her şeyin isminin türkçede zorunlu olan büyük ünlü uyumu kuralına göre yeniden düzenlendiğini, atatürk'ün de ismini öz türkçeye yaklaştırmak maksadıyla büyük ünlü uyumuna uyan "kamâl" ile değiştirdiğini,
* atatürk'ün baba tarafından kıpçak türk'ü olduğunu ve kıpçakların sarışın genotipe sahip türk boylarından biri olduğunu, (türkiye türkleri genelde oğuzdur ve bu yüzden kara olur)
* atatürk'ün bu son isim değişikliği hamlesiyle dilde sadeleşme çalışmalarını biraz abarttığını anlayıp, sonradan pişman olduğunu, ölmeden önceki yazışmalarında tekrardan "kemal" ismini kullanmaya başladığını,
bilmiyorsun. kusura bakma ama, burada cahil olan biri varsa sensin, bu başlığı "sıçan" yobaz.
"ne istiyorsunuz adamdan? bu kadar size battı dürüstlüğü, insana verdiği saygı, değer, milletine duydugu sevgi.. siz ne düşünürseniz düşünün, sizin atalarınız,analarınız ona buyuk bir saygı ve güven besleyerek cepheye savaşmaya gittiler, siz kıymet bilmeyin, arkasından dinsiz bilmem ne diye atıp tutasınız diye.Atatürk, ismi bilinmeyen binlerce anamızın dedelerimizin özgürlük ve gelecekleri uğruna savaştığı bir devrin başlığıdır, Atatürk hepimizin geçmişini ceddini temsil eder. Ettiğiniz tüm hakaretler onlara gider.yeter artık önünüze bakın ya da gidin padişahınızın eteğini öpün en iyisi" diye düşündürten salak saçması başlıkımsı birşeydir.
Atatürk'ün kendi isteğiyle seçimlerde kemal olan arapça kökenli ismini kamal olarak değiştirdiğini bilmeyen cahildir. Türkçede ordu kale gibi anlamlara geliyormuş. Yok yok ilk türk, asil insan, tüm türklerin babası gibi anlamlara geliyordur bence. Yoksa atatürk kendine put yakıştıması yaparmı hiç.
ibtidaî tahsilinden sonra Selanik Askeri Rüşdiyesine dahil olan (Mustafa Efendi) az bir zaman zarfında gösterdiği harikalarla muallimlerinin nazar-ı dikkatini celp etti ve Riyaziyatda, Fransızca ve Edebiyatta birden bire yükselen müşarünileyhin ismine muallimleri tarafından şehid-i hürriyet Namık Kemal Bey'e izafeten bir de (Kemal) namı verildi.
Not: 19 Temmuz 1922 tarihinde yayınlanan "Mustafa Kemal Paşa Hazretleri*" başlıklı bir yazıdan alıntıdır. Sağlıcakla.
Kemal isminin sonradan kendisine verildiğini * bilmeyen yazar zırvasıdır efenim.
Ayrıca bu ismi anası babası koymuş olsaydı bile bunu kendisine sormadan yaptıkları için hiçbir şekilde onu suçlayamazdınız.
sonrsında da bu kadar ufak tefek gereksiz meselelere kafa yormaya gerek yok. bir harf hatası yüzünden bu kadar cıngar çıkaranlar cumhuriyetin kuruluş ve ilk yıllarındaki isyanların bastırılma şekillerini, nam-ı diğer üç alileri falan araştırsınlar.
bunu yaparken de resmi tarihten azıcık kafanızı kaldırın bir zahmet. zira bizim için en iyi olanı devlet düşünmüyor.
